Yeri ve yapım şekli her ne kadar çok tartışılsa da şehrimizin stadyumunun dünyanın görkemli 10 stadından biri seçildiğini görmek sevindirici.
Sosyal medyada dikkatimizi çekti. Kanada merkezli bir medya kuruluşu, 500 bin kişinin katıldığı oylamada Bursaspor’un timsah figürlü stadyumunu dünyanın görkemli 10 stadından biri seçmiş. İngiltere’nin ünlü Wembley stadının ardından 4. sırada yer alan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin inşaa ettirdiği stadyum dünyada da dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
44 bin seyirci kapasiteli, eski adıyla Timsah Arena, yeni ismiyle Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu dünyada spor otoritelerinin de dikkatini çekmeye devam edecek görünüyor.
Bursaspor’un 3. Lig’de oynamasına rağmen Türkiye’de Galatasaray’ın ardından en çok seyirci çeken stadyum olarak da bilinen Matlı Stadı 41 bin seyirci ortalamasıyla ikinci sırada yer alıyor.
Büyükşehir Belediyesi önceki dönem başkanlarından Recep Altepe’nin görev sürecinde inşaatına başlanıp, hizmete açılan stadyumumuz daha çok ses getirecek gibi duruyor.
Yüksek seyirci kapasiteli stadyum inşaa edilmemiş olsa, bugün Bursa dünya spor gündeminde olur muydu?
Sanmıyoruz.
Bugün Türkiye liglerinin 4. sırasında oynamasına rağmen, böylesi devasa bir stadımızı olmasaydı, Bursaspor taraftarı ve başarısıyla da konuşulmazdı.
Maçlarını ağrılıklı olarak kapalı gişe oynayan ve gelecek sezon kombinelerini bile şimdiden yarısını satan Bursaspor’un böylesi bir spor tesisini fazlasıyla hak ettiğini düşünenlerdeniz.
Belediye kaynağı ile yapıldığı eleştirilse de, Bursa olarak dünyanın konuştuğu bir stada sahip olmakla bizler de övünmeliyiz.
Bursa’nın en büyük spor yatırımlarından biri olarak tarihe geçen stadyumumuz inşallah günün geldiğinde Avrupa ve dünya kupası futbol müsabakalarına da ev sahipliği yapacaktır.
Projeye emek verenleri kutluyoruz.
Bir engel daha aşıldı
Bursaspor deplasmanda dün İstanbul’da Kemerkent Bulvarspor ile karşılaştı ve ligin bitimine 5 hafta kala sahadan 4-0 gibi net bir galibiyetle daha ayrıldı. Böylece, Bursaspor şampiyonluk yolunda bir engeli daha aşmış oldu. En yakın rakipler de bu hafta sahadan galip gelince, kazanılan puan daha bir anlamlı oldu.
Teknik kadro değişikliği sonrası Bursaspor’un üstü üste iki galibiyet birden alması şehri yeniden umutlandırdı.
Artık Bursaspor’un kalan son 5 maçını da firesiz geçirmesini bekliyoruz.
Önümüzdeki hafta sahamızda Elazığspor’u ağırlayacağız. Bursa o engeli de kayıpsız aşarsa, şampiyonluk için geri sayım da başlamış olacak.
Yeni bir anlayış ve metotla sahaya çıkan takımımızın kenti yeniden heyacanladıracağından en ufak bir şüphemiz yok. Yeter ki, bu uğurda bir yol kazası yaşanmasın.
Bursaspor’un bu lige ait olmadığını herkes kabulleniyor. Gerisi futbolcularımıza kalmış bir şey. Çıkıp, kalan tüm maçlarını firesiz kazanamalılar.
Şehir kendilerinden bunu bekliyor.
Kentin, yönetimin ve taraftarın tam desteğini arkalarına alan futbolcularımızın da bunu gerçekleştireceklerine inanıyoruz.
Şimdiden 2.Lig hesapları yapan Bursaspor’un burada da güçlü bir kadro ile yoluna devam etmesini diliyoruz.
CHP boykot listesine aldı AK Partililer ise akın etti
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Saraçhane Meydanı’ndaki Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması eylemlerini görmezden geldikleri gerekçesiyle kimi medya kuruluşlarıyla yerli ve milli markaları boykot listesine aldıklarını açıklamıştı.
Üyelerini, Türkiye merkezli kuruluşları boykot etmeye davet eden Özel’in o çağrısına AK Partililerden ise farklı bir tepki geldi.
Bursa AK Parti il ve ilçe yöneticileri CHP’nin boykot listesine aldığı kahve markasına adeta akın ettiler. Ellerindeki kahve bardaklarıyla poz veren AK Partililer, CHP Lideri’nin boykot çağrısına karşı bir reaksiyon göstermiş oldular.
Türkiye’de yıllardır Filistin’de uyguladığı soykırım, vahşet ve zulüm nedeniyle İsrail menşeeli markalara dönük boykot çağrıları yapılıyor. O çağrıların hiç birine CHP’nin destek vermediğini hatırlıyoruz.
CHP’nin başlattığı boykot yerli şirketlerimizi vuracak bir çağrı. Bundan kim kazançlı çıkar iyi düşünmek gerekiyor.
Şimdi de AK Partililer tam tersini yaparak, CHP’nin boykot listesindeki markalara daha fazla eğilim göstermeye başladılar.
Atalarımızın tabiriyle, pireye kızıp yorgan yakmamak gerek.
O şirketlerin hepsi Türkiye’nin firmaları.