Vergi yok, muhtasar yok, sigorta
yok…
Yani hiçbir devlet kesintisi yok…
Kemiksiz ve kılçıksız; parayı olduğu
gibi cebinize indirmek istiyorsanız, size
önereceğim tek meslek, spor kulübü
başkanlığıdır.
*
Hele bu kulübün adı Bursaspor
olursa, tadına doyum olmaz…
Siz şimdi bu işin nasıl yapılacağını da
merak etmişsinizdir değil mi?
*
Anlatayım…
Önce; bu işe meraklı, ama
deneyimsiz, etliye sütlüye karışmayacak
bir yönetim oluşturacaksınız. Bunlara
kendilerini bir şey sanmaları için Futbol
Okulu Sorumlusu, Altyapı
Sorumlusu, Dış İlişkiler
Sorumlusu, Amatör Şubeler
Sorumlusu gibi görevlendirmeler
yapacaksınız.
*
Ancaaak, Mali Asbaşkanınızı iyi
seçmeniz gerekir. Koşulsuz biat eden, sır
saklayan ve sizin götürdüklerinizde gözü
kalmayacak biri olmalı.
*
Sonra…
Sonrası daha da kolay.
Hakkı olmamasına rağmen kulüp
müdürü ile ve genel menajer gibi teknik
heyetle prim pazarlığı yaparak işe
başlayacaksınız.
Koşul şu; “futbolcular gibi size de
yüzde yüz prim veririm ama, yüzde
20’sini ben alırım” diyeceksiniz.
*
Onlar zaten hemen kabul
edeceklerdir…
Yalnız bu paraları alırken, delil teşkil
etmemesi için, tuvaletlerde bile tahsilat
yapmanız gerekir.
*
En önemli “götürme” kaynakları;
tabii ki menajerler…
Futbolcu alım ve satımlarında
uzmandırlar.
Onlar; hiçbir şeyden “Korkmaz”lar.
Ki, bile bile can… dır onlar…
*
Gözünüzü biraz daha karartırsanız;
kulübe gıda maddesi ve malzeme satan
şirketlerden bile komisyonu cebinize
indirebilirsiniz.
Haaa bir de, çok hızlı yalan
söylemeniz gerekiyor.
*
Bunları iyi yaparsanız…
Bir futbol sezonunda 10 milyon TL’yi
cebinize indirmek işten bile değil.
Rizikosu…
Aslında sıfır denilecek kadar az sayılır.
İşin çok b…kunu çıkardıysanız şayet;
sadece 50-60 kişi iki üç maç öncesi-maç
sonrası “hırsız başkan” diye bağırır,
sonra da balık hafızası nedeniyle
unutulur.
*
Nasıl iş ama…
Kıyak iş değil mi?
*
Ancak şunu hiç unutmayalım…
İnsanlar kendilerini anlattıkları gibi
değil, kulüplere ve bizlere yaşattıkları
gibidirler.
Kimini erken, kimini geç öğreniriz.
Ama öğreniriz…