Seçimlere 40 günden az zaman kaldı. İki sandıklı seçimlerde cumhurbaşkanlığı ile birlikte TBMM’nin yeni üyelerini seçeceğiz. Cumhurbaşkanlığı için 4 aday yarışıyor.

Milletvekilliği için ise binlerce aday adayının gözü şimdi siyasi partilerin Yüksek Seçim Kurulu’na verecekleri listelere çevrilmiş durumda. Aday adaylarının gözü kulağı Ankara’dan gelecek kulis haberlerinde. Aday adaylarında sessiz bir bekleyiş hâkim. Ankara düzeyinde hamle yapan, ikili görüşme trafiğini sürdürenler de yok değil.

Partiler, kimleri seçilecek sıralara yazacak kimleri liste dolgusu olarak belirleyecek. Artık bunu öğrenmeye de sayılı günler kaldı.

Milliyetçi Hareket Partisi 7 Nisan’da, yani cuma günü kesinleştirdiği listesini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edeceğini duyurdu.

Diğer partilerin de ilan edilen takvim gereği hafta sonuna kadar milletvekili aday listelerini YSK’ya teslim etmeleri gerekiyor.

Listeler teslim edilip açıklandığında partilerde kızılca kıyamet kopar mı?

Şu bir gerçek ki, büyük umutlarla listelerde yer alacağını zannedip, ismini açıklananlar arasında göremeyince hayal kırıklığına uğrayanlar çıkacaktır.

Küsüp kenara çekilenler, istifa edenler, partisine kızıp seçim çalışmalarına destek olmayacaklara da rastlanacaktır.

İttifak koşulları ve üç dönem kuralına takılacakların da parlamentoda yeni isimlere kapı açacağını söyleyebiliriz.

İki bölgeli Bursa listelerine partilerin koyacakları isimleri de merak ediyoruz.

Temayül, ön seçim, dijital temayül, merkezi yoklama, kontenjan vb. gibi uygulamalar sonrası bakalım partilerin Bursa listeleri nasıl şekillenecek?

Bu minvalde Bursa milletvekillerinde de büyük bir değişim bekleniyor. Yerini koruyanların kimler olacağını hafta sonuna kadar hep birlikte öğrenmiş olacağız.

Hepsi 20 kişiden oluşan Bursa milletvekillerinin 14 Mayıs’ta partilere göre dağılımı da nasıl oluşacak?

AK Parti 1. ve 2. bölgede üstünlüğünü sürdürecek mi?

CHP ve İYİ Parti vekil sayısını artırabilecek mi?

MHP’nin durumu da merak ediliyor. Keza, HDP’nin de Bursa’dan yeniden vekil çıkarma olasılığı da yok değil.

14 Mayıs’ı bekleyelim.

Bu gurur Türkiye’nin

Türkiye 60 yıl sonra önü kesilen bir hedefine önceki gün ulaştı. Yerli ve milli otosunu her türlü karalamalara rağmen yollara çıkarmayı başardı.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Gurubu TOGG’un ilk aracının teslimatı önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’a yapıldı. Cumhurbaşkanlığı külliyesinden canlı yayınlanan töreni izlerken bir Türk vatandaşı olarak gurur duyduk.

Biri makam aracı diğeri eşi Emine Erdoğan adına tescil edilen araçlar Türkiye’nin otomotiv sektöründeki bundan sonraki gücünü de ortaya koymuş oldu.

Bu yıl 28 bin aracın Türkiye yollarında olması bekleniyor. Diğer yandan dün Azerbaycan’da da teslim töreni vardı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in verdiği sipariş doğrultusunda Anadolu kırmızısı renge sahip araç Bakü’de törenle teslim edildi.

Sırada Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirzoyev’e verilecek araç var.

Şunu gururla söyleyebiliriz.

Türkiye doğuştan elektrikli, yerli ve milli aracıyla pazarda, ‘bende varım’ dedi. Umarız, bundan sonraki süreçte de her şey yolunda gider. Dünyanın değişik ülkelerinde yerli otomuza rastlayacağımız günleri de görürüz.

60 yıl önce önü kesilen bir projenin en modern versiyonunun piyasaya sürülmüş olması Türkiye’nin bu alanda geldiği ilerlemeyi de gözler önüne serdi.

Kuraya giren ve ilk araçlara sahip olacakların çok şanslı olduklarını düşünüyoruz.

Bursalı sağlıkçıların alkışlanacak hareketi

Depremin vurduğu 11 ilimizi yeniden ayağa kaldırmak için devlet, millet seferber oldu. Şüphesiz pandemide olduğu gibi depremde de en çok yükü yine sağlıkçılarımızın üstündeydi.

Sağlık Bakanlığı’nın çağrısıyla gönüllü olarak deprem bölgesinde hizmet vermek isteyenlerin başvuruları değerlendirildi. Bursa’daki sağlık kuruluşlarında görev yapan sağlıkçılarımızdan 10. kafile de dün deprem bölgesine, İskenderun’a gönderildi.

Gönülden, isteyerek depremzedelerin imdadına koşan Bursalı sağlıkçılarımızı biz de kutluyoruz.

Bir zorunluluk olmadığı halde, afet bölgelerine koşmak onlar için gerçekten büyük bir fedakârlık. Görev sorumluluğu ve bilinciyle ve insani duygularla hareket eden sağlıkçılarımızın aynı zamanda büyük bir hayır dua aldıklarını da belirtelim.

Deprem bölgelerinde kurulan sahra hastanelerinde de görev yapacak sağlıkçıların sağ salim gidip tekrar memleketlerine dönmelerini diliyoruz.