Ankara‘da Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir otobüsün sürücünün kontrolünü kaybetmesi sonucu durağa dalmasıyla meydana gelen trafik kazasında tam 12 yurttaşımızı kaybettik.

Türkiye iki gündür bu kazayı konuşuyor.

Yerel yöneticiler ve toplu taşımacılık açısından üzücü bir tablo.

Hiçbir şeyden habersiz biçimde, durakta evine gitmeyi bekleyen vatandaşlarımız otobüsün üzerlerine gelmesiyle hayattan koptular.

Bu ve buna benzer kazalar sadece Başkent‘te yaşanmıyor.

Türkiye’nin büyük kentlerinde sık sık bu tablolara rastlıyoruz.

Bursa’da da daha yakın bir geçmişte İzmir Yolu Metro Market önündeki meydana gelen kazada hemşehrilerimizi kaybetmiştik.

Belediyelerimiz ne kadar tedbir alırsa alsınlar, trafik kurallarına uyulmadğı zaman ölümlü kazalar önlenemiyor.

Trafiğin hızlı aktığı ana güzergâhlarda bu duraklar daha da büyük tehlike arz ediyor

Yaşanan acı kazalar sonrası kentimizin eski bürokratlarından İsmafil Fedai‘den yerel yöneticilere bir teklif geldi.

Kendisi uzun yıllar PTT‘ye hizmet vermiş ve Bursa PTT Başmüdürlüğü görevinden emekli olmuştu.

Değerli hemşehrimiz dün sosyal medya hesabından bir öneride bulunmuş.

Fedai’nin kızı, eşinin görevi nedeniyle Londra’da yaşıyor.

Torun görmek için sık sık İngiltere’ye uçan eski bürokrat, orada çektiği ve arşivinde tuttuğu bir fotoğrafı dün sosyal medyada paylaştı.

Meğer İngiltere’nin başkenti Londra’da otobüs duraklarının yönü yola değil, arka cepheye bakıyormuş.

İngiltere’ye giden diğer hemşehrirelimizin de dikkatini çekmiştir.

“Son günlerde Bursa ve diğer kentlerde yaşanan ve en son Ankara’da faciaya dönüşen kazalara çare olur mu” diye sormuş Fedai.

Sonra da bakın ne teklif etmiş:

“Londra’daki otobüs durakları bizdekinin aksine yola ters yapılmış. Direkleri de kalın demirlerle monte edilirse, araçların çarpması durumunda belki ölümlerin azalması sağlanır.”

Fedai devamında şunu da eklemiş:

“Ayrıca, yağmurlu havalarda durakta bekleyenler bu sayede biriken sulardan araç geçişlerinde korunmuş olur kanısındayım. Belediye yetkililerine duyurulur.”

Medeniyetin beşiği sayılan Londra’daki uygulama Türkiye’de yaygınlaştırılabilir mi?

Yolcu güvenliği için örnek bir model gibi duruyor.

Bizde ilk bakışta yadırganabilir ama en azından sorumsuz sürücelirn yolaçabileceği facialar kısmen de olsa önlenebilir.

 

Otomasyon ne durumda?

 

Bursaray uzunca bir süredir Arabayatağı-Kestel arasında manuel sistemle çalışıyor.

Yani, sürücünün görüş yöntemiyle ve makasları durup, değiştirilmesiyle trenler hareket ediyor.

Kestel hattı için otomasyon sistemi ihale edildiği halde diğer hatlarda devrede olan ve ATP denilen otomatik tren kontrol sistemine bağlanabilmiş değil.

İhaleyi alan firma bir türlü sistemi devreye sokamadı.

En son bir paylaşımda, sistemin bu etapta 4 Ekim’de devreye gireceği yazıyordu.

Umarız yarın trenler artık aktarmaya gerek kalmadan ana kumanda merkezinin kontrolünde hareket eder.

Aktarma ve güvensiz yolculuk sürücüleri bıktırmış durumda.

Kestel etabında zaman kaybına da yol açan aktarma sona ermeli, artık daha fazla uzamamalı.