Bursa’nın kanayan yaralarından biridir BESOB’un Çataltape’deki sanayi sitesi projesi. Sürüncemeye kardırılmış ve çözümü de kısa vadede mümkün görünmeyen bir batık esnaf projesi olarak yıllardır ayağa kaldırılmayı bekliyor.

Ne yazık ki, çözüm için kurulan kooperatif de projeyi daha da batağa sapladı. Esnafın büyük umutlarla biriktirdiği tasarruflarını yatırıp sahip olmayı hayal ettiği projeyi TOKİ terk edince, bir daha iflah olmadı. BESOB ve Bursa Valiliği şimdi bu çöp olmuş projeyi ayağa kaldırmak için el ele verdiler.

Önceki gece Bursa Ticaret Borsası’nın sahur programında BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit ve Yardımcısı Fahrettin Tüccaroğlu ile ayaküstü konuştuk, Çataltepe’nin akibetini sorduk. Bu konuda bir çalışma yürütüldüğünden haberdardık.

Başkan Bilgit son derece umutlu idi.

“Çataltepe’yi çözmek için uğraşıyoruz. Bu konuda çok mesafe aldık. Eskalasyonlar hesaplanıyor. Sayın Valimiz Erol Ayyıldız’ın istediği tüm evrakları teslim ettik. Kimseyi mağdur etmeden, proje dışında bırakmadan yola devam etmek istiyoruz. Proje dışında kalan da, devam edenler için de eskalasyonlar çıkarılıyor. Allah’ın izniyle bu işi çözeceğiz. Çok umutluyuz” dedi.

Bilgit, “Başlangıçta para ödemiş ama dışarıda kalan hak sahiplerine eskalasyonlarla devam edip etmeyeceklerini soracağız. Aynı şeyi halen ödeme yapanları da kapsayacak. Dışarıda kimseyi bırakmak istemiyoruz: Esnafın projesini Allah’ın izniyle ayağa kaldıracağız. Sayın Valimiz bu konuda çok kararlı” diye devam etti.

Bu sözleri duyunca, yıllardır yazıp çizdiğimiz batık bir Bursa projesi için doğrusu biz de umutlanmadık değil.

Zira, burada küçük esnafın el kiriyle, alın teriyle, emeğiyle biriktirdiği paralar yatıyor. Valilik ve BESOB el ele verdiğine göre, çözümün yolu da açılmış demektir. Projeyi çıkmaza sokan kooperatif yönetiminin ise tamamen devre dışı bırakılmasında fayda var. Çözüm yolu aranırken bu da göz ardı edilmemeli. Zira, esnaf o kooperatife ve yönetimine güvenmediği için buraya üye olmaktan kaçınmıştı.

 

Çürük okul tasarruf tedbirine mi takıldı?

Bu sütunlardan, Osmangazi ilçesindeki eski bir eğitim kurumunun artık statik ömrünü tamamladığı ve yıkılarak yenisinin yapılmasına dönük semt sakinlerinin taleplerini sık sık yazdık.

O çağrılar uzun yıllan sonra karşılık buldu ve bu yılın eğitim öğretim döneminin ikinci yarısında İbni Sina İlkokulu tahliye edilerek öğrencileri Cem Sultan İmam-Hatip Lisesi’ne aktarılmıştı.

Sakarya Mahallesi’ndeki eğitim kurumunun tahliyesi sonrası hemen yıkılıp inşaatına başlanması beklenirken sürpriz bir olumsuzluktan bahsediliyor.

Dün Muhtar Nusret Aydın aradı.

Projenin tasarruf tedbirlerine takılma riski üzerine, mahalle sakinleri olarak hayırseverlerle yola devam edilmesi yönünde görüş birliğinin ortaya çıktığını aktardı.

Muhtarın anlattıklarına bakarsanız, İl Milli Eğitim Müdürlüğü o projeye bu yıl başlayacak gibi görünmüyor.

Dün kentimizde bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e bu konuda bilgi verildi mi bilmiyoruz ama Bursa’nın merkezindeki köklü bir okulun inşaatına tasarruf tedbirleri nedeniyle başlanmıyor olması düşündürücü.

Sakarya Mahalle Muhtarlığı, Okul Aile Birliği ve Gazcılar’ı çevreleyen esnafın, iş insanlarının ve bölge halkının kendi başlarının çarelerine bakmak için kolları sıvadıklarını görüyoruz.

Çürük diye bolaştılan okulun yenilenmesine hayırsever bulunamadığı için şimdiye dek başlanamadı. Devlet boşalttığına göre bu işi uzatmamalı. İhaleyi yapmalı.

Muhtar Aydın’ın, “Sesimizi duyan yok mu” çıkışı önemsenmeli.

 

Çirkin dil ve hakaret üzücü

İstanbul’da devam eden protesto eylemleri sırasında önceki akşam son derece çirkin bir üslup ve dillle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vefat etmiş annesine küfür edildiği görüldü.

Sözde demokratik protesto haklarını kullanıyoruz diye ortalığı kasıp kavuranların son derece ahlaksızca, Cumhurbaşkanının ölmüş annesine dil uzatmaları kabul edilebilir bir durum değildir.

İnsanlıktan nasibini almamış sözde eylemcilerin bu tavrı CHP Lideri Özgür Özel’i de rahatsız etmiş ki, “Küfrü anneme edilmiş sayarım” diyerek o da tepkisini gösterdi.

Anneler, kimin olursa olsun Allah’ın en değerli kullarıdır. Cenneti annelerle eş tutan bir dinin mensupları olarak biz de onlara edilmiş küfrü reddediyoruz.

Son derece alçak bir dille Cumhurbaşkanı’nın annesine küfredenlerin, cami avlusunda pisleyenlerin, alkol içenlerin bundan sonra daha neler yapabileceklerini kestirmek de mümkün değil.