Seçimler bitti, şimdi herkes, ‘acaba, kurulacak yeni hükümet inşaatı süren büyük projeleri devam ettirecek mi’ diye endişe içerisinde.

İstanbul‘un 3. Boğaz Köprüsü‘nün bağlantı yollarının inşaatı, Mimarlar Odası’nın açtığı dava nedeniyle durma noktasına gelmiş.

Keza, bu gelişmenin ardından 3. Havalimanı, Körfez Köprüsü ve Avrasya Tüneli‘nin akıbeti de sorgulanıyor.

Oysa, devlette devamlılık esastır.

Hangi parti hükümet kurarsa kursun, başlamış dev projeleri, hukuksuz bir işlem yok ise, kimsenin durdurabileceğini sanmıyoruz.

Uluslararası finans angajmanları bulunan projelerin aksayacağına da ihtimal vermiyoruz.

Ancak, başlayıp, teslim süresini çok geçen yerel projeler de var.

Bursa’nın Keles, Orhaneli ve Harmancık‘tan oluşan dağ ilçelerinin yolları, AK Parti hükümetlerinin işbaşında olduğu 13 yıldır bir türlü bitirilemiyor.

Sadece Büyükorhan yolu iyileştirildi.

Henüz, ihalesi yapılan ve uzunca süredir beklenen Harmancık Yolu’nda da yer teslimine rağmen işe başlanamadı. Şantiye kuruldu, faaliyet yok.

Keles Yolu yıllardır yamalı bohça gibi.

Doğancı Barajı’na kadar duble yol olarak planlanan Misi-Doğancı etabında da ayrılan ödenek heyelandan dolayı taş istinat duvarlara yetmedi.

Dün, yolların son durumunu, 24. Karagöz Kültür Şenliği‘ne davet etmek için ziyaretimize gelen Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu‘na sordum.

Tatlıoğlu, Karayolları 14. Bölge Müdürü ile yaptıkları görüşmede, Misi karşısında heyelan yaşanan kısımdaki akışın, kademeli traşlamayla kontrol altına alınacağını anlattı.

Tatlıoğlu, Doğancı altında köprü ile karşıya geçecek etabın baraj çıkışına kadar kısa bir tünel, oradan da Kapıkaya altındaki düzlüğe kadar ikinci tünelle geçileceğini söyledi.

Tüneller hep konuşuluyor. Ama bu bölgeye yapan yok.

Türkiye’nin dört bir yanı köstebek gibi delindi.

Nedense, Bursa’nın dağ ilçelerini ve komşu kentlerin yerleşimlerini Bursa’ya bağlayan yola çok görülüyor.

Acaba, bu bölge, sessiz ve sahipsiz olduğundan mı, tünel projeleri masraf olarak değerlendiriliyor?

Sonra, ne demek baraj geçişine kadar kısa bir tünel?

Niçin Doğancı’dan girilip, Kapıkaya’nın da altından geçerek, Erenler çıkışına kadar bağlanmıyor?

Önceki gün, sosyal paylaşım sitelerinde bir video izledim.

AK Parti hükümetlerinin icraatlarına rağmen, son seçimde tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edemeyişine hüzünelen bir yurttaş, tünellerden video çekip, burayı kullanan, ama partisine oy vermeyenlere, “elinize, gözünüze dursun” diye kendi sesiyle sitem etmiş.

Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesini il merkezine bağlayan 5 ayrı tünelden çekilmiş videoyu izleyince, Bursa’nın kurucu ve mahsun topraklarına Karayolları Genel Müdürlüğü‘nün haksızlık ettiğine bir kez daha tanık oldum.

Elbette Kahramanmaraş’a da o projeler yapılmalı, yapılmış da zaten.

Ancak, Bursa’nın elektriğinin, suyunun temin edildiği, değerli yeraltı cevherlerinin en bol olduğu bu bölgeye, ulaşımı kısaltıp kolaylaştıracak, güvenli hale getirecek tünelleri çok gören bürokrat ve siyasetçiler bize göre adil davranmıyorlar.

Göksun’a tünel yapan devlet, yıllardır Misi karşısındaki heyelanı duvarla durdurmaya çalışmamalı.

Küçük para ve nüfusların hesabını yapmamalı.

Delip dağları, bir çırpıda karşıya geçmeli.