Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Hanlar Bölgesi’ni meydana çıkarma amaçlı düzenlediği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan da destek aldığı Çarşıbaşı Proje Yarışması sonuçlandı.

Proje ecdat eserlerini ortaya çıkaracağı için çok heyecanlanmıştık. Fakat öyle görünmüyor.

Hiç yanılmadık.

Yarışmada dereceye giren eserlerin neredeyse tümünde eski Merkez Bankası’nın yıkılan binasını aynen koruyan projeler dereceye girdi, mansiyon ödülüne layık görüldü.

Bu sütunların takipçileri hatırlayacaktır.

Çarşıbaşı Proje Yarışması Jüri Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve ÇEKÜL Başkanı Mithat Kırayoğlu AK Partili Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı yarışma jürisinin başkan ve üyesi olarak seçilmişlerdi.

Ancak, bu ikili aynı zamanda ‘Cumhuriyet dönemi yapısı’ diyerek Merkez Bankası binasının yıkımını önlemek için Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni Kültür ve Turizm Bakanlığı’na şikâyet eden isimlerdi.

İşte o isimlerin yer aldığı ve belirleyici olduğu jürinin proje yarışması da sonuçlandı.

Sadece, Merkez Bankası’nı projelerinde koruyan mimarların eserleri değerlendirmeye layık bulundu.

Cemal Nadir Caddesi üzerindeki Merkez Bankası hariç bütün binalar yıkılmış gösterilirken, bu yapının rekonstrüksiyonu yerinde aynen korunacak olması dikkat çekiyor.

Peki, AK Partili Bursa Büyükşehir Belediyesi meşhur jürinin seçtiği projeyi aynen uygulayacak mı?

Eskiden proje yarışmalarında birinci seçilen esere uygulama aşamasında müdahale edilemiyordu.

Yarışmayı açan kurum, birinci seçilen eseri aynen uygulamakla yükümlüydü.

Şimdi bu kural devam ediyor mu bilmiyoruz. Eğer devam ediyorsa Büyükşehir Belediyesi Merkez Bankası’nı yıkılan yerine yeniden yapımını öngören projeyi aynen uygulamak zorunda kalabilir.

Bu durum, aynı cadde üzerinde yıkılması planlanan diğer bina sahiplerine haksızlık olmayacak mı?

Merkez Bankası binası Cumhuriyet dönemi eseri ise bitişiğindeki yapılar hangi döneme ait?

Çarşıbaşı Projesi’nin amacı neydi? Seçilen eserle o hedefe ulaşılabilecek mi?

Hanlar bölgesini ve etrafındaki tarihi dokuyu perdeleyen eski Merkez Bankası kütlesini yerinde yeniden aynısını yapımını öngören eseri birinci seçen jüriyi acaba Büyükşehir Belediyesi’ne kimler önerdi?

Anlaşılan, Çarşıbaşı Projesi daha tartışılmaya devam edilecek.

Bir kulis bilgisi daha aktaralım.

Bursa’da AK Parti’yi destekleyen muhafazakar mimar ve mühendislerde, jürideki bu iki isim rahatsızlığa yol açmış.

AK Partili Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı döneminde belki o binanın yapımına izin verilmez ama tescil kalkmadıkça olası bir hükümet ve belediye değişiminde oraya dikilecek ilk yapı Merkez Bankası olacaktır.

Bunu da tarihe not düşelim.

Yıldırım hızlı treni hatırlayamadı mı?

Dün AK Parti’nin Bursa İl. Başkanlığı’nın 7. Olağan Kongresi vardı. Davut Gürkan yeni İl Başkanı olarak seçildi.

Kongrenin önemli konuklarından biri TBMM eski başkanı ve son başbakan Binali Yıldırım idi.

Ekran başından, Yıldırım’ın yapacağı konuşmayı bir Bursalı olarak biz de merak ediyorduk.

Elindeki nottan kentimizin ulaşım yatırımlarına ilişkin harcanan rakamları ve gerçekleşen uzunlukları söylerken, biz 2012 yılında Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde temeli atılan Bursa hızlı trenine ilişkin söyleyeceklerini merak ediyorduk.

Ancak, Yıldırım 9 yıldır bitirilemeyen Bursa’nın hızlı tren projesine nedense hiç değinmedi.

AK Parti İl kongresinde Bursa için böylesi üzücü ilginç bir detay dikkatimizden kaçmadı.

Fahiş fiyat denetimleri iş yarar mı?

Marketler etiket değiştirmeye yetişemiyor. Fiyatların hızlı değişkenlik göstermesi

halkın alım gücünü zorluyor. Gıda maddeleri ateş pahası.

Doların, döviz türlerinin, altının düşüte olduğu bir dönemde, etiketlerin artı yönlü değişim hızını düşürememek üzücü.

Belediyelerimiz yeniden fahiş fiyat kontrolüne başladı.

Dün Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleriyle 17 ilçede, 123 markette, bin 36 üründe fahiş fiyat kontrolü yaptığını duyurdu.

Serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı bir ülkede denetimler ne kadar caydırıcı olabilir ki?

Ağır para cezaları uygulansa da fiyatları düşürmezler. Bunun bize göre tek yolu, fiyatı sürekli artan ürünleri almayarak raflarda çürümeye terk etmek.