Genelde Avrupa’nın ünlü kentlerinin böyle bir unvana sahip olduğunu okurduk.
Gördük ki, Bursa’nın şirin bir ilçesinde hayata geçirilen proje, tıpkı Prag, Paris, Londra gibi nüfusunun kat kat üstünde ziyaretçi çekmeye başladı.
Bursa’nın en uzak ve en az nüfuslu ilçesi Harmancık’ta belediye tarafından kısmi BEBKA hibesiyle hayata geçirilen ve Büyükşehir Belediyesi’nin ilave yatırımlarıyla daha da büyütülen Eko Turizm Projesi ödüle doymuyor.
Hizmete girdiğinden bu yana değişik üniversiteler ve kurumlar tarafından ödüllendirilen projeye bu kez merkezi İstanbul’da bulunan yerel yönetim dergisi Özel Kalem’den anlamlı bir ödül geldi.
Derginin projeye verdiği ödülü Harmancık Belediye Başkanı Yılmaz Ataş canlı yayında teslim aldı.
İçinde bungalov evleri ve restoranı bulunan proje bir anda ilçenin umudu oldu. 20’si kadın, 28 çalışanı bulunan tesise yılda 110 bin ziyaretçi geldiği duyuruldu.
7 bin dolayında nüfusa sahip Harmancık böylece bu proje sayesinde nüfusunun 11 katı misafir çekmeyi başardı.
Projeyi yaşama geçiren eski Başkan Mustafa Çetinkaya’yı anmadan geçemeyiz. Çetinkaya, ileriyi görerek ilçesinin kalkınmasına ve adının duyurulmasına önemli bir yatırım yapmış.
Şimdi onu görevdeki Belediye Başkanı Yılmaz Ataş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın desteğiyle daha da geliştiriyor.
Büyükşehir’in 3 milyon liralık ilave yatırımla projeye 6 yeni bungalov ve üç katlı bir konferans salonu daha kazandırıldığını da biliyoruz.
Tesisi sık sık ziyaret ediyoruz.
Gerçekten burada Türkiye’deki kırsal kalkınmaya örnek olacak başarı hikayesi yazılıyor.
Hijyen işletmesi, müşteri memnuniyeti, doğa içinde sessiz, sakin ve huzurlu konaklamasıyla misafirlerin vazgeçemediği tesis, aynı zamanda Bursa’da bile düne kadar adını çoğu kişinin bilmediği Harmancık’ı ülke çapında tanınır hale getirdi.
Emek veren, katkı koyan herkesi kutluyoruz. Proje diğer belediyelerimize de ışık tutsun.
Gazeteciler kendilerini savunma eğitimi almalı
Hayat kurtaran sağlık çalışanlarımıza şiddeti sık sık haber yapan gazeteciler bu kez kendileri saldırıya maruz kaldılar.
Önceki gün Bursa’da kısıtlama kararlarına uymayan sözde bir boksçu DHA muhabiri meslektaşımızın burnunu kıracak şekilde aşağılaşmış.
Polisin, sokağa çıkma yasaklarına ihlal ettiği için müdahalede bulunduğu saldırgan hıncını onu görüntüleyen meslektaşımız Mehmet İnan’dan çıkarmış.
Lisanslı sporcular dövüş eğitimleri alırken, savunmasız, masum, görevini yapanlara saldırmayacağına dair yemin etmiyorlar mı?
Saldırılar görüldüğü gibi sadece sağlık çalışanlarına yapılmıyor. Onların ‘Beyaz Kod’ uygulaması var ama gazetecilerin yok.
Gazetecinin şiddetle işi olmaz ama meslek örgütleri üyelerini koruyabilmek için savunma sporları kursu açmalılar.
En azından, gelebilecek bu tür saldırılara karşı kendilerini savunabilirler.
Plazma bağışı için anlamlı kampanya
Salgın artık sürü bağışıklığına doğru koşuyor. Vaka sayılarını düşürmek mümkün değil. Kısıtlamaların henüz geri bildirimleri de yok.
Ama açıklanan rakamlar ürkütücü. Bizimse yapabileceğimiz çok şey var.
Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyduğumuz kadar bu illeti geçirenlerimizin plazma bağışıyla diğer hastaların hayata tutunmalarına vesile olacakları bir gerçek.
Bu amaçla Büyükşehir Belediyesi, Covid-19 virüsünden kurtulan ve tedavisinin üzerinden 28 gün geçmiş hemşerilerimizin plazma bağışı yapmaları için çağrıda bulundu.
Bizzat Başkan Alinur Aktaş’ın sosyal medya videosuyla yapılan çağrıyla plazma bağışlayacakların evlerinden Büyükşehir Belediyesi ambulanslarıyla alınıp Kızılay Kan Merkezi’ne götürülüp, tekrar evlerine getirileceği duyuruldu.
Başka bir insanın yaşamına bağışlanacak plazmayla destek olmak kadar daha güzel ne olabilir ki?