Pandemi döneminde belediyelerimiz çok büyük fedakarlıklar yaptılar. Vatandaşı salgın döneminde pandeminin olumsuz etkilerinden koruyabilmek için kendi gelirlerinden feragat ettiler.

Hatta, bütçelerinin önemli kısmını da hemşerileri için sosyal destek programlarına ayırdılar.

Kira, vergi vb. gibi alacaklarından vazgeçen belediyelerimiz, halkın temel tüketim maddesi olan su fiyatlarında da indirime gittiler. Bursa’da bunun örneğini gördük.

Bütün bunlar vatandaşın bütçesine az da olsa bir katkı yapmış oldu.

Artık belediyelerimiz yeni yıl bütçelerini meclislerine taşıdılar. Bir kısmının kabul görüp onaylandığını biliyoruz.

Yıldırım Belediyesi’nden de yine vatandaşın bütçesine küçük katkı yapacak önemli bir kararın çıktığını görmek sevindirici.

2019’dan bu yana ilçedeki mülk sahiplerinden asfalt katılım payı almama kararı alan Yıldırım Belediyesi bunu 2024’e kadar uzatmış.

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ı ve meclis üyelerini kutlamak gerek.

Belediyeler gerçekten büyük bir fedakarlık yapıyor.

Hemşerilerinin yaşam standardını yükseltmek için sokak ve caddelere dökülen asfalttan vatandaş payı 2024’e kadar kaldırılmış oldu.

Benzer bir karar daha evvel katı atık bedeli tahsil etmemek için de alınmıştı.

Vatandaşın su faturalarını kabartan bu verginin BUSKİ aracılığıyla tahsilinde kuruma ve dolayısıyla bağlı olduğu Büyükşehir Belediyesi’ne ‘su fiyatları yüksek’ eleştirileri getiriyordu.

BUSKİ o vergiyi tahsil etmeyi bırakınca, bunu kendisinin de toplamayacağını açıklayan ilk başkan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz olmuştu.

Yılmaz’ın şimdi, belediye meclis kararıyla asfalt katılım payı almaktan da vazgeçtiğini görüyoruz.

Başkan Yılmaz mecliste yaptığı konuşmada, “Katı atık bedellerinden sonra asfalt katılım paylarını da hemşerilerimize tahakkuk ettirmeyeceğiz. Sadece hizmet üreterek değil, ekonomik destek noktasında da hemşerilerimizin yanındayız” demiş.

İşin aslına bakarsanız belediyelerdin hizmette devamlılık sağlayabilmesi için bu gelirlerinden vazgeçmeleri büyük bir fedakarlık. Sadece bu yıl 130 bin ton asfalt dökülmüş. Bunun vatandaş payından vazgeçmek Yıldırım için büyür kayıp ama salgın nedeniyle bundan vatandaş adına vazgeçilmiş oluyor.

Aynı şekilde, yıllık 40 milyon liralık katı atık payı tahsilinden vazgeçerek de bu da Yıldırımlıların cebinden kalmış oluyor.

Oktay Başkan böylece salgın süresince diğer belediyelere de örnek olabilecek bir karara daha imza atmış oluyor.

 

Zindankapı’nın ağır konukları var

Dünyada milyonlarca insan müze görmek için bir ülkeden diğerine seyahat ediyor. Büyük kentlerdeki ünlü müzelere girebilmek için bazen saatlerce kuyrukta bekleyenler var.

Bursa’da artık böyle yerlerin olması gerekiyor.

Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürlüğü’nün, kısa süre ence hizmete açılan Zindankapı Müzesi şehrimize gelen yerli-yabancı üst düzey konukların da götürülüp gezdirildiği bir mekân olma yolunda ilerliyor.

Zindankapı’nın ağır konukları arasına şehrimize gelen Amerika Birleşik Devletleri’nin İstanbul Başkonsolosu Daira Darnell de eklendi.

Konuk Başkonsolosu bizzat Müzeler Şube Müdürü Nazım Enes Altan Zindankapı’yı gezdirmiş. Müzede, Zamansızlık Şarkısı sergisini inceleyen konuk başkonsolos, böylesi bir tarihi eserin Bursa’nın kültür hayatına kazandırılmasının önemine vurgu yapmış.

Bursa ecdat eserleriyle zaten bir açık hava müzesi ama böylesi yapıtlarla yeni ilgi mekânlarına da ihtiyaç var.

 

Küfrü sıradanlaştıracak karar

Şüphe yok ki, seçim yaklaştıkça siyasi tansiyon da yükselecektir. Siyasetçinin bu süreçte kullandığı dil ve takındığı tavra dikkat etmesi gerekiyor.

Bir kaç gündür Türkiye gündemine İYİ Parti’nin eski Grup Başkanvekili Lütfü Türkan’ın Bingöl’de bir şehit yakınına ettiği küfürlü sözler damgasını vurdu.

Türkkan önce inkar etti, sonra çekilen görüntü ve ses kayıtları kendisini yalanladı, ardından da oluşan tepkiler üzerine partisinin grup başkanvekilliğinden istifa etti.

Yeter mi peki?

İYİ Parti’nin bu zatla yollarını ayırması gerekmez miydi?

İYİ Parti Lideri günlerdir suskundu. Dün de özür dilediği gerekçesiyle Türkkan’ın partiden ihracına gerek kalmadığı duyuruldu.

Bu tavır, Türkiye’de İYİ Partili siyasetçilerin bundan sonra da seçmene edeceği küfür ve hakareti sıradanlaştıracak bir adımdır. Velev ki, provokasyon da olsa bu galiz küfrü geçiştirmek doğru değildir.

Bize göre bir şehit yakının bacısına edilmiş bu küfür, lideri kadın olan partinin peşini de bırakmayacaktır.

Siyasetçi öfkesini kontrol edebilmeli.