Bir kentin futbol kulübü her zaman övünç kaynağıdır. Fakat zaman zaman bunun hak ettiği yerde olmadığı da görülür. Bursaspor işte tam da bu durumda.

Hepimizin başarılarıyla övündüğü, bir zamanlar Süper Lig’de, İnter Toto Kupası’nda, Şampiyonlar Ligi’nde sınır ötesi başarılarıyla kıvandığımız kulübümüz artık hiç de kabullenemeyeceğimiz şekilde 3. Lig’de.

Fakat gerçek bu.

Buradan sıyrılıp, her yıl tek tek basamak atlayarak, tekrar Süper Lig’e dönmek şart.

Bu amaçla hafta sonu yeni bir yönetim işbaşına getirildi. Enes Çelik Başkanlığı’ndaki Bursaspor’un yeni yönetimi bir yandan da transferin önündeki en büyük engel olan tahtayı açmak için kolları sıvadı. Üstelik, bunu kongre öncesi başlattı.

Vali Mahmut Demirtaş himayelerinde de, ‘Mücadelende Yanındayım’ isimli yeni bir bağış kampanyası başlatıldı.

Bursa kenetlenerek, irili ufaklı bağışlarla kulübün borçlarının kapatılması için yola çıkıldı.

İlk ateşi de Başkan Çelik 10 milyon lira ile kendisi ateşledi. Sosyal medyada fark ettik.

Kentimizdeki bir Trabzonspor taraftarı da verilen bağış hesaplarına bin lira göndererek Bursaspor’un yanında olduğunu duyurdu.

Kıvılcım ateşlendi.

Bundan sonrası kentin kenetlenmesine kaldı. Elbette herkes bütçesi gücünde katkı yaparsa 1,5 milyar liralık borç Bursa için hiç bir şey değildir.

Üstelik, bu hesapların kontrolü de Valilik himayesinde olacak. Eski Bakan Mustafa Varank, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile BTSO Başkanı İbrahim Burkay da bağış komitesinde yer alıyorlar.

Bunun büyük bir güvence oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Takımı yeniden ayağa kaldırmak için şimdi Bursalılar olarak hepimize görev düşüyor.

Bursaspor’un hak ettiği yerde olması için buna kent olarak tüm kurum ve kuruluşlarımızla, hemşerilerimizle destek vermek durumundayız.

Unutulmamalı ki, bu iş sadece yönetimin üstüne yıkılamaz.

Kent bunu isterse başarılır.
Nitekim, kampanyanın daha ilk gününde 36,4 milyon liralık bir rakama ulaşılmış.

Umarız, bu rakam giderek kar topu gibi büyür.

Büyükşehir’in lojistik dairesine yeni atama

Seçimlerin üzerinden 58 gün geçti. Yeni seçilen belediye başkanlarının görev sürelerinin neredeyse iki ayları dolmak üzere.

Fakat, bürokrasi ve iştiraklerde henüz yeni oluşum ve kadrolaşma tam olarak tamamlamış değil.

Büyükşehir Belediyesi’nde Başkan Mustafa Bozbey’in atamaları da sürüyor. Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’na bu kez Nilüfer Belediyesi’nden değil, kurum içinden yeni bir atama yapıldığını görüyoruz.

1995 yılında Büyükşehir Belediyesi’ne makine mühendisi olarak göreve başlayan, 6 yıl Teleferik Şube Müdürlüğü, 2 yıl da Makina İşletme Şube Müdürü olarak görev yapan, 10 senedir de Fen İşleri Daire Başkanlığı’nda mühendis kadrosunda bulunan Mehmet Arslan Gürsoy yeni Destek Hizmetleri Daire Başkanı olarak atandı.

Bu görevi önceki yönetimde, 2017 yılından bu yana İnegöl Belediyesi’nden getirilen Hikmet Memiş yürütüyordu.

Diğer yandan;

Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinde de büyük ölçüde genel kurullar tamamlandı ve yeni genel müdürler atanmış oldu.

Dün son gelişmeyi meslek büyüğümüz Ahmet Emin Yılmaz köşesine taşımıştı.

Bizden, meslekten bir isim daha iştiraklerde görevlendirildi.

Kültür AŞ’nin Genel Müdürlüğü’ne, bu görev öncesi CHP’nin İl Başkan Yardımcısı olan meslektaşımız, gazeteci Yankı İçöz getirilirken, şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de CHP Nilüfer İlçe eski başkanlarından Yücel Bulut üstlendi.

Bulut ile birlikte Kültür AŞ yönetimine, CHP’nin 31 Mart’ta Keles Belediye Başkan adayı Orhan Arslan, Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Recep Çohan, Mustafakemalpaşa Belediye Meclis Üyesi Hakkı Rıza Göksu da girdiler. Kültür AŞ’de daha evvel de bu görevi yine meslektaşlarımızdan Fehim Ferik başarıyla yürütmüştü.

Başkanları ne zaman rahat bırakacağız?

31 Mart yerel seçimleri geçeli iki ay oldu. Mazbatalarını alıp göreve başlayan belediye başkanlarımızın öyle çok hayırlı olsun ziyaretçisi var ki, çalışmak için akşam saatlerini bekliyorlar. Bu yüzden de dinlenmeye fırsatları yok.

Bu iş çığırından çıkmış.

Elbette yeni bir işe, iş yeri açana, göreve başlayana hayırlı olsun denir ama Bursa’da bu iş başkanlarımızın da feryat ettiği bir hâl almaya başladı. Ziyaretler yüzünden yapılacak işlere, toplantılara fırsat bulamayan başkanlarımızı acaba hayırlı olsuncular olarak ne zaman rahat bırakacağız?

Hayırlısı buymuş ki, Bursa olarak hepsini seçtik ve göreve getirdik.

Bunu illa makama gidip iletmek şart mı?

Mesajla, çiçekle bunu yapsak, onlara da işe koyulmaları adına zaman tanısak, kentimiz için daha iyi olmaz mı?