Ankara‘daki menfur patlama sonrası AK Parti başta olmak üzere tüm siyasi partilerimiz ve liderler mitinglere ara vermişlerdi.
Onlardan biri de AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu idi.
Davutoğlu dün Bursa‘da patlama sonrası ilk mitingini yaptı.
Doğrusu, Davutoğlu’nun Bursa’dan çok farklı mesajlar vereceğini sanıyorduk.
Başbakan‘ın, Bursa’da bilinenin dışında, farklı bir mesajı yoktu.
Teröre tepki vardı.
Muhalefet liderlerini bir kez daha teröre karşı ortak deklarasyona imza atmaya ve görüşmeye çağırdı.
‘Devleti seri katil’ ilan eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile her şeye ‘hayır’ demekle tanımladığı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye isim vermeden çattı.
Davutoğlu’nun adını anmadan ABD’yi de eleştirdiğini not ettik.
Kuzey Irak‘ta PYD‘ye silah yardımı yapılmasının doğrudan PKK‘ya destek anlamına geldiğini vurguladı.
Başbakan Bursa’ya özel bir parantez açtı.
Ne zaman ruhu daralsa, Bursa Ulucami ve Diyarbakır Ulucami’ye sığınmak istediğinden bahsetti.
Avrupa şehri Bursa’yı dünya şehri yapmayı vaat etti.
Meydanda 2002‘den bu yana yaşanan heyecanlı, coşkulu kalabalıklar yoktu.
Bu durum bir kaç nedene dayandırılabilir.
Mesai saatinde böylesi bir alana kalabalık izleyici çekmek risktir.
Ankara’daki patlama toplum üzerinde olumsuz bir etki bırakmıştı.
Yurttaşların bir çoğu belki de bu yüzden tehlikeli gördüğü kalabalık alanlara girmemeyi tercih etti.
Belki de 7 Haziran’ın üzerinden çok geçmeden ikinci kez tekrar miting alanlarına gelme gereği duymadılar.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, AK Parti İl yöneticilerinin özveriyle çalıştıkları, miting öncesi Cumhuriyet Caddesi başta olmak üzere direklere monte edilen, mesafe gösteren yön levhalarıyla vatandaşları alana toplama gayreti içinde olduklarını söyleyebiliriz.
Miting için bu kez farklı bir alan seçilmiş.
Protokol, basın, engelliler ve diğer izleyiciler için farklı giriş notkaları belirlenmiş.
Metal bariyerlerle ve hemen önlerine dikilen onlarca polisle alan güvenli hale getirilmiş.
Tatarlar Kavşağı‘nın hemen altına kurulan sahneden Gökdere Kavşağı’na doğru araç yolu izleyicilere tahsis edilmiş.
Saat 14.00 gibi alana girdiğimizde doğrusu meydandaki görüntü AK Parti açısından tatmin edici değildi.
Başbakan Ulucami‘de kıldığı cuma namazının ardından alana bir saat gecikme ile girdi.
Cuma saatinde de Ulucami ve Çarşı semalarında polis helikopterlerinin güvenlik amaçlı çok sık tur attığını fark ettik.
Gecikme, alandaki kalabalığı biraz daha artırdı ama, Şehreküstü‘de görmeye alışık olduğumuz o eski kalabalık AK Parti mitingleriyle kıyaslanacak bir çoğunluk olduğu söylenemezdi.
Habercilerin rahat çalışmaları için bu defa daha özen gösterildiğini söylebiliriz.
Bariyerler, trafiğe kapatılan cadde ve sokaklar, Bursalılara dün biraz sıkıntı verse de, son dönem artan terör olaylarının polisi daha sıkı tedbir almaya zorladığını unutmamalıyız.
Başbakan’ı Bursa’da kabinedeki arkadaşları da yalnız bırakmadı.
Davutoğlu’ndan önce, Bursa’nın yakından tandığı eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İçişleri eski Bakanı Efkan Ala, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile İl Başkanı Cemalettin Torun konuştular.
Arınç bir kez daha Bursalılarla helalleşti.
Müezzinoğlu’nun hedefinde ise, patlamadaki ölü sayısını doğrulatmadan fazla açıklayan HDP Lideri ile kan anonsuyla acil önlerinde yığılmaya neden olduğunu ileri sürdüğü Ankara Tabipler Odası vardı.
Miting böyleydi, bakalım sandığa yansıması nasıl olacak?
Yener’e sıkılan kurşun
Henüz, Gürsu Belediye Başkanı merhum Cüneyt Yıldız’ı kaybetmetin şoku atlatılmamışken, bu kez silahlı saldırgan Kestel‘de kendisini gösterdi.
Kestel Belediye Başkanı Yener Acar makamında uğradığı silahlı saldırıda ayağından yaralandı.
Daha önce de vurguladık.
Her ne kadar vatandaşla iç içe olması gereken bir koltuğa otursalar da, belediye başkanlarının makamına silahla girilmesi bu kadar basit ve kolay olmamalı.
Bursa Emniyet Müdürlüğü, kentimizdeki bütün belediye binalarında güvenliğe el koymalı.
Acar’a geçmiş olsun diyoruz.