Türkiye 7 Haziran seçimlerinden bu yana kurulacak hükümet senaryolarını tartışıyor.

Sokakta, otobüste, trende, kahvede hemen her yerde vatandaşlar yeni bir erken seçime gerek kalmadan, hükümetin kurulup kurulamayacağını konuşuyor.

TBMM 7 Haziran seçimleri sonrası ilk mesaisini yaptı. 550 milletvekili dün tek tek yemin etti.

Yemin törenini televizyon ekranlarından izledik.

Bursa‘nın engelli milletvekili AK Partili Bennur Karaburun, en yaşlı üye sıfatıyla TBMM‘nin Geçici Başkanı Deniz Baykal‘ın davetiyle kürsüye gelen ve yemin eden ilk milletvekili oldu.

Karaburun için TBMM’de kürsüye tekerlekli sandalyeyle ulaşım amaçlı özel düzenek hazırlandığı gözden kaçmadı.

Bursa’ya sıra geldiğinde ise kürsüye soyadı alfabetik sırasına bakılarak, birinci olarak CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın çağrıldı.

Yeminler tamamlandığına göre sıra artık Meclis Başkanlığı seçimlerini gerçekleştirmeye ve hükümet kurmaya geldi.

Piyasalar, koalisyon senaryorlarının vakit kaybetmeksizin hayata geçmesini bekliyor.

En sık dillendirilen seçenek, iki sağ partinin oluşturucağı bir hükümetin kurulmasına dönük.

Bu konuda, henüz yetkili ağızlarca dillendirilmese de bir AK Parti ve MHP hükümeti seçeneği konuşulanların arasında ilk sırayı alıyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin yüzde 60’lık blokça kurulması gerektiği konusunda fikir ortaya atsa da ne MHP ne de HDP bu bloğa katkı koyacak görünmüyor.

Liderlerin yaptıkları açıklamalar böyle bir olasılığı zayıflatıyor.

Kılıçdaroğlu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yaptığı ‘başbakan sen ol’ teklifinin ‘koltuk tedarikçiliği’ olarak tanımlanmasının ardından, bu seçeneğin şimdilik tümüyle ortadan kalktığı söylenebilir.

Aynı şekilde, MHP’nin HDP ile isminin dahi yan yana getirilmesine tahammülünün olmadığına dönük açıklamaları da CHP liderinin teklifinin hayata geçmesini mümkün kılacak türden değil.

MHP, bölücü örgütün siyasal uzantısı olarak tanımladığı HDP ile ne içeriden ne de dışarıdan destekli bir hükümet formülüne kapılarını daha seçim geçesi kapatmıştı.

AK Parti’nin seçenek dışı bırakıldığı senaryoları ise biz de gerçekçi bulmuyoruz.

Yüzde 41 oy almış ama Parlamento’da yüzde 47’lik sandalyeye sahip AK Parti’nin dışarıda bırakılacağı hükümet formülü sizce de uzun soluklu olabilir mi?

Bizim de görebildiğimiz ve edindiğinim sokak izlenimleri var.

Sokaktaki yurttaşın ağırlıklı beklentisi, AK Parti ile MHP’nin oluşturucağı bir kolasiyon hükümetinin kurulması yönünde.

Anlaşabilirler mi?

İşte burası hepimizin merak ettiği konu.

Anlaşma zemininin kolay olmadığı ama sandıktan çıkan tablonun hemen her liderce doğru okunması gerektiği de bir gerçek.

Her parti kırmızı çizgilerini ve olmazsa olmazlarını daha masaya oturmadan sıraladı.

Henüz, resmen, ön koşulsuz bir görüşme ve diyalog ortamına geçilebilmiş değil.

Başlanan, devam eden ve bitme aşamasına gelmiş yatırımların, uluslararası finans angajmanları bulunan büyük projelerin sekteye uğramaması için hükümletin bir an evvel kurulması gerektiğini düşünenlerdeniz.

Türkiye’nin kısır çekişmeler, kırmızı çigi dayatmaları ve kişisel kaprislerle kaybedeceği zamanı yok.

Nitekim, tehlikeyi Cumhurbaşkanı da sezmiş olmalı ki, önceki gün yaptığı çıkışla, bir bakıma liderlere uzlaşı noktasında ikazda bulundu.

“Siz çözmezseniz millet bu işi çözer” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘tekrar bir seçime gerek kalmadan aranızda bu işi halledin’ mesajı verdi.

Türkiye’yi hükümetsiz bırakmanın bedelini bunda katkısı olanlar ilk seçimde öder.