Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı‘nın Kültürpark‘taki bayramlaşma törenini izledik dün.
Katılım öyle yüksekti ki, tutulan çay bahçesi neredeyse yetmedi.
Coşkulu bir ortam vardı.
CHP’liler iktidar havasını yakalamış görüntüdeydi.
Milletvekilleri, 1 Kasım adaylarının tümü, eski vekiller, belediye başkanları, il, ilçe yöneticilerinden sade üyeye kadar herkes oradaydı.
Konuşmalar coşkuyu daha da artırdı.
Slogansı söylemler CHP’lileri umutlandırdı.
İl Başkanı Zafer Yıldız‘dan kürsüye çıkan Nilüfer ve Mudanya belediye başkanlarına, sonrasında kısa selamla konuşması istenen milletvekilerine ve milletvekili adaylarına kadar herkes iktidara ve isim vermeden Cumhurbaşkanı‘na çattı.
Üstelik, konuşmalar iktidar temsilcilerinin bayram kutlaması için CHP’ye konuk olduğu bir ortamda yapıldı.
AK Partili Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İl Başkanı Cemalettin Torun, İl Başkan Yardımcısı Murat Ünal, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Şükrü Köse, Milletvekili Hakan Çavuşoğlu‘nun misafir olarak katıldığı bir ortamda, kürsüye çıkanların hepsi iktidar partisine verip veriştirdi.
İl Başkanı Yıldız’ın, “Ülke hiç bir zaman böylesi kutuplaşmamış, iç savaşın ve uçurumun eşiğine gelmemişti” tespitinin ardından, “1 Kasım ya saltanat ya demokrasi seçimidir” ifadelerini kullandı.
Kürsüye Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey çıktığında, AK Parti heyeti bayramlaşmanın yapıldığı alana girdi.
Bozbey‘in, “Birileri ne diyordu? 400 milletvekili olsa terör olmaz” sözlerinin ardından ortamdan ‘yuh’ sesleri yükselmeye başladı.
Hiç hoş değildi…
Bozbey’in bu girişine gençler başta olmak üzere kimi CHP’liler sloganla katılıp ‘yuh’ seslerini yükseltince, Başkan, ‘yuhalamayın misafirlerimiz var’ diye uyarı ihtiyacı hissetti.
Ancak, CHP’nin gençleri bu uyarılara aldırış etmedi.
Benzer sözlere bu kez Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz devam etti.
Türkyılmaz, “7 Haziran’da ülkemin insanları ‘padişahlığa son’ dedi. 1 Kasım’da da padişahlığı sandığa gömecek” sözleri gençleri adeta ateşledi.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Direne direne kananacağız”, “AKP halka hesap verecek” sloganları AK Partili konukların olduğu yöne dönülerek sık sık tekrarlandı.
Sloganlar konuklar ayrılırken de durmadı.
Selamlama konuşması için söz alan Milletvekili Ceyhun İrgil’in konuklar ayrıldıktan sonra gençlerin tavrını “güzel” diye yorumlaması da şaşırttı.
İrgil’in, “Alüyyül âla olsanız 1 Kasım’da bu iş bitti” sözleriyle, AK Parti listesinin ikinci sırasındaki Efkan Ala’ya göndermede bulunması da notlarımız arasındaydı.
Siyasi olgunluğun ve nezaketin gösterilmesi gereken bir ortamda bu tür söylemleri doğru bulmayanlardanız.
Konuklar gittikten sonra atış zaten serbest değil mi?
Benzer şekilde, AK Parti’ye konuk olacak CHP’li ve diğer partililere karşı sergilenecek olası nahoş söylem ve tutumları da doğru bulmayacağımız vurgulamak istiyoruz.
Hoşgörünün, uzlaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın, kaynaşmanın yaşanması gereken bir günde CHP bayramlaşmasından yansıyanlar, siyasi kinleşmenin, kutuplaşmanın tek eksenli olmadığının da göstergesiydi.
Böyle devam ederse, siyasi partilerin birbirlerini ziyaret etmeleri, kongrelerine katılmalarının da anlamı kalmaz.
Evinize konuk ettiğiniz misafiri, geldiğine pişman ederseniz bir daha o kapıya gidilir mi?
Siyasi plaka riskli mi?
CHP’nin İl yöneticilerinden Orhan Aslan‘ın kullandığı aracın plakası 16 CHP 52.
Bu plakaya herkes sahip olamıyor.
Olanlar da bedel ödüyor.
Arslan önceki gün trafik sigortası yaptırmak için acentaya gittiğinde, riskli olduğunu belirterek diğer plakalara göre daha fazla bir prim istenmiş.
Parti adı ile örtüşen ve risk grubunda olduğu için sigorta şirketi galiba kendini sağlama alıyor.
CHP plakalı araç ile dolaşmak ne kadar keyif veriyorsa, sigorta primi de o kadar cebe yansıyor.