Bursa ne hazindir ki, ülke ekonomisine sağladığı katma değerin karşılığını öteden beri tahsil edememiş talihsiz bir şehir.

Bunu hızlı tren, sonradan değiştirilen adıyla yüksek standartlı tren projesinde net biçimde görüyoruz.

Kentin diğer şehirlerle ulaşımı için son derece önem arz eden bir proje 12 yıldır bitirilemiyorsa, bunu nasıl tanımlamak gerekir?

Bu durum siyasi ve bürokratik bir basiretsizlik midir yoksa Türkiye’nin 4. büyük kentini yok saymak mıdır?

Dün bütün yurtta Cumhuriyetimizin 101. kuruluş yıldönümü kutlamaları vardı. Büyük bir coşku ile bir asrı deviren Cumhuriyetimizi ve bayramımızı kutladık.

Kutlarken, Geçit’te Bursa’nın 2012’de temeli atılan ve bir kaç yıl sonra hizmete açılacağı müjdelenen hızlı tren projesi aklımıza geldi?

Sonradan, yüksek standartlı tren olarak tanımlanan o proje niye bir türlü devreye alınamıyor?

12 yıldır bitirilmeyerek Bursa ve Bursalılar cezalandırılıyor mu?

Korkarız ki, bürokratik vurdumduymazlıkla belki bu hükümet ve bakanlık projenin tamamlandığını da göremeyecek.

Türkiye normal süresi içinde 2028’de sandığa gidecek.

Eğer koşullar Türk halkının önüne bir erken seçimi zorlarsa, hükümetin kalıp kalmayacağı da garanti değil.

Kaldık ki, siyasi göstergeler AK Parti’nin artık eski gücünden giderek uzaklaştığını, yaşanan ekonomik buhranla seçmen kitlesinin büyük bölümünü kaybettiğini işaret ediyor.

Dolayısıyla, Bursa’da sürüncemeye karmış bütün ulaşım, sağlık, eğitim vb. gibi projelerin muhtemel seçim kaybında büyük etkisi olacağını düşünenlerdeniz.

En son 31 Mart yerel seçiminde elindeki tek büyük kent olan Bursa’nın Büyükşehir Belediyesi’ni de kaybeden AK Parti,  bunun nedenlerini biraz da kentin sarkmış projelerinde aramalı.

Hızlı treni bir kenara bırakalım.

Kentin merkezindeki Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi projesi de yıllardır tamamlanamıyor.

Zayıf yükleniciler yüzünden ilan edilen bitim sürecinin üstünden yıllar geçmesine rağmen proje hizmete girmeden çürümeye terk edildi.

Şimdi yeni bir ihaleden bahsediliyor. O süre ne zaman biter bilmiyoruz ama hastanenin yağışlarda bordum katlarını su bastığı, monte edilen yeni cihazların da çürümemeleri için tekrar Çekirge Devlet Hastanesi’ne sökülüp götürüldüğü ileri sürülüyor.

Bu proje de Sağlık Bakanlığı’nın Bursa’da açık seçik başarısız olduğu en bariz yatırımlardandır.

Bursa’nın bu iki projesinin akıbetinin ne olacağını kestirmek güç.

Verilen terminlere, sözlere, yapılan açıklamalara doğrusu artık bizim de inanasımız gelmiyor.

 

Balkan’ın anlamlı tepkisi

Dün bu sütunlardan Bulgaristan’daki erken genel seçimlere ilişkin bilgiler aktarmıştık. Üyelerinin çoğunluğunu Müslüman Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi malumunuz seçim öncesi ikiye bölündü. Genel Başkanlığı’nı Bulgar bir ismin yaptığı HÖH seçimde yüzde 10 dolayında oy aldı. Ahmet Doğan’ın başını çektiği Hak ve Özgürlükler İttifakı ise yüzde 7’lerde kaldı.

Oysa, Türkler ikiye bölünmemiş olsaydı, seçimde daha yüksek oranda bir sonuç elde ederek Bulgaristan Parlamentosu’na daha fazla milletvekili sokacaklardı.

Bulgaristan seçimleri için Türkiye’de STK’lar başta olmak üzere çokça çalışmalar yapıldı. O STK’ların başında, merkezi Bursa’da bulunan Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği de vardı.

BALGÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan dün sosyal medya hesaplarından seçim sonuçlarına ilişkin anlamlı bir mesaj paylaştı.

Bulgaristan seçimlerinin, birileri için ‘kazanç’ kapısına dönüştüğünü ileri süren Balkan, yaşanan bölünmüşlüğe dikkat çekerken de, “Böl, parçala, yönet. Bulgaristan Türklerinin kaderi” ifadelerini kullandı.

Gerçekten de öyle.

Daha evvel de Türkiye’ye ve AK Parti hükümetlerine karşı mesafeli duran, bir kez bile Anavatanını ziyaret etmeyen Ahmet Doğan’a tepki olarak başka bir Türk partisi kurulmuştu.

Bulgar derin devleti demek ki, her şeyi planlıyor.

Bütünlük sağlanmış olsa, belki de Bulgaristan’daki hükümet senaryolarında Türklerin ağırlığı olacaktı. Şimdi bir kez daha bölünmüşlüğün acı sonucu ile karşı karşıyalar.

 

BUSKİ yeni aboneler için hazırlık yapıyor

Bursa hızla büyüyor, gelişiyor. Yeni yerleşim bölgelerinin altyapılarının büyük bölümü Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımcı kuruluşu Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştiriliyor.

Kurum, 2025 yılında 17 ilçeden ve yeni yerleşim alanlarından gelebilecek su aboneliği taleplerini karşılayabilmek için iki büyük ihaleye çıkıyor.

Onlardan biri 30 bin metrelik üç türde fondüktil boru alımı diğeri ise 35 bin adet soğuk su sayacı satın alınması.

Önümüzdeki 26 Kasım’da yapılacak ihalelerle BUSKİ yeni aboneler için gerekli sarf malzemelerini deposuna stoklayacak.

31 Mart yerel seçimleri sonrası yönetim kadrosunda değişikliğe giden ve Genel Müdür Güngör Gülenç’in de emeklilik nedeniyle veda ettiği kurum böylece yeni yıla malzeme stoklayarak girmiş olacak.

Diğer yandan, yılbaşı öncesi suya yüzde 25’lik zam talebi Genel Kurul’da çoğunluğu elinde bulunduran AK Parti ve MHP gruplarınca geri çevrilen BUSKİ’nin, daha evvel yapılan yüzde 25’lik indirimle birlikte oluşan açık nedeniyle 2025 bütçesinde de yeni yatırımlara fazla kaynak ayıramayacağı konuşuluyor.