Türkiye‘de 7 Haziran‘da yapılacak seçimlere artık 3 ay gibi bir zaman kaldı.
Komşu Bulgaristan‘da ise geçen yılki seçimin ardından kurulan koalisyon hükümetinde üyelerinin çoğunluğunun Türk kökenlilerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi yer almıyor.
Ülkede siyasi ve ekonomik kriz ise halen yatışmış değil.
Önceki akşam bir toplantıya katılmak için Türkiye‘ye gelen HÖH Vratza Milletvekili Ayhan Etem ile konuştuk.
Etem, Veliko Tırnova Üniversitesi‘nde tarih ve ekonomi eğitim almış genç bir Türk kökenli parlamenter.
İddialı sözler söylüyor.
HÖH olarak, içlerinde bulunmadıkları ve milliyetçilerin desteklediği Bulgaristan hükümetinin uzun süreli olmayacağını, ülkedeki siyasi tablonun değişeceğini iddia ediyor.
Etem, komşudaki koalisyonunun, “AB yanlıları” ve “Rusya yanlıları” olarak bölündüğüne işaret ediyor.
Ekim 2015′te yapılacak yerel seçime kadar Bulgaristan hükümetinin görevi bırakabileceğini, koalisyonun dağılabileceğine iddia eden Etem, bunu şu gerekçelere dayandırıyor.
Koalisyonda yer alan partilerin çoğunun AB ve NATO gibi oluşumlara karşı olduklarını, azınlık haklarının iadesi konusunda Başbakan’ın partisi de dahil olmak üzere hepsinin aynı retçi dil kullandıklarının altını çiziyor.
Etem buna örnek olarak ise, Türk kökenlilerin nüfus kütüklerindeki Bulgar adlarının silinmesine ilişkin HÖH’ün Parlamento’ya sunduğu yasa teklifinin reddedilmesini gösteriyor.
Etem, Cumhurbaşkanı’nın ilk kez Türk kökenli Metin Kazak‘ı Katar’ın Başkenti Doha‘ya Bulgaristan Büyükelçisi atamasını da güven artırıcı ve doğru yönde atılmış adım olarak değerlendiriyor.
Etem, ekim ayındaki yerel seçimde HÖH’ün kazandığı 40 belediye başkanlıklarına iki bölgeyi daha katacaklarını kaydediyor.
28 Şubat’ı hatırlamak
Bin yıl süremezdi.
Sürmedi, çünkü halk izin vermedi, 10 yıl bile gitmedi.
Bugün 28 Şubat.
Türkiye’nin, bir kısım zümre üzerinde uyguladığı baskıcı, tehditkâr, ayıplı, utanç yıllarının sene-i devriyesi.
Kudretlilerin milli iradeyi, hükümeti, seçilmiş başbakanı istifaya zorlayarak antidemokratik yollarla alaşağı ettiği dönemler artık geride kaldı.
Kentlerin caddelerine, seçilmişlere gözdağı vermek amaçlı tank salanlar geç de olsa şimdi hukuk önünde hesap veriyorlar.
Bugün artık her alanda özgürlüklerin önündeki engeller de kaldırılıyor.
Türkiye’nin son 13 yılında köprülerin altından çok sular aktı. Yasaklar, hak gaspları bir bir sonlandırıldı, sonlandırılıyor…
Başlarına taktıkları bez parçası, başörtüsü yüzünden okullarından, geleceklerinden, ideallerinden vazgeçirilen, eğitim hakları gasp edilen gençler artık aynı sıkıntıları yaşamlıyorlar.
Kamu kurumlarına kıyafetleri yüzünden sokulmayanlar şimdi yok denecek kadar azaldı.
Türkiye dileriz, bir daha aynı militarist dayatmalı ayıplı yıllara geri dönmez.
Özgürlükler, umarız yeniden kudretlilerin iki dudakları arasına bırakılmaz.
Bir ödüle daha göz koydu
Bursa‘nın turizm yatırımları son dönem ödüllere de doymaz oldu.
Şehrimizdeki oteller gün geçmiyor ki, kendi alanlarında kullanıcıların oylarına açılmış yarışmalardan ödüller kazanıyor.
Crowne Plaza bunlardan biri.
Bursa’nn bu en yeni yatırımı geçen yıl, Avrupa ve dünya çapındaki yarışmada, ‘En iyi yeni lüks otel’ ödülünün sahibi olmuştu.
Aynı otelin bu kez Nymphaea Termal SPA‘sı, “The World Luxury Hotel & SPA Advards” ödülüne aday.
Elektronik posta gönderen SPA Müdürü Pelin Beşbudak, şimdi de 4 bin metrekare kapalı alanlı SPA ile ödülü Bursa’ya getirmek istediklerini söylüyor.