Neye inanıyorsak inanalım…
Bir insan neye göre iyi, kime
göre iyi, ne kadar iyi tartışmalarını bir
tarafa bırakırsak, bazı temellere dayan-
malıdır iyi insan olmak.
*
Önce, başkalarının bize davran-
masını istediğimiz biçimde insan-
lara davranmalıyız.
Hayatta tatmin olmak için bunu be-
nimsememiz şart.
İşte tam bu noktada size Hüseyin
Özdilek örneğini vermek istiyorum.
*
Sizi bilmem, ancak temel kurallara
ve bana göre Hüseyin Özdilek iyi bir in-
sandır…
Devlet ve halk adına Bursa’yı yöne-
tenler istemiş;
O da, yine hayırlı bir iş daha yapa-
rak Gemlik’e imam hatip lisesi yapmayı
kabul etmiş.
*
Ben olsam kabul etmezdim…
Neden mi?
Hemen söyleyelim…
Hatırlayacağınız üzere; geçtiğimiz
eylül ayının başında İstanbul’un Levent
semtinde Hüseyin Özdilek, “Özdilek
Park AVM İstanbul” adı altında çok
büyük bir yatırımı hizmete açmıştı.
*
Bu önemli açılışta ben de oraday-
dım…
Şimdi kendisinden okul yapmasını
isteyen yöneticilerin hiçbiri, o açılışa ka-
tılmamıştı.
*
Bursalı bir işadamının “İstanbul
Dükalığı”nı aştığı gün, yerel yöneticile-
ri ve siyasetçileri kendisine sahip çıkma-
mıştı.
Bu davranışa rağmen Hüseyin Özdi-
lek hâlâ bu kente okul yapıyorsa, “iyi
insan” sözünü sizce de hak etmiyor
mu?
*
Krallar, padişahlar ve devlet adamları
hariç hiçbir kişi zengin diye insanlık tari-
hine geçmez.
Aslında önemli olan tarihe geçmek
de değil…
İnsanlar fiziki görünüşüyle ve serve-
tiyle değil, kültüre ve eğitime bıraktıkla-
rıyla yaşar.
*
Bencilliği bırakıp, bizi yaşatan çevre-
mizle uyum içinde olursak ve başka-
larının bize davranmasını istediğimiz
biçimde insanlara davranırsak, işte
o zaman; bazı şeyleri de istemeye yüzü-
müz olur.