Bursa şehri olarak, dünyanın en etkileyici stadyumlarından birine sahibiz. Ancak Bursaspor maçlarını kuzey ve güneydeki tribünlerin alt sıralarından izleyenler için önlerinden dev bir çelik bariyer bulunuyor.
Bursaspor’nun yeni yönetimi, cesur bir kararla seyir kalitesini düşüren o güvenlik tellerini kaldırdı. Buna şimdiye dek hiç bir yönetim cesaret edememişti. İçerideki o teller kalktı ama stadyumun etrafındaki hapishaneyi andıran devasa çelik güvenlik bariyeleri hala yerinde duruyor.
Elbette, içteki güvenlik çitinin kaldırılması Bursaspor yönetimine, taraftara ve Bursa şehrine de önemli bir sorumluluk yükledi.
Artık buralarda maçı seyredecek hemşerilerimizin öfkelerini kontrol etmeleri gerekiyor.
Yönetime, hakeme, futbolcuya, rakip takıma kızarak sahaya girmeleri halinde, bunun Bursaspor’a ağır bir fatura çıkaracağını asla unutmamalılar.
Zaten Türkiye Futbol Federasyonu’na bağlı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun, Bursa şehrine karşı akılalmaz bir önyargı ve olumsuz yaklaşımı biliniyor.
Bursa’daki stadyumumuzda en ufak bir olayda, 8-10 maçlık seyircisiz oynama, saha kapatma ve ağır para cezaları kesme gibi bir tutumu söz konusu. Bu yüzden bugün Bursaspor’un 3. Lig’e kadar indirilmesinde onların da etkisi yok mu?
Bir kulübün yarı sezonuna yakın maçlarını, çıkan olayları bahane edip, seyircisine kapatırsan, o takım tribün desteksiz ne kadar ayakta kalabilir?
Bu nedenle, Bursaspor taraftarının PFDK’nın bu olumsuz önyargısına karşı da hazırlıklı olması gerekiyor.
Asla sahaya girmemeleri, öfkelerine sahip çıkmaları kaçınılmaz duruyor.
Toplumsal duyarlılığıyla Türkiye’nin en iyi taraftarı seçilen Bursasporluların, yönetimin bariyerleri kaldırma kararına sahip çıkacaklarını, takıma zarar verici hiç bir hareketin içine girmeyeceklerine inanıyoruz.
Ligleri üst üst atlayıp, tekrar ait olduğu yere dönme yolunda Bursaspor taraftarına bundan böyle daha büyük sorumluluk düşüyor.
Bursaspor’u ağır biçimde cezalandıran PFDK’nın, kentimize düşman kesilmiş başka bir kulüp hakkında geçtiğimiz hafta verdiği karar her şeyi özetliyor.
Aman dikkat.
İkinci yarı başlıyor hızımız kesilmesin
Bursaspor başarılı geçen bir yarı sezonun ardından devreyi 11 puan farkla kapattı ve uzun bir kamp dönemi geçirdi. Yarın ise kendi sahasında ligde zorlu rakibi Düzce’yi ağırlayacak.
İlk yarıdaki temponun kaldığı yerden devam etmesi ve devreye yeniden 3 puan ile başlamayı umut ediyoruz.
Hızımız hiç kesilmeden sürmeli.
Gelecek sezonda 2. Lig’de yine şampiyonluğa oynayacak bir kadro oluşturmak için bu sezonu erken garantilemekte yarar var.
Bursaspor yönetimi artık bütün hesaplarını 2. Lig’e göre yapıyor. Mali disiplinin ardından seneye daha güçlü bir takım kurma yolunda da adımlar atılıyor.
Kentin desteğiyle yeniden ayağa kalkan ve taraftarın sahiplenmesiyle de evindeki maçlarını kapalı gişe oynayan Bursaspor’un hedeflediği şekilde Süper Lig’e çıkmasını temenni ediyoruz.
Şehrimizin en değerli markalarından biri olan Bursaspor’un bu yolda çok kararlı ve azimli olduğunu görüyoruz.
Biz de Bursaspor’a 3. Lig’de sorunsuz ve puan farkının giderek açıldığı bir ikinci yarı diliyoruz.
Atranos Kazası’na dair
Önceki gün Bursa’nın güneyindeki Dağ ilçelerinin geçmişine ışık tutacak bir kitap geçti elimize.
Meslektaşlarımızdan Raif Kaplanoğlu ve avukat hemşerimiz Niyazi Topçu’nun araştırmasıyla, ‘Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri Atronos Kazası’ kitabı, ilçenin merkezi ve köylerindeki kayıtlardan oluşuyor.
O dönem Atranos kazasında toplanan vergilerin de yer aldığı kayıtlarda bölgenin, Orhaneli, Harmancık, Keles, Büyükorhan’ın yanı sıra Dursunbey’in Gökçedağ yerleşimi ile birlikte Atranos Kazası’nın oluşturduğu vurgulanıyor.
İki tarihçinin Bursa’nın güneyindeki yerleşimlerin geçmişine dönük yaptıkları araştırma 312 sayfalık kitapta toplanmış ve Gaye Kitapevi’nden çıkmış.
Doğrusu, tarih meraklıları için bir solukta okunacak bir eser. Bunun tüm kütüphanelerimizde yer almasında yarar var. Araştırmaya, Bursa Araştırmaları Vakfı ile Avrasya Etnografya Vakfı’ndan da destek alınmış.
Atranos kazasının kırsal yerleşimlerinin eksi adları ile kaza isminin Orhaneli olarak değiştirilemesine dönük padişah fermanlarıyla o dönem kaza haritasının da yer aldığı eserin gelecek kuşaklar için önemli bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Kitabı incelediğimizde, Harmancık’ın da Bursa’nın en eskilerinden ve o vakit 12 ilçesinden biri olduğu geçiyor.
Emek veren dostlarımızı kutluyoruz.
Geç de olsa, elimize ulaşan bu eseri biz de okurlarımızla paylaşmak istedik.