Merkezi hükümet ve belediyeler aynı partiden olunca sıkıntı doğmuyor ama bunlardan biri el değiştirdiğinde sorunlar patlak veriyor.
Bunu daha önceki dönemlerde de çok yaşadık.
Orhaneli ilçemizde, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın mali katkısıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce ihale edilip, hizmete açılan Göynükbelen Gençlik Kampı, yereldeki iktidar değişince bakanlığa tahsis edildi.
Aslında bu kamp için bundan kısa süre önce Büyükşehir Belediyesi’ne devir kararı çıkmıştı. AK Partili Orhaneli Belediyesi fikrini değiştirmiş, konuyu yeniden meclis gündemine alarak, bu kez kampın Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devrini kararlaştırmış.
Haliyle bu durum Orhaneli’deki CHP’lileri ve Büyükşehir Belediyesi yönetiminin de canını sıkmış. Zira, kampı inşaa eden Büyükşehir Belediyesi, halen kullanıcısı da kendisi. Fakat, arazi Orhaneli Belediylesi’nin.
Konu yargıya taşınacak görünüyor. Bu durum, AK Partili Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır ile CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de arasını açacaktır.
Bir ayda ne değişti de kamp alanı Büyükşehir’den bakanlığa devredildi?
Nitekim, CHP Orhaneli İlçe Başkanı Hakan Durgut, sosyal medya hesabından, bir ayda iki kez fikir değiştiren Orhaneli Belediye Meclisi’nin kararını, memlekete ve topraklarına ‘ihanet’ olarak tanımlamış. Kararın meclis çoğunluğu olmadan alındığını ileri sürmüş.
Durgut, “Bursa’nın değeri Bursa’da kalmalıdır. Çalışanların yüzde 100’ü Orhanelilidir. Bu memleket, değerlerini birilerine peşkeş çeke çeke bu hale gelmiştir. Üzüntülüyüz, mutsuzuz” ifadelerini kullanmış.
Orhaneli Belediye Meclisi’nin bu kararına, kamp için ihale ve harcama yapan Büyükşehir Belediyesi’nin nasıl bir karşılık vereceği merak konusu.
Başkan Mustafa Bozbey’den de muhakkak bir karşı hamle gelecektir.
Etkiye tepki mi?
Başlangıçta her şey güllük gülistanlıktı. Seçimin hemen ardından, AK Partili bakanlar, vekiller, il başkanı, belediye başkanları topluca CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i makamında ziyaret ettiler. Bursa yararına olan her şeyde kendisine destek sözü verdiler.
Olması gereken de buydu.
Oysa, Bursa’da seçim yeni kaybedilmiş, 20 yıllık koltuklar el değiştirmiş, henüz AK Parti siyasi şoku atlatamamıştı. Ziyaretin ardından, belediye meclisinde de uyum başlamıştı. Zira, burada Bozbey’in ve partisinin çoğunluğu yoktu.
Ne olduysa oldu, ahenk kaçtı.
Halbuki, Başkan Bozbey’in kendi parti grubuyla ters düştüğü Bursaspor’un Özlüce dosyasında bile desteği kendisine AK Parti grubu verdi.
AK Parti ve CHP arasında, Bursa’daki filmin ne zaman koptuğunu tam bilmiyoruz ama galiba Selatin camilerindeki güvenlik görevlililerini geri çekme yazısının bu işi tetiklediği konuşuluyor. Adanalı Genel Sekreter Ergül Halisçelik imzasıyla Bursa İl Müftülüğü’ne gönderilen o yazıda, Büyükşehir Belediyesi güvenlik görevlilerinin, Cumhurbaşkanlığı’nın tasarruf tedbirleri genelgesi doğrultusunda Bursa’nın tarihi camilerinden çekileceği belirtilmiş, yazı kamuoyunda tepki görünce de vazgeçilmişti.
Sanırız bu girişim AK Parti’yi kızdırdı.
Şimdi Bursa’daki bütün kamu kurumları, belediyeler ve meclisler aracılığıyla CHP’li belediyelere dönük sıkı bir takibat söz konusu.
Onarılmış vakıf eserleri başta olmak üzere CHP’li Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarafından kullanılmakta olan merkezi hükümetin kontrolündeki binalar, tesisler geri alınmaya başlandı. Orhaneli Göynükbelen Gençlik Kampı buna en son örnek.
CHP’li Başkan Bozbey, AK Parti’nin geçmişte sahip olduğu kurumlara ve kararala doğru hamle yaptıkça, onlar da geri kalmıyor.
Bu çekişme nereye kadar varacak bilmiyoruz ama Bursalıların bu durumdan hoşnut olmadıklarını söyleyebiliriz.
Devlet kurumları kalkan yapılarak, belediyelere dönük sıkıştırma hamlelerinin AK Parti’ye de zarar vereceğini düşünenlerdeniz.
Bursa’nın dev meşrubat markası el mi değiştirdi?
İlimizde üretim, ihracat yapan, istihdam sağlayan tüm markalarımızla övünüyoruz. Onların kendi alanlarındaki başarılarıyla, sektörlerindeki büyüklük sıralamasıyla Bursalı olarak biz de kıvanıyoruz. Ancak bu kez Bursa’nın meşhur bir markasının sahipliliğinin kent dışına çıktığı yönünde duyumlar alıyoruz.
Sektörde, Bursa’nın ve ülkemizin köklü meyve suyu üreticilerinden Aroma’nın sahipliliğinin el değiştirdiği konuşuluyor. Ömer Duruk ailesine ait Gürsu’daki Aroma’nın, su kaynakları da dahil tüm müştemilatıyla, sahip olduğu mülkleriyle birlikte Rize merkezli Doğuş Çay tarafından satın alındığı dillendiriliyor.
Markanın satışıyla BİM marketler zincirinin de ilgilendiği, ancak Doğuş Çay’ın Aroma’yı yılbaşı itibarıyla devralacağı konuşuluyor.
Kentimizdeki meyve üreticilerinin de önemli kuruluşu Aroma’nın satışına ilişkin bu iddialar bakalım yılbaşı itibarıyla kesinlik kazanacak mı?
O marka, Bursa’nın ve Türkiye’nin diğer büyük meşrubat firması Uludağ’a da yakışırdı.