Türkiye’nin yakın ve uzak geçmişinde medyadaki kirli bilgi ve algı hareketlerinin bu ülkeye neler kaybettirdiğini, darbe, cunta ve muhtıralarla hep yaşadık.
Dün Bursa’da, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayı vardı.
Merinos AKKM’deki çalıştayda kürsüye ilk çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş oldu.
Aktaş, 46 gazetesi, 7 dergi, 7 televizyon ve 31 radyosu ve 3 haber ajansı bulunan Bursa basınının Türkiye’nin ikinci Bâb-ı âli’si olduğunu hatırlattı.
Aktaş, 300 milyonluk Türk dünyasının dezenformasyon, nefret ve ırkçılığa karşı ortak hareket etme çağrısında bulundu.
Çalıştaya video konferans yoluyla mesaj yollayan İletişim Başkanı Fahrettin Altun da küresel dezenformasyon ve dijital teröre karşı atılacak her adıma katkı sağlayacaklarını söyledi.
Çalıştayın sabahki ilk oturumunu Bursalı meslektaşımız Namık Göz yönetti.
Sabah Gazetesi Yayın Yönetmeni Kenan Kıran, Haber 7 Yöneticisi Osman Ateşli, Azerbaycan İçtimai TV Türkiye Büro Şefi Ramin Hüseyinov ile Star Yazarı Sevil Nureyeva İsmailov’un konuşmacı olarak katıldığı oturumda medyadaki dezenformasyonun toplum ve bireyler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekildi.
Hele hele, sosyal medya gibi kontrolsüz bir mecranın yaygınlaştığı dönemde dezenformasyonun ve algının geldiği nokta örnekleriyle katılımcılara aktarıldı.
Oturumu dikkatle izledik.
Doğrusu, kirli bilgi ve algı hareketlerinden çok çekmiş bir ülke ve bireyler olarak konuşmacılar son derece faydalı bilgilendirmeler yaptılar.
Darbelerin, 28 Şubat’ların,15 Temmuz’ların, yargı, bürokratik ve askeri vesayetin, akademik dayatmaların Türkiye’de başta muhafazakâr kesim olmak üzere sağ siyaseti nasıl esir aldığı ve olumsuz etkilediğini unutmamak gerekiyor.
Yalan ve kirli bilginin geçmişte, 5-6 Eylül olaylarında toplumu nasıl galeyana getirdiği vurgulandı.
Seçilmiş başbakan ve bakanları asan darbecilerin, cumhurbaşkanına suikast planlayan FETÖ’cülerin iplerinin hep sınırların çok uzağında olduğu dönemleri yaşadı bu ülke.
Hak gasplarına varan dayatmaların, yasakların, darbecilerin tek tip insan arzularının büyük bir neslin ve kesimin hayallerini bitirdiğini ve çok mağdur ettiğini unutamayız.
Seçilmiş hükümetlerin silah zoruyla, bildiriyle düşürüldüğü, demokrasinin kesintiye uğratıldığı dönemlerin bir daha yaşanmaması adına düzenlenen çalıştayı son derece faydalı bulduğumuzu belirtmek isteriz.
Bu açıdan, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ve İletişim Başkanlığı’nın bunları topluma unutturmama adına gerçekleştirdiği çalıştayın medyadaki yeni meslektaşlarımız için de yararlı olduğunu düşünüyoruz.
Öğleden sonraki oturumu izleyemedik ama orada da dijital medya ve internet gazeteciliği adına son derece önemli bilgilerin paylaşıldığını düşünüyoruz.
İMO meslektaşlarına sahip çıkıyor
Dün İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi de düşük ücretle çalıştırılan meslektaşlarının hak kayıplarının önlenmesi için bir basın açıklaması yaptı.
İMO Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar emeklerinin karşılığını, yeterli istihdam ve adil atama isteklerini dile getirdi.
Başkan Küçükakayalar, “Bizler her sarsıntıda yürekleri ağza getirmeyen sağlam yapılar üretmek, her yağmurda sele teslim olmayan güvenilir şehirler inşa etmek, ülkemizi can pazarına dönüşmeyen emniyetli yollar ile kuşatmak ve mesleğimizi ilgilendiren her alanda güvenli yaşam alanları yaratmak için sabırsızlanan meslektaşlarız. Ancak okullarımızdan, ülkemizin geleceğini inşa edecek bir mesleğin mensubu olma bilinciyle ve onca hayalle mezun olmuş olmamıza rağmen, mevcut ekonomik kriz ve dizginlenemeyen kâr hırsı nedeniyle işsizlikle sınanıyor; düşük ücretlere, uzun mesailere, insani olmayan ağır çalışma koşullarına, baskıya, tehdide, güvencesizliğe mahkûm ediliyor ve nihayet çoğu zaman mesleğimizle alakalı olmayan sektörlerde çalışmak zorunda kalarak, hayatta kalma mücadelesi veriyoruz” dedi.
Küçükakayalar, meslektaşlarının özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin taleplerini de sıraladı.
İnşaat mühendislerimizin bu haklı çağırıları dikkate alınmalı.
Başkan Yılmaz’ın örnek hayvan sevgisi
Dün sosyal medyada dikkatimizi çekti. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz masada kitabını okurken, kedisinin de merakla kendisini izleyen bir fotoğrafını paylaştı.
Son dönem başıboş köpekler üzerinden toplumda bir hayvan düşmanlığı yayılmak isteniyor. Elbette, insana zarar veren hayvanların kontrol altında tutulması merkezi hükümetin ilgili müdürlüklerinin ve yerel yönetimlerin sorumluluğu. Bu konuda sorumluluklarını fazlasıyla yerine getiren modern barınaklar inşaa eden belediyelerimiz ve kurumlarımız var.
Başkan Yılmaz’ın kendi konutunda beslediği kediyle verdiği bu poz, aslında her evde böylesi bir can dostunun sahiplenilebileceğinin en güzel göstergesi.
Kutlarız.