İklim değişiklikleri suya olan ihtiyacı her geçen gün artırıyor. Daha önceki gün Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey haziran ayı basın toplantısında açıkladı.
Marmara Denizi’ndeki müsilaj tehlikesi ve kirliliğe dikkat çeken Bozbey, Bursa ovasındaki su varlığına da artık yerin 200 metrelerin altında ulaşılabildiğini, bunun kentimiz için büyük bir tehlike olduğuna işaret etti.
Kurak ve yağışsız geçen mevsimler topraklarımızın altındaki suyu daha derinlere doğru çekiyor.
Susuzluk, toplumların en büyük korkusu. Var olan kaynakları korumak, kirletmemek ve sahip çıkmak ise hepimiz için bir insanlık görevi.
Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürlüğü, İnegöl ilçesindeki toplam 5.20 litre/saniye debili 5 adet su kaynağını daha 5 yıl süreyle kiralama ihalesine çıktı.
İnegöl’ün Hilmiye ve Mesruriye mahallelerindeki kaynaklar 26 Haziran tarihinde BUSKİ Genel Müdürlüğü’nde yapılacak açık teklif yöntemiyle yıllık 15,4 milyon lira tahmini bedel üzerinden kiralanacak.
Kentimizin topraklarından çıkmış ve kamu aracılığıyla özel firmalara kiralanmış kaynakların, 0.5 litrelik plastik şişeye girdikten sonra yabancı şirket markalarıyla marketlerde 25-30 liradan satıldığı düşünüldüğünde, elimizdeki bu kaynağın ne denli hayati önemde olduğu anlaşılıyor.
BUSKİ Genel Müdürlüğü eliyle ilimizin değişik bölgelerinde kiraya verilmiş su kaynaklardan yılda azımsanmayacak oranda bir gelir elde ediliyor.
Gelecekte belki de akaryakıttan daha değerli hale gelecek ve uğruna savaşların dahi çıkabileceği tahmin edilen bu zenginliğimizin, toplum lehine daha rantabl değerlendirilmesinde yarar var. Elimizdeki su kaynaklarını yabancı değil, yerli firmalarımıza kiralanmasının farkını market raflarındaki fiyatlardan daha iyi anlıyoruz.
Öte yandan;
BUSKİ Genel Müdürlüğü ayrıca, atık su arıtma tesisleri ile havuzlarından çıkan çamurun yakılarak bertaraf edildiği ve bundan da elektrik enerjisi ürettiği tesisini 2 yıl süreyle işletme ve bakım ihalesine de çıktı.
Doğu ve Batı Atık Su Arıtma Tesisleri ile Demirtaş’taki Çamur Yakma Tesisi’nin iki yıl süreli işletme ve bakım ihalesi de 17 Temmuz’da gerçekleşecek.
Sevincimiz kursakta kalmasın
Uzun süreli tatillerin ülkemize acı bir faturası çıkıyor. Dini ve milli bayramları memleketlerinde geçirmek isteyenlerin çoluk çocuk döküldükleri yollar kan gölüne dönebiliyor. Bu acı tabloyu maalesef, hemen her uzun tatilde yaşıyoruz.
Ülkemiz, trafik kazaları kaynaklı can kayıplarını azaltabilme adına ulusal ulaşım ağı yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca bölünmüş yollar, otobanlar, köprüler, tüneller, viyadükler, hızlı trenler, yeni havalimanlarının kilometre ve sayıları artmasına rağmen trafik kazaları da bitmiyor.
Dikkatsizlik, kural tanımamazlık ne yazık ki, trafik kazalarına yol açıyor ve her yıl binlerce yurttaşımızı bu yüzden kaybediyoruz. Trafik kazalarıyla yaşadığımız acıların yanı sıra ülkemize mali anlamda da büyük bir yara veriyor, milli servet heba oluyor.
9 gün sürecek kurban bayramı tatilinin de acıya dönüşmemesi ve yüreklerimizin hüzne boğulmaması için ne olur, hepimizin can ve mal güvenliği adına konmuş kurallara uyalım. Trafik uzmanlarının ikazlarını yabana atmayalım.
Araçlarımızın bakımlarını periyodik olarak yaptıralım. Hızdan kaçınıp, varacağımız yere emniyetli olarak ulaşmak için konulmuş sürat limitlerini aşmayalım.
Gideceğimiz yere, sevdiklerimize biraz geç varalım ama kaza kaynaklı kendimize de geçmiş olsun dedirtmeyelim.
Mevsim normallerinin de üstünde seyreden sıcak havalarda yollarda daha dikkatli olmak durumundayız.
Bayram sevincimiz aman hüzne dönüşmesin.
Bayramlar özlem giderilen anlardır
Yeni bir bayramının daha arefesindeyiz. Yarın, hayattaki sevdiklerimizle kurban bayramı sevincini yaşayacağız. Ailecek toplanıp, buluşacak, hasret giderecek, büyüklerin ellerinden öpüp, küçükleri harçlıklarla sevindireceğiz.
Yitirdiğimiz sevdiklerimizin ise kabirlerini ziyaret edip, onlara dualar okuyacağız. Hayattakilerin kıymetini de bir kez daha anlayacağız.
Bu vesileyle biz de köşemizin takipçilerinin ve okurlarımızın mübarek kurban bayramını kutluyoruz.
Sevdiklerinizle, kazasız belasız nice bayramlara erişmeniz diliyoruz.
Kimin suyunu kime satıyorlar. Ben bu işe karşıyım. Su halkın malıdır. Satılmaması lazım bu şekilde. Her kaynak kendi etrafındaki mahalleri beslemeli. Su daha ucuz olacaktır o zaman. Çünkü kaynaklar satilinca köyün suyu kesilip buski tarafından hat çekiliyor ve bildiğiniz şekilde fatura ediliyor. Herkesin gözünü para bürümüş. Artık o kaynak suyu pınarından çıkıp akmayacak. Etrafına da hayat veremeyecek. Büyük hata