Türkiye hızla tekrar genel seçime gidiyor. Artık sandığa sayılı günler kaldı.
Buna rağmen ortada bir seçim hareketliliği yok.
Önceleri seçim geldiğinde kaçak yapıcılar, inşaat sektöründeki arz talep dengesini bozardı.
Şimdilerde belediyelerimiz ruhsatsız yapılar için sık denetim uyguluyorlar.
Bu girişin ardından; söz inşaattan açılmışken, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin geçmiş dönem başkanı Necati Şahin ile karşılaştığımızda bir şeye dikkat çekmişti.
Bursa’daki inşaat sektöründe gözle görülür bir daralmanın varlığından bahsetti.
Oysa; Türkiye’de 2002’den bu yana inşaat sektörüne dayalı bir kalkınma modeli vardı.
Galiba denge bozuluyor.
Şahin sektördeki bozulan dengelere ilişkin rakamlar da verdi.
Şahin’i uzun yıllardır tanırız.
Kendisi aynı zamanda akademik oda başkanlığı yapmış ve siyasetçi kimliğinin yanı sıra, sektörün Bursa’daki önemli aktörlerinden biridir.
Örneğin; inşaat demiri fiyatlarındaki düşüşe dikkat çekiyor.
1,6 TL olan demir fiyatları daralma ile 1,2 TL’ye inmiş.
Sadece demir piyasasındaki daralmanın yüzde 35’lerde olduğunu anlatıyor.
Müthiş bir azalma.
Yine sektörün kimi betoncularındaki metreküp fiyatlarının da 120 TL’den 90 TL’ye kadar indiğini belirtiyor.
Hazır beton piyasasındaki daralmanın da yüzde 40’lara bulduğunu aktarıyor.
Deneyimli inşaatçı Şahin ruhsat başvuru rakamlarını ortaya atarak itiraz edeceklere de şunları söylüyor:
“Yılbaşındaki yönetmelik değişikliğinden ve ruhsat harçlarının artacağından dolayı ruhsat başvurularında bir artış var. Bu inşaata başlanacak anlamı taşımıyor.”
Bundan şunu çıkarıyoruz.
İnşaat ruhsatı alınıyor ama başlamanın ucu açık.
Sadece harçlardaki atıştan etkilenmemek için ruhsat alındığı halde inşaat geciktiriliyor.
Yani öteleme söz konusu.
Şahin’e göre ince işlerde bir sıkıntı yok.
Sadece yeni projeler için sektördeki belirsizlik nedeniyle bekleme var.
İnşaat piyasasında bir tehlikeli gelişmeden daha bahsetti Necati Şahin.
O da, bazı firmaların çeklerinin yazılmaya başlanmış olması.
Bu da darboğaza, iflaslara kapı aralamaktır.
Şahin bir şeye daha vurgu yaptı:
“Bugün gerek Bursa gerekse Türkiye’deki inşaat sektöründe ciddi bir konut stoku birikti. İnşaat sektörü krizden etkilenen ilk sektör. Krizin etkisinden de en son kurtulan sektör. Kamuda da kimi inşaat projelerinde rölanti yaşanıyor. Buna en net örnek Ankara-Bursa Yüksek Hızlı Tren Projesi.”
Şahin’i dinlerken, Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden olan inşaattaki daralmadan ürkmemek elde değil.
Zira, burada yaşanacak bir sıkıntı diğer bütün sektörlere yayılabilir.
Bu da binleri on binlerce insanın işsiz kalacağı demek.
Türkiye bu sektörü canlı tutarak işsizliği de önemli ölçüde düşürmüştü.
Sektörün öne çıkmış oyuncusu Necati Şahin’in tespitlerini önemsiyoruz.
Seçim sonrası daralma devam ederse işsizlik had safhaya çıkabilir.
Satılamayan ve elde kalan birikmiş konutların eritilememesi sonrası ise inşaat firmalarımızda iflaslar meydana gelebilir.
Kötü senaryoya karşı hazırlıklı olmak gerek.
Şahin tabii ki, felaket tellalı değil.
İçinde bulunduğu sektörde gördüğü, gözlemlediği bir tehlikeden bahsediyor.
Umarız bu uyarının muhatapları da tehlikenin farkındadır.
İnşaat sektörü çökerse, çorap söküğü gibi diğerlerinin gelmesini kimse arzu etmez.