Ülkemiz zor bir ekonomik sınavdan geçiyor. Bunun topluma olumsuz yansımalarından korkmuyor değiliz.
Döviz, altın, akaryakıt, gıda vb. gibi kalemlerde yaşanan sürekli değişkenlik toplumda ümitsizliğe de neden oluyor.
Buna rağmen yapılan güzel işler de yok değil. Enseyi tümüyle karartmamak da gerek.
Bursa Büyükşehir Belediyesi her ay Bursa’da sosyal sorumluluk projeleriyle topluma örnek olan üç hemşerimizi ödüllendiriyor.
Tespit edilen isimlere de ödülleri Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aylık oturumunun başında takdim ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde biz de bir ismi Bursa’da ayın vatandaşlığına önermiştik.
Nazmi Gökçe topladığı mavi kapaklardan elde ettiği geliri Bursa’daki yardım derneklerine bağışlıyor. Bu hareketiyle de Büyükşehir Belediyesi kendisini ayın vatandaşı ilan etti. Gökçe şimdiye dek milyonlarca adet kapak topladı.
Eksik olmasınlar Büyükşehir’deki dostlar önerimizi incelemiş ve Gökçe’yi ayın vatandaşlığına layık görmüşler. Büyükşehir Meclisi’ndeki oturumda da Gökçe’ye ödülünü Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın takdim etti.
Sadece Gökçe değil.
İki hemşerimiz daha topluma örnek olacak davranışlarıyla ayın vatandaşı oldular. Onlardan biri olan ve görme yetisini kaybettikten sonra engelli bireylerimize örnek gösterilecek davranışla motorsiklet tamirciliği yapan Yılmaz Kazdal’a da plaketini Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan verdi.
Keza, kadınlarımıza örnek olacak bir işe imza atan Serap Güloğlu da yol yardım aracıyla sipariş aldığı aküleri gidip müşterisinin yerinde monte etmesiyle de ayın vatandaşlığını hak etti, plaketini de bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan aldı.
Bunlar gerçekten çok güzel hareketler ve iyiliğin her şeye rağmen muhakkak galip geleceğinin birer göstergesi.
Böyle giderse, şehrimizde iyilik projeleri çoğalacak ve Büyükşehir Belediyesi daha çok hemşerimizi ayın vatandaşı ilan etmek durumunda kalacak.
Tüm değerlerimiz ve renklerimizle birlikte yaşama arzusunun tavan yaptığı kentimizde iyiliklerin çoğalmasını ve böylesi alkışlık sosyal sorumluluk projelerimizin artmasını diliyoruz.
Asgari ücrete yüzde 50’lik artış acaba emeklilere de yansır mı?
Altı milyonu aşkın çalışan günlerdir Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çıkacak kararı bekliyordu.
Nihayet o kadar verildi ve rakamı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan işçi , işveren ve hükümet temsilcileriyle birlikte kameraların karşısına geçip açıkladı.
Asgari ücrete, ülke ekonomisinde yaşanan durum da göz önüne alınarak yüzde 50 oranında bir artış yapıldı. Gelir ve damga vergisinden arındırılmış asgari ücret net 4 bin 253 lira oldu.
İşçi sendikaları 4 bin lira altındaki bir rakamı kabul etmeyeceklerini ve bunun kırmızı çizgileri olduğunu açıklamışlardı.
Hükümet o rakamın da üstüne çıktı.
Bunun iş barışına olumlu yansımasını diliyoruz.
Diğer yandan asgari ücrete gelen yüzde 50’lik artış işçi ve memur emeklililerinin beklentisini de yükseltti.
Acaba hükümet o kesime de böylesi bir güzellik yapar mı?
Zor gibi görünse de, değerli evrakların yeninden değerleme oranlarının yüzde 36, asgari ücretin ise yüzde 50’lik artışı emekli camiasındaki beklentiyi de yükseltti.
Yüzde 50’lik bir artış zor gibi görünse de sabit gelirli bu kesimin çarşı, pazar ve marketteki alım gücü düştü.
Üstelik bir de yeni yılda su, elektrik, doğalgaz, telefon vb. gibi faturaların da kabarması söz konusu.
Şimdi ne olacak?
Dün televizyon ekranlarından Bursaspor’un deplasmanda Bereket Sigorta Ümraniye Spor ile karşı karşıya geldiği maçı izledik.
Hafta sonu sahasında Manisa beraberliği sonrası hocasıyla yollarını ayıran takım, bu moralsizlikle gittiği Ümraniye deplasmanında da adeta bozguna uğradı, sahadan 4-1 mağlup ayrıldı.
Üstelik kendi kalemize attığımız gollerle de kahrolduk.
Ağır saha ve zemin koşulları altında yağışlı bir ortamda oynanan maçta Bursaspor’un çok sayıda da gol pozisyonuna girdiği ve bunları değerlendiremediğini de gördük.
Bursaspor’un üstünde büyük bir büyü var.
Ne yapsa bir türlü üstün gelemiyor. Böyle giderse, bu son yenilgiyle de muhtemelen bir alt lige düşme hattına demir atmaya en güçlü adaylardan biri haline gelecek.
Üzücü bir durum.
Şimdiye dek 3 hoca ile yollarını ayıran Bursaspor’da fatura hep teknik kadroya kesildi.
Peki, ya bundan sonra ne olacak?
Sorumluluğu kim üstlenecek?
Art arda gelen yenilgilerin, beraberliklerin ve ligdeki yerimizin muhasebesini kim şapkasını önüne koyup yapacak?
Bursa şehri buna bir çözüm bulmalı.