UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası Listesi’ne giren Cumalıkızık, tarihi hanlar ile sultan külliyeleri Bursa’nın turizm pastasını büyütebilmek için aslında bulunmaz bir fırsat.

Fakat bu zenginliklerimiz listeye girdiği tarihten bu yana yabancı turistlerden şimdiye dek beklenen rağbeti görmedi.

Merkezdeki sultan külliyelerinde bir sorun yok ama hanlar bölgesindeki tarihin önünü sur gibi kapatan salaş yapıların ortadan kaldırılması büyük ölçüde tamamlandı. Pirinç Han önündeki Boyner binası da yıkıldığında tarih bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak. Meydan ve otopark düzenlemesiyle bölge daha çok yerli yabancı turistin uğrak yeri olacak.

Dün elektronik postamızda, Yıldırım ilçemizden de Cumalıkızık turizmi adına olumlu bir haber vardı.

Malumunuz, 600 yıllık Osmanlı Köyü Cumalıkızık’a giriş Ankara yolu üzerindeki Değirmenönü Mahallesi’nden, iki aracın zor geçtiği, dar bir şeritten yapılıyor.

Buradaki plansız yapılar ise girişin önündeki büyük bir engeldi.

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz özel sektör eliyle Değirmenönü Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm çalışmalarının başladığını, yaptıkları imar planları ve imar uygulamalarının meyvelerini de almaya başladıklarını vurgulamış.

Yılmaz, çalışma kapsamında yatırımcı firmanın vatandaşla uzlaştığını, yıkımların başladığını ve kendilerinin de değeri yaklaşık 12 milyon lira olan 3 bin metrekarelik bir yol alanını kamulaştırmadan, bedelsiz olarak elde ettiklerini anlatmış.

Yıldırım’daki kentsel dönüşümün hız kesmeden sürdüğünü ve ilçeyi ‘yıkarak dönüştürüp, güzelleştirdiklerine’ de dikkat çeken Yılmaz, buradaki dönüşümle de Cumalıkızık yolunun genişletilmiş olacağının altını çizmiş.

Oktay Başkan’ın çabasını takdir ediyoruz. Hem yükleniciyi cesaretlendirip hem de vatandaşı ikna edebilmiş. Vatandaş da belediye garantörlüğündeki dönüşüme sıcak bakmış.

Modern yapılaşma ve genişletilecek yol ile Cumalıkızık’ın girişi daha da belirginleşmiş olacak.

Buraya bir de Cumalıkızık’ı gösterecek dev ışıklı görsel bir totem konulmalı.

Kapatılan adliyeler yeniden mi açılıyor?

Önceki hafta bu sütunlardan dile getirmiştik. Türkiye’de dava dosyası sayısı ve iş yoğunluğu düşük az nüfuslu ilçe adliyelerinden 282’si 2004 ve 2012 yıllarında kapanmış, Bütünşehir Yasası ile yeni ilçe olan 22 yerleşimde de adliye kurulmamıştı.

Bursa’da 2004’te kapatılan adliyeler içinde Harmancık ve Büyükorhan ilçeleri de vardı. Büyükorhan, Orhaneli’ye, Harmancık ise Kütahya ilinin Tavşanlı ilçesi adliyesine bağlandı. Kestel Adliyesi ise 2012 yılında Bursa Merkez’e bağlandı.

Adalet Bakanlığı’nın başlattığı çalışmayla kapatılan ve yeni ilçe olan 304 ilçenin adliyelerinin yeniden açılması gündemde.

Çalışmayı duyan AK Parti Büyükorhan İlçe Başkanı Kamil Turhan ile Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz’ın önceki günlerde soluğu Ankara’da aldıklarını biliyoruz.

Dün konuştuğumuz İlçe Başkanı Turhan, “Belediye başkanımız ile birlikte Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan ile görüştük. Olumlu geçti. Büyükorhan olarak adliyemizin yeniden açılması için başvurunuzu yapmamızı istedi. İlçemize gelen komisyonu üyelerine Hükümet Konağı’ndaki boş bir katı adliye olarak kullanılabileceğini gösterdik. İnşallah, umutla adliyemizin geri verilmesini bekliyoruz” diyor.

İnşallah netice alınır.

Bakanlığa benzer bir talebin Kestel ve Harmancık’tan da gitmesi gerekiyor.

Kınık’a açık cezaevi piyangosu vurabilir

Dün AK Parti Büyükorhan İlçe Başkanı Turhan ile konuşurken, ilçeye yapılması talep edilen cezaevine ilişkin Ankara temaslarını da sorduk.

Bursa için planlanan ve Orhaneli’ye yapılacağı duyurulan 6-9 bin kişi kapasiteli yeni cezaevi kompleksinin bir bölümünün Büyükorhan’a yapılabileceğine ilişkin olumlu sinyaller aldıklarını, ardından da ilçeye gelen heyete alternatif yerler sunduklarını bildirdi.

Turhan, bu amaçla ilçeye 8 kilometre mesafedeki eski Kınık beldesinde 5 bin dönümlük bir alan ile Hemşeriler Mahallesi’nde 250 dönüm alanı ve Belpınar Yaylası’nı önerdiklerini, heyetin Kınık’ı beğendiğini, Belpınar’ın doğal yapısının bozulmaması gerektiğini vurguladıklarını anlattı.

Turhan, ilçeye muhtemelen açık cezaevinin düşünüldüğünü, bununla da bölgedeki tarım ve hayvancılığın geliştirilmesinin beklendiğini kaydetti.