İki gündür yerel basından izliyo-
rum…
Yer yerinden oynuyor!
Neymiş efendim, “efsane geri dön-
dü…”
Yani; Pablo Martin Batalla…
*
Biliyorsunuz…
Bir hayal kırıklığını Ertuğrul Sağ-
lam’da yaşamıştık. O da şampiyon takı-
mın hocasıydı.
Batalla ise, şampiyon takımın içindeki
kaliteli futbolculardan biriydi sadece.
*
Ama bazı gerçekler var…
Mesela, kim çağırdı Batalla’yı?
Eski yönetim…
Peki, görevi bırakmak üzere olan bir
yönetimin, transfer yapma yetkisi var mı?
Yok…
*
Yeni seçilecek olan yönetim Batal-
la’yı transfer edebilecek mi?
Belli değil…
Neden?
Çünkü…
1- Çin kulübü bonservis için
banka teminatı isteyecek.
Verebilecek miyiz?
2- Bonservis ücreti 1 milyon 500
bin Euro.
Verebilecek miyiz?
3- Batalla 2,5 yıllık sözleşme
karşılığı, 3 bin 500 Euro istiyor.
Yani toplam maliyeti yaklaşık tam 15
trilyon…
Verebilecek miyiz?
*
Dünya tarihine geçen futbolcu…
Teknik direktörle ters düşen, hocasını
istemeyen futbolcuları çok görmüşüzdür.
Ancaaak…
Kulüp başkanını “İstemiyorum,
ben o başkanla çalışmam” deyip gi-
den, dünyadaki tek futbolcu Batalla’dır
herhalde.
*
Erkan Körüstan dönemini hatırla-
yın…
Başkan’a rest çekip gitmişti Batalla.
Bursaspor başkanı kim olursa olsun…
O başkanı genel kurul üyeleri seçiyor.
O başkan da, koca bir Bursa’yı tem-
sil ediyor.
Batalla’nın ayakları altın kaplama
olsa ne yazar.
*
O geldiği yeri unutur, çünkü profesyo-
neldir…
Ama biz nasıl gittiğini hep hatırlarız.
Aslında gelmesi de problem değil…
Zaten onun esas ayıbı gidişiydi.
*
Şimdi son sorum şu…
Batalla, yeni seçilecek başkanımızı
da beğenmezse ne yapacağız?
Herhalde bu kez, başkanı Çin’e gön-
deririz!