Önceki gün bu sütunlardan, Bursa‘da Atatürk Stadyumu‘nun yerinde hayata geçirilmek istenen meydan ve rekreasyon projesine ilişkin planlama kararlarının idari yargıya takıldığını aktarmıştık.
Bursa 2. İdare Mahkemesi, Büyükşehir Belediyesi’nin söz konusu bölgede meydan yapmaya dönük planlama kararlarını, ‘hukuka, planlama ilkelerine, ve şehircilik tekniklerine aykırı’ bulup, yürütmesini durdurmuştu.
Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin Ekim oturumuna katılmadık ama Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘nin burada, yürütmeyi durdurma kararına verdiği tepki düşündürüydü.
Kente meydan kazandırma çabalarının kesintiye uğramasına belli ki, Başkan Altepe fena bozulmuş.
“Atmak kolay, yer gösterin. Bursa’da meydan yeri bulmak kolay mı?” diyerek, kendisini eleştiren muhalefet partili üyelere çatmış.
Bursa uzunca bir süredir meydansızlık sıkıntısı çekiyor.
Kentin miting, tören yapılabilecek resmi bir meydanı yok.
Tören ve mitingler için ya bir kavşak içi ya da cadde trafiğe kapatılıyor.
Resmi bayram törenlerimiz yıllar yılı Atatürk Caddesi’nde yapılmıyor mu?
Siyasi mitingler eskiden beri kavşak içi Şehreküstü, esik Santral Garaj ve Gökdere‘de yapılmıyor mu?
Elbette kentin meydansızlığının nedenleri arasında geçmişte uygulanmış yanlış projeler var.
Örneğin;
bugün adı Kent Meydanı, fakat kendisi ticari mekandan öteye geçmeyen eski Santral Garaj‘ın bulunduğu alanda bu fırsat kaçırılmıştır.
Dönemin yerel yöneticilerinin yanlışta ısrarları, kentin göbeğindeki meydan olabilecek büyük bir kamu mülkünü ne yazık ki, ticari merkeze döndürmüştür.
O dönem bu tartışmaların yaşandığı ortamda, Bursa’nın çarıklı eski siyasetçilerinden biri, Büyükşehir belediye başkanlığana aday olanlara tavsiyelerde bulunurken, “Bursa’ya, Bursalılara verilebilecek en iyi vaad, alışveriş merkezi projesinin yıkılarak meydan yapılmasıdır” demişti.
Devamında, Altıparmak‘ta eski SSK binasının bulunduğu alanda uygulanmak istenen meydan projesinde de, BTSO‘ya sonradan bina yapım izni verilince, bu konuda kamuoyunda bir güvensizlik oluştu.
Konuştuğumuz çoğu kişinin, Stadyum Meydanı için de benzer kaygıları taşıdığını görüyoruz.
Bugün, halk görüşüne başvurulsa, eminiz, oylamaya katılanların büyük bir bölümü Atatürk Stadı’nın yıkılmasına ‘hayır’ diyecektir.
Yıkılan yapıların yerlerine uygulanacak projelerin genelde başlangıçta vaat edilenlerle örtüşmediği için, belki de böylesi bir güvensizlik söz konusu.
İdari yargı Stadyum Meydanı projesi için esastan nasıl bir karar verir bilmiyoruz.
Fakat, yürütmeyi durdurma kararının bile eski Bursalılar üzerinde bir sevinç dalgası oluşturduğunu fark ediyoruz.
Kentin ortasında Mustafa Kemal Atatürk‘ten kalma tarihi bir spor tesisinin ortadan kaldırılıp, kente yeni bir rekresyon ve meydan kazandırma projesi konusunda Bursalıların fikir birliği içinde olmadığı görülüyor.
Bu saatten sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe aynı projede ısrar eder mi?
Çünkü; kendi partisine bağlı Gençlik ve Spor Bakanlığı‘nın bürokratları, Bursa’da kendi tesislerinin yerine yapılmak istenen meydan projesine hukuk yoluyla itiraz etmiş durumdalar.
Spor Genel Müdürlüğü‘nün hukuk mücadelesinde şimdilik iki aşamayı geçtiği anlaşılıyor.
Biri yürütmeyi durdurma diğeri Büyükşehir Belediyesi’nin buna yaptığı itirazın reddedilmesi.
Esastan karar da ‘iptal’ yönünde çıkarsa, Büyükşehir Belediyesi’nin kente meydan kazandırma girişimi başka bir bahar ve alana kalabilir.