Salgın dünyanın düzenini bozdu. Mart 2020’den beri artık hiç bir şey eskisi gibi değil.

Yaşamın tadını kaçtı. Pandemide onca insanımızı yitirdik. Salgın, etrafımızdaki sevdiklerimizi, dostlarımızı bir bir almaya başladı. 40 binden fazla insanımızı kaybettik.

Eski günleri arar hale geldik.

Özgürlüklerimiz kısıtlandı. Sokağa, mahalleye çıkamaz, köye, konu komşuya, yakınlara, ana, babaya, büyüklere gidemez olduk.

Bugün Ramazan Bayramı.

Başka bir ifadeyle, şeker bayramı olsa da Ramazan bayramının da tadı kaçtı. Büyükleri ziyaret edemez, ellerini öpemez, onlarla doyasıya hasret gideremez durumdayız.

Tam kapanma tedbirleri kapsamında kabir ziyaretine bile gidemeyeceğiz.

Maske yaşantımızın ayrılmaz parçası oldu. Mesafe ve hijyene de dikkat etsek belki yaşadığımız bütün bu sıkıntılar sona erecek.

Özgürlükleri geri getirmek kolay değil. Bunun için çok çaba gerekiyor.

Hasılı, her şeyi ile buruk ve sönük geçecek bir bayrama daha girdik. Çocukların bile neşesi eskisi gibi değil.

Esnaf aylardır sıkıntı çekiyor. Üretim kısılmadı, fabrikalarımız çalışıyor, çiftçimiz tarlasında ama kısıtlamalar keyfimizi kaçırdı.

Fakat buna da mecburuz.

Bugün sevdiklerimizle doya doya bayramlar yaşayamıyorsak, bütün bunlara gelecek daha güzel ve özgür bayramlar için katlanıyoruz.

Elbet bu sıkıntılı günler de geçecek. Her yokuşun bir inişi var. Her sıkıntının bir refahı olacak.

Biraz daha katlanmak, toplumumuzda aşılama tamamlanana dek tedbiri elden bırakmamak durumundayız.

Bu vesileyle okurlarımızın mübarek Ramazan bayramını kutluyoruz.

İşgalcinin gaddarlığı

Saldırıyı önce kendisi başlattı. Mescid-i Aksa’da ibadet eden Filistinli Müslümanların üstüne plastik mermilerle saldırdı.

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın etrafına bariyerler koyarak buraya giriş çıkışı sınırlandırmaya kalkıştı.

Filistinliler tepki gösterince daha da çıldırdı. Gazze’den kendi üstüne yollanan roketlerle feleği şaştı. Demir kubbesi roketlerin tümünü havada vuramadı.

Onlar da ölümü ve acıyı tattı. İşgal ettiği kentlerdeki 2 milyondan fazla Arap ayaklandı. Şehirler yanmaya başladı.

İsrail öteden beri Ortadoğu’nun şımarık çocuğu.

Ne Birleşmiş Milletler’i takıyor ne de dünyayı.

Bildiğini okuyor. En büyük destekçisi de ABD.

Onlarca senedir, gaddarca Filistin topraklarını yuttu. Filistin halkına yaşam şansı tanımıyor. Gazze’yi, Batı Şeria’yı açık hapishaneye çevirdi. Abluka altındaki Filistinlilere soluk aldırmıyor.

İşgalci İsrail en son Gazze’ye başlattığı bombalı saldırılarda 10’dan fazlası çocuk olmak üzere 50’nin üstünde Filistinliyi öldürdü, yüzlercesini yaraladı.

Sivil yerleşim yerlerini acımasızca vuran, silahsız masum insanları katleden, binaları kökten yıkan İsrail güçleri geride gözü yaşlı anne babalar, çocuklar bırakmaya devam ediyor.

Saldırganı durdurmaya kimsenin gücü de yetmiyor.

Salgından etkilenen dünya ülkeleri gibi Filistin halkı da İsrail saldırıları nedeniyle ramazan bayramına buruk giriyor.

Elimizden Filistinli Müslüman kardeşlerimize dua etmekten başka çare gelmiyor.

Filistin topraklarını komple ele geçirmeyi kafaya koyan İsrail’in saldırılarına ne hazindir ki, Müslüman ülkelerden de kınama açıklaması bile gelmiyor.

Bayram baklavası Orhanelili kadınlardan

Bursa’da kadın örgütlenmesinin son dönem giderek arttığını görüyoruz. AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’in de teşvikiyle kırsal başta olmak üzere çok sayıda kadın kooperatifi kuruldu.

Kooperatiflerin ürettiği ürünler yok satıyor.

Orhaneli’den elektronik postamıza güzel bir fotoğraf karesi düştü.

Orhanili Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Ramazan bayramında ev yapımı baklava siparişlerine yetişemiyor.

Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt’un da desteklediği kadınlar ekmek, yağlı çörek, salca, erişte vb. gibi yöresel ürünleri de satıyorlar.

Başkan Aykurt’un sık sık ziyaret edip, destek verdiği kadınların kendi elleriyle yaptıkları ürünlere yöre insanının da bir hayli ilgi gösterdiğini duyuyoruz.

Orhaneli’de kadın örgütlenmesinin başarılı bir modelini görmek sevindirici. Bunun tüm kırsal yerleşimlere yaygınlaşmasını diliyoruz.