İhsan Aydın
İhsan Aydın
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Koza Bursa’da altın peşinde

Altın madenciliği ile tanınan işdamı Akın İpek, Bursa’da da altın ve gümüş arama işine giriyor.

İpek, şirketi Koza Altın İşletmeleri AŞ aracılığıyla Bursa’da altın çıkarmak için kolları sıvadı.

Şirket, 7 Mayıs’ta Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurarak ÇED raporu sürecinin başlatılmasını talep etti.

Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de başvuru üzerine 23 ve 24 Temmuz tarihlerinde ÇED kapsamında Orhaneli’ndeki iki mahallede halkın bilgilendirmesi toplantısını gerçekleştirmek için düğmeye bastı.

Bursa’nın Dağ ilçelerinden Orhaneli’ne bağlı Akalan ile Sögüt mahallelerinde 53,5 dönümlük 2 ayrı ruhsat sahasında altın ve gümüş çıkarmak için hazırlık yapan Koza şirketi, ÇED sürecinin en zor aşaması olan yerel halkın bilgilendirme toplantısı için evraklarını tamamladı.

Orhaneli’ne 6 ve 9 kilometre uzaklıktaki Akalan ile Sögüt mahallelerindeki ruhsat sahasında açık ocak işletmek suretiyle 3 tona yakın altın, 5 ton civarında da gümüş çıkarmayı hedefleyen şirket, 3 yıl süreyle 35 dolayında personel çalıştıracağını bildirmiş.

Şirket, Orhaneli’ndeki sahalar için 2007 yılında arama ruhsatı almış.

5 yıllık sürenin dolmasının ardından da 2012’de işletme ruhsatına geçiş yapmış.

ÇED sürecinin, aşılması güç ayaklarından biri olan halk bilgilendirmesinde, Orhaneli’nde vatandaşlar nasıl bir yaklaşım sergileyecek?

Merak etmiyor değiliz.

Şirketin daha önce Türkiye genelinde faaliyet gösteren kimi ocakları, valilikler tarafından çevre ve ruhsat izin sorunları bulunduğu gerekçesiyle kapatılmıştı.

Mermer ocaklarının sularını kirlettiği gerekçesiyle Başköy eylemleriyle Türkiye gündemine oturan Orhaneli, şimdi de altın ve gümüş madeni işletmesi açılma tartışmalarıyla ünlenecek.

Şirket ÇED alabilirse, krom, linyit ve mermeri ile ünlü Dağ bölgesi bu kez altın ve gümüş çıkan topraklar olarak da tarihe geçecek.

Bakalım, Koza Altın’ın ÇED başvurusuna, Bursa Valiliği ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü de nasıl bir tavır takınacak?

Kentin çevreci STK’ları, daha evvel Dağ yöresinde kurulacak termik santral ve mermer ocaklarına karşı halkı bilgilendirmiş ve projelere karşı çıkmıştı.

Bölgenin altın rezervlerinin ortaya çıkarılması için başlatılan girişimde şimdilik son sözü halk ve devlet söyleyecek.

 

Bu nasıl dil böyle?

 

Türkiye’de, 7 Haziran’dan sonra nasıl ve kimlerle hükümet kurulacağı merak ediliyor.

Siyasi parti liderlerinin açıklamalarına bakılırsa hükümet kolay kurulacak gibi gözükmüyor.

Belirsizliği sezen iş dünyası hemen harekete geçti. Başkent’te görüşme turlarına başladı.

Geçmişte gazete ilanlarıyla hükümet deviren ve koalisyonlar kurduran TÜSİAD da yeniden piyasaya çıktı.

13 yıldır AK Parti’ye karşı girdiği her seçimi kaybeden CHP’nin son lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün yaptığı açıklama ise kafaları karıştırdı.

Hükümeti yüzde 60’lık blokun kurması gerektiğini arzulayan Kılıçdaroğlu, daha henüz partiler arasında anlaşma sağlanmadan yüzde 41’lik kitleye dönük ayrıştırıcı, ötekileştirici bir dil kullanmaya başladı.

Bünyesinde milyonlarca yurttaş olan yüzde 41’lik kesimi ayrı bir blok olarak gören Kılıçdaroğlu’nun bu dille başbakan olması durumunda, taahhüt ettiği demokrasiyi özgürlükleri, hak, hukuk ve adaleti nasıl sağlayacağını, doğrusu düşünmek bile istemiyoruz. 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X