Karabalçık, şehrin hemen dibinde, ‘Bursa siyahı’ olarak bilinen meşhur siyah inciri, pembeli çavuş üzümü ve zeytini ile ünlü Osmangazi ilçemize bağlı şirin bir mahallemiz. Fakat bugünlerde Bursa’nın tüm diğer bölgelerindeki tarım toprakları gibi burası da kaçak sanayi tesislerinin ve konteyner kondularının baskısı altında.
Dün, Ova Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (OVADER) Başkanı ve Karabalçık Mahallesi eski muhtarı Kasım Çicek aradı.
Atalarından miras aldıkları verimli Karabalçık topraklarının bugünlerde ruhsatsız sanayi tesisleri baskısı altında olduğunu söyledi.
Topraklarının ‘talan’ edilmesine OVADER olarak izin vermeyeceklerini bildiren Başkan Çiçek, bu adımdan geri dönülmesini istedi. Arazilerini drone ile koruyan ve Karabalçık yolu üzerinde en son zeytin ağaçları sökülerek yapılmak istenen kaçak depoya dikkat çeken Çiçek, son derece tepkiliydi.
Topraklarındaki talanı ve konteyner işgalini sürekli olarak havadan gözleyen OVADER Başkanı Çiçek, yetkilileri de bu son ruhsatsız yapı girişimi için göreve çağırdı.
OVADER Başkanı Çiçek, sanayi bölgelerindeki yüksek rakamlardan kaçan sanayicilerin ucuza satın aldıkları tarım toprakları üzerine önce depo yapıp, sonra buraları fabrikaya dönüştürdüklerini ileri sürdü.
Çiçek, “Tarım toprakları daha ucuz, sanayideki arsaya fazla para ödememek için güzelim verimli topraklarımızı talan ediyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Karabalçık yolu üzerinde buna benzer iki tesis daha var. Biz topraklarımızda fabrika ve depo istemiyoruz, tarım yapmak istiyoruz. Kimse buralara başka amaçla göz dikmesin, yaptırmayacağız” diye konuştu.
Karabalçık geçmişte de tarla ortalarına konan kaçak konteynerlerin tehdidi altındaydı. O zaman da Başkan Çiçek yetkilileri göreve davet etmişti.
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın kaçak yapılaşma konusunda çok hassas olduğu biliniyor. Daha göreve başlarken ilçesindeki hemşerilerini bu konuda net biçimde uyarmıştı. Aydın, ‘Kırmızı çizgi’ olarak gördükleri kaçak yapılaşmaya karşı tavizsiz olacaklarını vurgulamıştı.
Yol yakınken bu işten dönülmeli. Bölge insanı topraklarında tarım ürünleri yetiştirip, ihracat yapıyorlar. Devlet kurumları, OSB yöneticileri, ilimizin üst düzey yöneticileri, yatırım yapmak isteyen sanayicimize de düşük fiyatlara altyapısı hazır, uygun fabrika alanları tahsis edilmeli.
OVADER’in ve Karabalçık’ın bu çağrısına, sorumluluk yüklenmiş herkes kulak vermeli.
Diyanet Mola tartışmasına eski müftü Turan da katıldı
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Terminal içinde yolcuların manevi bilgilendirilmeleri için açılan Diyanet Mola isimli lokasyonunun kaldırılma kararına tepkiler büyüyor.
BURULAŞ yönetimi, kaldırma kararının önceki yönetimce alındığını ileri sürüyor ama tartışmalar bitecek gibi değil. Eski Genel Müdür bu tartışmalar üzerine, BURULAŞ’ın yeni yönetimine meşhur, ‘Üç zarf’ hikayeli bir paylaşımla göndermede bulundu.
Terminal esnafından sonra AK Parti İl Başkanlığı da karara sert tepki verdi.
Karara Ankara’dan da itiraz var. Halen Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü görevini yürüten ve Bursa Müftüsü iken Terminal’deki bu birimin açılmasını sağlayan İzani Turan sosyal medya hesaplarından sert bir açıklama yaptı.
“Bursa Müftüsü iken üç lokasyonda Diyanet Mola ismini verdiğimiz irşaat büroları oluşturmuştuk. Bu büroların ilki Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’ndeydi. Buralarda başta Kur’an-ı Kerim, dini kitaplar, dergiler bulundurarak manevi rehberlerimiz vasıtasıyla yolculara, terminal esnafına sahih dini tebligatta bulunuluyordu. Diğer gayemiz de; yolcu kardeşlerimiz güvenle dinlensin, aklına takılan soruları manevi rehberimize sorsun, arzu ederlerse büroda bulunan kitap, dergi ve Kur’an okusun, çayını içsin. Terminal esnafımızla iç içe verimli hizmetler yürütüldü.”
Büronun kaldırılma kararının üzücü ve kırıcı olduğunu vurgulayan Turan şöyle devam etmiş:
“Osmanlı’nın ilk payitahtı, maneviyatın başkenti olan Bursa’mızda dine, diyanete hazımsızlık asla kabul edilebilir bir durum değil. Umarım yetkililer, milletten aldıkları yetkiyi milletin değerlerine savaş açarak değil, o değerlere hizmet ederek yol alırlar.”
Turan açıklamasının sonunda ikazını da şu satırlarla yapmış;
“Bu memlekette dine, Diyanet’e düşmanlık şimdiye kadar kimseyi iflah etmedi.”
Galiba bu tartışma daha çok sürecek.
Konuk ekiplerin ülkesi tanımıyor ama KKTC bayrağı hep en önde
Kentimizde Büyükşehir Belediyesi ve BKSTV öncülüğünde 36. Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması başladı. 23 ülkeden 720 dolayında folklorcü 5 gün boyunca Bursa’da ve ilçelerinde gösteriler yapacak. Yarışma hafta sonu Atatürk Anıtı’ndaki seremoni ve kortej yürüyüşü ile start aldı, Açık Hava Tiyatrosu’ndaki açılış gösterileri ile sürdü.
Kortejde ise konuk ekiplerin ülke bayrakları dalgalandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana BM’nin, ABD ve AB’nin ambargosu altında. Türkiye’den başka kimse KKTC’yi tanımıyor. Bursa’daki yarışmalarda ise KKTC her zaman en ön sıralarda yer alıyor.
Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı her yıl davet ettiği KKTC’yi ve folklorcülerini hep en önde konuk ülke ekiplerinin gözüne sokuyor.
Bu da yerel diplomatik bir tavır olsa gerek.