Bulgaristan bugünlerde bir kez daha, 30 yıl önce kendi himayesi altındaki Türk azınlığa uyguladığı insanlık dışı muamele ile hatırlanıyor.
En üst düzeyde dilenen özre rağmen, Türk soyluların zorla isim, din ve dillerini değiştirme ayıbı Bulgaristan tarihinde kara bir leke olarak kalacak.
Bugünlerde komşuda, Türk soylulara dönük başlatılan asimilasyon hareketini kınama ve yaşamını yitirenleri anma törenleri gerçekleştiriliyor.
Bursa‘dan da bir grup dün törenlere katılmak için Bulgaristan’a hareket etti.
Bunların içinde Bulgaristan doğumlu bir milletvekili de var.
O vekil aynı zamanda, Türkiye Bulgaristan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı olan Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk.
Önceki akşam Öztürk ile konuştuk.
AVM’lerin pazar günü kapanmasını da içeren perakende sektörünü düzenleyici yasa teklifiyle bilinen Öztürk ile tam bu konuyu konuşacaktık ama sosyal paylaşım sitesinden yaptığı bir açıklama öne geçti.
Vekil Öztürk paylaşımda, “İnsanlık dışı bir uygulama olan isim ve din değişmeyi 30. yılında esefle kınıyorum” demiş.
Bulgarların 1389’dan 1878’e kadar Osmanlı Devleti’nin hoşgörü ve adalet dolu himayesi altında varlığını sürdürdüklerini hatırlatan Öztürk, 5 asır boyunca kardeşçe bir arada yaşamış iki milletin arasına daha sonra nifak tohumları ekildiğini vurgulamış.
Öztürk o günleri şöyle tanımlamış:
“Bundan 30 yıl önce Bulgaristan hükümeti Türk soydaşlarımızın isimlerini değiştirmeye başlamış, Türkçe konuşulmasını yasaklamıştı. Türk soydaşlarımızı göçe zorlayan bu süreç artık tarih oldu. Zorla isim ve din değiştirme uygulaması Bulgaristan’a ait insanlık dışı bir ayıp olarak tarihe geçti.”
Vekil şöyle devam etmiş:
“Bulgaristan’da doğmuş bir milletvekili ve Türkiye Bulgaristan Parlamentolara Arası Dostluk Grubu Başkanı olarak dost ve müttefik Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımızın ve azınlıkların dillerini, kültürlerini, sosyal hayatlarını istedikleri gibi yaşayabilmeleri için gerekli çalışmaları yapıyorum. Bulgaristan’ın veya dünyanın neresinde olursa olsun bizim bir soydaşımıza yapılan hareket bize yapılmış demektir.”
Türkiye ile Bulgaristan’ın komşu, dost ve müttefik iki ülke olduğuna dikkat çeken Öztürk, İki ülke arasındaki ilişkilerin, tarihi derinliği, coğrafi boyutları ve halklar arasında uzun yıllar süren etkileşime dayalı özel stratejik ilişkiler olduğunun belirtmiş.
Öztürk açıklamasında, “Türkiye ve Bulgaristan’ın coğrafi konumları gereği Doğu ve Batı’ya açılan kapılar olması itibariyle Türkiye, Bulgaristan için Asya’ya açılan kapıdır. Bulgaristan’da, Türkiye için Avrupa’ya açılan kapıdır. Biz de bu dostluğun göstergesi olarak, Bulgaristan’ın insan hakları, demokrasi konularında gelişmesi için gereken desteği vermeye hazırız” ifadelerini yer vermiş.
Parçalanmış aile dramını yaşamış soydaşlardan biri olan vekil Öztürk görüldüğü gibi doğup, küçük yaşta zorla koparıldığı ata topraklarıyla bağını koparmıyor.
Öztürk ile AVM yasa teklifini de konuştuk.
Bu konuda çalışmanın sürdüğünü hatırlatıyor.
Teklifin komisyondan geçtiğini, bazı arkadaşlarının çalışma saatleri konusunda takıldığını da kaydeden Öztürk, yasa için Türkiye’nin her yerindeki esnaf ve üniversiteden destek telefonları aldığını ekliyor.
Öztürk, teklifle Avrupa‘da uygulamaları olan konunun ülkemizde de tartışılmasının önünü açtıklarını söylüyor.