Dr. Frank Quante, gelecekte şehirlerin kalitesini, sahip olduğu altyapısının belirleyeceğini söylüyor.
Dr. Quante, Bursagaz ve Kayserigaz’ın Alman hâkim ortağı Ewe Türkiye Holding’in iki genel müdüründen biri.
Haftasonu Bursagaz’ın davetlisi olarak hem İstanbul’daki holding merkezini hem de diğer kardeş şirketleri Kayserigaz’ı tanıma fırsatı bulduk.
Özelleştirme sonrası iki gaz dağıtım şirketini yüzde 80 ortaklıkla devralan Ewe Holding kendine yeni bir rota çizmiş.
Kentlerde tek altyapı hizmet sağlayıcısı olmayı hedefliyor.
Elektrik, gaz, telekomünikasyon ve su gibi hizmetleri abonelere tek elden bir fatura altında vermek istiyor.
Ewe Enerji bu amaçla kurulmuş.
Enervis ise Bursa’da 16 büyük sanayi kuruluşunun da aralarında bulunduğu şirketlere enerji verimliliği danışmanlığı yapıyor.
Dr. Quante Bursagaz’ın, Türkiye’nin en büyük 3. gaz dağıtıcısı olduğunu vurguluyor. Holding olarak iki kentte 1,2 milyon müşterileri bulunduğunu, deprem tedbirleri konusunda da Türkiye’de ilk Scada sistemini kuran şirket olduklarının altını çiziyor.
Türkiye’de telekomünikasyon sektörüne de girmek istediklerini, Türk Telekom’un piyasadaki yüzde 80 hâkim yapısının yüzde 50’nin altına inmesi gerektiğine işaret ediyor.
Şehirlerin ortağı olmak istediklerini, Kayseri ve Bursa’da elektrik, gaz, su ve telekomünikasyon hizmetlerini tek elden götürmeyi planladıklarını anlatan Dr. Quante, “Artık Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de aboneler bu hizmetleri tek bir şirketten almalılar. Bu model Bursa ve Kayseri’ye sunacağımız en önemli hizmet” diye konuşuyor.
Gerek Kayseri gerekse Bursa’da büyükşehir belediye başkanlarıyla uyum içinde çalıştıklarını, yönetim kurulunda beraber görev yaptıklarını anlatan Quante, Başkan Recep Altepe ile de şehrin trafiğinden enerjiye kadar her şeyi konuştuklarını ekliyor.
İki kente 84 milyon TL’lik yatırım
Türkiye’nin tuz yataklarında doğalgaz depolaması gerektiğinin önemine işaret eden Quante, bu işe talipli olduklarını, ayrıca açık deniz rüzgâr santralları ve biyogaz tesislerinin de portföylerinde bulunduğunu ifade ediyor.
Dr. Quante, 2017 yılına kadar Kayseri ve Bursa’da 84 milyon TL’lik yatırım öngördüklerini, Develi, Bünyan ve İznik’e gaz verileceğini anlatıyor.
Quante, enerji verimliliğinde Türkiye’nin tedbir alması durumunda yüzde 50 tasarruf sağlayacağını da söylüyor.
Quante bir de uyarıda bulunuyor.
Bursa’nın, İstanbul’un düştüğü hataya düşmeden, planlı büyümesi gerektiğini de kaydediyor.
11 yıldır Türkiye’de bulunduklarını söyleyen Quante, “Kendimizi sonuna kadar Türkiye’de kalacak bir oyuncu görüyoruz. Almanya ile Türkiye arasında köprü olmak istiyoruz” diyor.
Dağ ilçelerine gaz müjdesi
Bursagaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola ile de yol boyu sohbet ettik. Tola, Bursa’da 30 milyon TL’lik yatırımla 5 bin abone kapasiteli İznik’e gaz götürdüklerini anlattı.
Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerine gaz götürmek için Ewe’den yatırım izni çıktığını, EPDK’nın onaylaması durumunda en geç 2 yıl içinde dağ ilçelerinin de gaza kavuşacağını müjdeledi.
Tola, HES’lerin yoğun çalıştığı dönemde Ovaakça Doğalgaz Çevrim Santralı’nda üretimin düştüğünü, 1 milyar 700 milyon m3 gaz tüketen santralın bu yıl 1 milyar m3 gaz çekeceğini buna örnek gösterdi.
Tola, Bursa’da 800 bin aboneye yılda 600 bin m3 gaz verdiklerini de belirtti.
Tola, hava kirliğine ilişkin sorumuzu da, kentte 40 bin civarındaki aileye kömür yardımı yapıldığını, hava kalitesinin düşük olduğu semtlerin ağırlıklı bu bölgeler olduğunu örnek göstererek yanıtladı.
Gaz Erciyes’e çıktı Uludağ’da yok
Kayseri ziyaretimizde ise Kayserigaz Genel Müdürü Hasan Yasir Bora ile konuştuk. Eski Köy Hizmetleri’nin kent merkezindeki hantal binalarını kiralayarak modern bir şirket merkezine çevirmişler.
Bora, 3 bin km şebeke ve 420 bin abonesi bulunan şirketin, kentin yüzde 75’ine ulaştığını, Erciyes Dağı’nı aşıp, Develi’ye gaz verdiklerini, Erciyes’teki otellerin bu sezon gaza kavuşması için test aşamasında olduklarını hatırlattı.
Oysa, Bursagaz bürokratik engeller yüzünden Uludağ’a hat çekemiyor. Kayseri’de karayoluna paralel Erciyes’e gaz hattı çekilirken, Bursa’da Karayolları’nın buna mevzuatı öne sürerek izin vermediğini öğrendik. Karayolları izin vermiyor, Orman ağaç kestirmiyor, Anıtlar Kurulu zaten oralı değil.
Mevzuat hazretleri kentlere göre değişiyor mu?