Merkezi hükümete bağlı kurumların tepeden tırnağa her şeye olağanüstü zamlar yaptığı bir dönemde BESAŞ ekmeğinin bundan muaf tutulması beklenemezdi.
Fakat, CHP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi göreve başlar başlamaz caddeüstü otoparkları ücretsiz hale getirip, su fiyatlarında indirime gittiği halde, seçim öncesi söylemlerin aksine BESAŞ ekmeğine yaptığı ortalama yüzde 80’lik artışla bize göre kantarın topuzunu kaçırdı.
BESAŞ ekmeğine uzunca süredir zam yapılmamış olması, bu denli bir artışa gerekçe gösterilemez.
BESAŞ’ın yeni yönetimi kolaycılığa seçmiş, kendisine eski yönetimce bırakılan 4 aylık un stoğunu da göz ardı ederek, ekmeğe fahiş bir zam kararı almıştır.
Bunu Bursalıların kabul etmesi beklenmemeli.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, ‘gülümseyen Bursa’ vaatleriyle de örtüşmeyen zammın geri alınmasında yarar görüyoruz.
Çünkü; bu ekmeği Bursa’da ağırlıklı olarak dar ve sabit gelirli hemşerimiz tercih ediyor. Otoparkları ücretsiz yapmak insan yaşamı için çok elzem bir ihtiyaç değildir. Ancak, ekmek temel besin maddesidir. 400 gramlık BESAŞ ekmeğinin 7,5 liradan 12,5 liraya çıkarılmasında hesap hatası yapılmıştır.
‘Tek kârının halk sağlığı’ olduğunu duyurmuş bir belediye şirketinin buradan kazanç beklemesi de düşünülemez.
Başına, tecrübeli mali müşavir bir yöneticinin atandığı BESAŞ’ın bu denli yüksek zam oranıyla Başkan Bozbey’i de seçmen ve halk karşısında zora soktuğunu düşünüyoruz.
Kaldı ki, BESAŞ’ı kentteki fırıncılara karşı bir dengeleme kuruluşu olarak hayata geçiren isim de CHP’li eski belediye başkanlarından merhum Mustafa Eroğlu’dur.
BESAŞ ekmeğine yapılan fahiş zammı iktidar partisi mensupları, AK Partililer de sosyal medya hesaplarından eleştirmeye başlamışlar.
Sosyal medyadaki eleştirilere CHP’liler de tepkilerini göstermişler. İktidar partisi milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanlarından ekmek zamlarına verdikleri tepkiyi, hükümet kuruluşlarının yaptığı ürün zamlarında da göstermelerini istemişler.
Etkiye tepki.
Haksız da değiller.
BESAŞ’ın yeni yönetimi zam kararından geri dönüş yapar mı bilmiyoruz ama bu konu Bursa’da çok konuşulmaya başlandı.
Başkan’ın her yerde önüne çıkacak görünüyor.
Bugün UKOME alt komisyonda da ulaşım zammı ele alınacak. Buraya da tıpkı ekmekte olduğu gibi ortalama yüzde 80 civarı bir zam öngörülüyorsa, Bursalılar seçim öncesi vaatlerle fena kandırılmışlar demektir.
Bursa’da suya yapılan indirim diğer hizmetlere gelen zamlarla devede kulak kalacak gibi.
Milli bilinçlenmeye üç eser kazandırdı
Bursa eski milletvekili Faruk Anbarcıoğlu’nun edebi yönü güçlüdür. Kendisi matematik öğretmeni olmasına rağmen edebi dünyayla daha bir iç içedir. Tiyatro oyunu senaryoları yazıyor. Bunları bir de kitaplaştırıyor. Filmler çekiyor, velhasıl toplumu milli bilinçlendirme konusunda çaba sarf ediyor.
Anbarcıoğlu’nun şimdiye dek üç tiyatro eseri kitaplaştırıldı.
Bunlardan biri, ‘Bir Destandır Çanaklale’ diğeri ‘Bir Destandır Kut’ul Amare’ sonuncusu ise Yenişehirli ‘Tek Kişilik Ordu Müstecip Onbaşı’.
Eserleri tiyatrolaştırıldıktan sonra değişik kentlerde gösterime giriyor ve büyük ilgi görüyor.
Bursa, İstanbul, Çanakkale gibi kentlerde de turneler yapılıyor. En son İstanbul’da Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde sahnelendi.
Eski Vekil Anbarcıoğlu’nun gençleri uyuşturucu müptelasına karşı uyarma ve bilinçlendirme amaçlı filmi ile engelli bir gencin yaşam hikayesini konu alan filmi de ilgi gördü. Senaryosunu yazıp yönettiği filmlerin kimi sahnelerinde kendisi de oynuyor.
Anbarcıoğlu kaleme aldığı kitaplarını da derneklere, okullara, kütüphanelere ve isteyenlere ücretsiz dağıtıyor.
Hasılı geride güzel eserler bırakıyor.
Faruk Hoca’yı biz de kutluyoruz.
Acı tecrübe edindik
Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında orman varlığını çıkan yangınlar yoluyla en fazla kaybedenlerden biri.
Önceleri, bölücü örgütün maşalarının tatil yörelerinde çıkardıkları yangınlar büyük kayıplara yol açıyordu. Bunlara, otel vb. gibi turizm yatırımları için yakıldığı ileri sürülen ormanlar da eklendiğinde yaz ayları adeta kâbusa dönüyordu.
Şimdilerde tarlalardaki anız yangınları, elektrik iletim hatları kaynaklı yangınlar da çoğalmaya başladı. Bu nedenle, ara ara ülkemizin değişik noktalarında irili ifaklı yangınlar çıkıyor. Diyarbakır-Mardin arasındaki yangın buna örnek.
Türkiye ise geçmişte yaşadığı eksik ve hatalarıdan büyük ders çıkarmış durumda. Yangın söndürme filosunu, araç gereç ve personelini her yıl güçlendiriyor.
Uçan birliklere karadan da büyük takviyeler yapıldı. En sıkıntılı bölgelere dahi hava unsurlarınca yapılan müdahalelerle yangınları büyümeden önlüyor. Fakat, rüzgârın hâkim olduğu bölgelerde ise bazen bunun önünü almak güçleşiyor.
Yurttaş olarak bize düşen görev ise, yeşil örtümüze zarar verebilecek fiillerden kaçınmak.