Dün 1 Mayıs Emekçi Bayramı idi. Yurt genelinde sendikalar 1 Mayıs’ı kutladılar. Türk-İş kutlamalar için otomotiv ve tekstilin merkezi Bursa’yı seçti. Bursa’daki kutlamalarda sorun yaşanmadı.

İstanbul’da ise CHP ve sol sendikalar başta olmak üzere Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak için direttiler. Fakat, devlet aldığı karardan taviz vermedi. Çünkü; bunun çeşitli çevrelerce, terör görgütlerince suistimal edilebileceğine dönük geçmiş tecrübelere sahipti. Her zaman olduğu gibi sembolik olarak sendika temsilcilerinin Taksim Anıtı’na çelenk koymalarına ve açıklama yapmalarını izin verildi. 1 Mayıs’ın resmi tatil ve bayram ilan edilmesi de AK Parti hükümetlerinin aldığı bir karardı.

Ülkemizdeki üzücü görüntüler ne yazık ki, her 1 Mayıs’ta yaşanıyor. Sendikaların arasına karışmış marjinal örgütüler taşkınlık çıkarmak ve bunu bir kalkışmaya dönüştürmek için her yıl aynı senaryoyu deniyorlar.

İstanbul Valiliği, Taksim’in gösteri ve miting yeri olmadığını duyurduğu halde dün yine aynı senaryoyu uygulamak istediler. TV ekranlarından, polise taş atan sözde! sendikacılar görüldü. Bunların emek ve emekçiyle ne ilgisi olabilir ki?

Asıl sorun, 1 Mayıs Emekçi Bayramı’na denk gelen bugünlerde 31 Mart seçimleri sonrası değişim yaşanan kimi yerel yönetimlerdeki işçi kıyımları. Yurdun dört bir yanından, belediyelerde topluca işten çıkarma haberlerini okuyoruz. Seçim önü, göreve geldiklerinde çalışanın ekmeğiyle oynamayacaklarını söyleyen çoğu belediye başkanının bu sözü koltuğa oturunca unuttuğunu görüyoruz.

Bursa’daki belediyelerimizde henüz bunları duymuyoruz ama ülke genelinde böyle bir endişe söz konusu. Umarız 1 Mayıs’ın ardından tüm ülkemizdeki emekçilerin kapı önüne konmadığı bir süreç yaşanır.

Evine ekmek götürmekten başka derdi olmayanlarla uğraşmak, süreli sınırlı koltuklara oturan yöneticilere bir şey kazandırmaz. Çünkü; bir gün onlar da oturdukları koltuklardan kaldırılırlar.

Hocailyas mezunları okullarında buluşuyor

Bursa’nın en eski ve en köklü okullarından Hocailyas Ortakulu mezunları kuruluşunun 556. yılında okullarında buluşacaklar. Tertip Komitesinden Hüseyin Özler ve Muhsin Özyıldırım dün Olay Medya’da ziyaretimize geldiler.

Bursa’da ve Türkiye’deki okullarından mezun olmuş tüm dostlarını bu haftasonu, cumartesi günü saat 15.00’te gerçekleşecek mezunlar gününde buluşmaya davet ettiler.

Hocailyas Ortaokulu’nun Fatih Sultan Mehmet’in Sıbyan Mektepleri projesiyle Bursa’da açılan onlarca ilkokuldan biri olduğunu hatırlatan Tertip Komitesi’nden Muhsin Özyıldırım, 556 yıllık geçmişi olan okulun bu tarihi özelliğini koruyup, yaşatmak için 2016’dan bu yana mezunlar günü gerçekleştirdiklerini, ancak pandemi vb. gibi nedenlerle bunun bir süredir yapılamadığının altını çizdi.

Tarihi okulun UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Hanlar Bölgesi içine dahil edilmesini istediklerini, kültürel bir varlık olarak da turizme kazandırılmasından yana olduklarını hatırlatan Özyıldırım, buradan mezun olup, bugün ülkenin önemli noktalarında görev almışlardan da bahsetti.

Örneğin;

Bursalı sanayicilerimizden eski milletvekili Fahrettin Gülener, ünlü sanatçılardan Altan Erbulak, Milli Güvenlik Konseyi üyesi Nurettin Ersin’in Hocailyas mezunu olduklarını, Bursalı ünlü karikatürist Cemal Nadir Güler’in de bu okulda öğretmenlik yaptığını kaydetti.

Özyıldırım şöyle konuştu:

“Derdimiz, bu kadar güzel ve Türkiye’nin en eski okulunu ve kültürel mekânını ilelebet yaşatmak. Bu konuda dernekleşip, vakıf kurmayı da istiyoruz.”

Eski mezunların okullarına sahip çıkması sevindirici. Bu girişimin geniş bir mezun kitlesine yayılması şart.

Bitmeyen yol ve tüneller için bölge insanından bir anlamlı mesaj daha

Yaşamının son 50 yılını bilenler için, Bursa’nın güneyindeki ilçelerin yol sorunu maalesef çözülemedi. Öteden beri, Bursa’nın Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerinin yol ve tünel istekleri vardı. Çeşitli iktidarlar işbaşına geldi ama AK Parti’nin 22 yıllık güçlü iktidarı da bölgenin bu derdine çare olmadı. Onca Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Karayolları Genel Müdürü ve 14. Bölge Müdürü değişti.

Ne yol inşaatları bitti ne başlayan tüneller. Onlarca yıldır bitirilemeyen Dağ ilçeleri yollarının ardından Doğancı Tüneli de sürüncemeye kardı. Zemin ve tavan çökmeler bahane edilerek 2 kilometrelik tünel 8 yıldır tamamlanamıyor. Bölge siyasetçisi parti disiplininden korktuğu için sesini ne bakanlarına ne üst partisinin üst yöneticilerine ulaştırabiliyor. Bırakın Kapıkaya tünellerine başlamayı, Doğancı’yı ağızlarına yüzlerine bulaştırdılar.

Olan da bölgenin çilekeş insanına oluyor.

Dağ yöresi insanı, zaman zaman yol ve tünellerdeki yaşadıkları haksızlığı, siyasilere, Karayolları Genel Müdürlüğü yöneticilerine ve anlamlı göndermelerle hatırlatıyorlar.

Bursa’da Demiryolualtındaki bir düğünde bölge insanı yine aynı mesajı vermiş. Traktör römorkunun ardına, “Aşkımız Orhaneli yolu gibi hiç bitmesin” diyerek proje ve siyasetteki sorumsuz sorumlulara bir kez daha hatırlatmışlar.

Değişen bir şey olur mu?

Sanmıyoruz.

Nasıl olsa, yol ve tünel projeleri bitmese de, iktidar partisi bölgeden her seçimde yüzde 50’nin üstüne destek almaya devam ediyor.