Bursa’nın tek devlet üniversitesi olarak, kurulduğundan bu yana on binlerce mezun verdi.

Bursa Uludağ Üniversitesi’nin yükü açılan ikinci devlet üniversitesi olan Bursa Teknik Üniversitesi ile bir nebze olsun azaldı. 3 milyon nüfuslu bir kente iki üniversite yeter mi?

Yetmiyor.

Çok şükür ki, özel vakıf üniversiteleri de devreye giriyor. Yakın gelecekte Mudanya Üniversitesi’nde eğitim öğretim başlayacak. Ardından kentimizde başka vakıf üniversitesi girişimlerinin olduğunu da biliyoruz.

Bugün 15 bin dönüm alana yayılan Uludağ Üniversitesi’nin Görükle Kampüsü her geçen gün büyüyüp gelişiyor. İlk yıllarda kıraç, bakir bir arazi görünümündeki kampüsün çehresi ilave yatırımlarla değişti.

Buna en son kampüs girişindeki trafik sıkışıklığını ortadan kaldıracak yeni yol düzenlemesi de eklendi.

Hemen her rektör önemli ilaveler yaptı ama doğrusu Prof. Dr. Saim Kılavuz ile birlikte kampüsün eksikleri büyük ölçüde gideriliyor.

Üniversite kaynaklarıyla inşa edilen 800 metrelik yeni yol projesiyle artık kampüs giriş sorunun olmaktan çıktı.

3,5 milyon liralık yatırım aynı zamanda metro durağı kavşağındaki toplu taşıma araçlarının yığılmasını giderecek depo düzenleme de içeriyor. Bisiklet yollarıyla da kampüs girişine ayrı bir hava verilmiş.

Ayrıca Üniversite’den Balıkesir-İzmir yönüne gidecek araçların ana kavşağı kullanmadan kampüsten çıkışları da sağlanmış.

Şimdi artık sıra Özlüce kapısı ve kütüphaneye ulaşacak giriş yolunun düzenlemesine gelmiş.

Kampüse girişte geçmişte Deli Dumrul misali alınan paraya ifrit olurdum.

Düşünebiliyor musunuz, aracınızla kamuya ait bir araziye girebilmek, oradaki kamu sağlık tesislerinden, eğitim kurumlarından faydalanabilmek için girişte Rektörlüğe para ödemek zorundaydınız.

Nihayet halkı düşünen yargıçlar çıktı ve Rektörlüğün araç girişlerinden aldığı o haraca son verdi.

Saim Hoca’nın yapımına başlanan yeni cami ve yaşam alanı projesiyle de kampüsü daha da canlandıracağına inanıyoruz. Keza yurt inşaatları ve diğer fiziki yapılarla Kampüs her geçen gün değişiyor.

Hele bir de Tıp Fakültesi civarında yaşanan otopark sorununu çözerse Üniversite tarihine geçecektir.

Eskiden akademisyen çokluğuyla üniversiteyi anca Tıp Fakültesi kökenli rektörler yönetebilirdi. Çünkü seçim ve atama yasası başka fakülte kökenlilerin buraya seçilmesini engelliyordu.

Oysa görüldüğü gibi mühendis ve ilahiyatçılar da bu işi başarıyla yürütüyorlar.

Rektör Saim Hoca ve ekibini kutluyoruz.

 

Karabağ’ın yıkık kentlerini Türk müteahhitlerimiz ayağa kaldırsın

Önce, 30 yıl işgal altında kalmış Dağlık Karabağ’ın mahzun kentlerinden Şuşa ile Osmangazi ilçemizin kardeşlik ilişkisi başlatma kararına sevindiğimizi belirtmek isteriz.

Osmangazi Belediye Meclisi’nin önceki gün aldığı bu tarihi karar diğer güçlü yerel yönetimlerimize de örnek olmalı.

Şuşa artık Osmangazi ile ihya olacaktır. Ancak Şuşa gibi Ermeni işgalinden kurtarılan Hankendi, Fuzuli, Cebrail gibi büyük yerleşim merkezlerinin yeniden ihya ve ayağa kaldırılmasında öncelik Türkiye’ye verilmelidir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bunu es geçmeyecektir. Dün Bakü’deki zafer kutlamaları sonrası iki ülke arasında onca anlaşma imzalandı.

Dünyanın her yerinden altyapı ve üstyapı projeleriyle göğsümüzü kabartan Türk müteahhitleri Dağlık Karabağ’ın viran şehirlerinin altyapısını yeniden kurup modern kentlere dönüştürecek bilgi ve birikime sahiptirler.

 

Maske tamam ama mesafe ve hijyen sorunu bitmiyor

Dışarıya çıktığımızda artık şunu hep gözlüyoruz.

Sokakta, metroda, toplu taşıma araçlarında, iş yerlerinde maskesiz insan yok denecek kadar azalmış.

Maskesi olduğu halde bunu uzmanların önerdiği şekilde kapatmayanlara rastlayabiliyorsunuz fakat maskesiz insan çok nadir görülüyor.

O halde, maske kullanımı bu kadar yaygınlaştığı halde vaka sayılarımız neden artmaya devam ediyor?

Maskeyi taktık ancak, mesafeye ve hijyene dikkat etmiyoruz.

Bunu da çözdüğümüzde salgını büyük ölçüde kontrol altına alabilmiş olacağız.

Dün Sağlık Bakanlığı vaka sayıları yeniden düşüşe geçen illerin içinde Bursa’yı da saydı.

Sevindirici bir haber ama yurttaşlar olarak rehavete kapılmadan bu düşüşe hepimiz katkı sağlamalıyız.