Dokuz ay önce, en son yerel seçimler için Bursa’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Marmara’daki büyük şehirlerinden biri olan kentimizi kaybedeceğini düşünmüyordu. Fakat, 31 Mart’ta sandıklar açıldığında Ankara’yı da şaşırtan bambaşka bir tablo ortaya çıktı. 

CHP örgütü, bir önceki seçimde çok yaklaştığı Büyükşehir Belediyesi’ni bu kez, itiraza bile gerek kalmayacak oranla, açık farkla kazandı. 

Bunu AK Parti’nin kurmayları da tahmin etmiyordu.

2002’den bu yana hemen her seçimde Türkiye ortalamasının üstünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek veren Bursalılar, bu kez uyarı mı yoksa ceza mı denir, yerel seçimde iktidar partisini ilk kez ikinci parti yaptı. 

Kimileri seçim sonrası bunu, “Güç zehirlenmesi yaşayan yöneticiler ve teşkilatlar için küçük bir uyarıydı” diye yorumladı. Bursa gibi, ülke genelinde yaşanan ekonomik buhranın da etkisiyle belediyelerin büyük bölümü AK Parti’nin elinden çıktı.  

Anakent ile birlikte 17’si ilçe, toplam 18 belediyesi olan Bursa’da, AK Parti Büyükşehir ve 8 ilçeyi kazanamadı. Bursa’daki belediyelerin yarısını muhalefet partileri yarısını ise AK Parti almıştı.

Haliyle, bu durumun verdiği şokla tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’daki teşkilatlar ve taban, yenilenme ve değişim bekliyordu. Erdoğan ve kurmayları yerel seçim adaylarında olduğu gibi buna da gerek duymadı. İlçelerin ardından il yönetiminde de değişime gerek görmeden devam kararı verdi. 

O kararın gereği olarak da AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan hafta sonu yapılan tek adaylı kongrede, yenilerle takviye yaptığı ettiği ikinci kez başkan seçildi. 

Seçilen bu kadro, şüphesiz  bir erken ve baskın seçim olmaz ise AK Parti’yi 2028 genel seçimlerine taşıyacak. Ardından bir yıl sonra da yerel seçimler var.

Dolayısıyla, Erdoğan’nın ve AK Parti kurmaylarının Bursa’daki bu tercihinin ne kadar doğru bir tercih olduğu, 2028 sonuçları ve 2029 belediye seçimlerinde görülecek. Erdoğan bir bakıma, 31 Mart’ı kaybeden ekibe, Bursa’yı yeniden partisine kazandırma sorumluluğu yüklemiş oldu. 

Büyükşehir ve merkezdeki 2 ilçe belediyesini kaybettikten sonra ilk kez Bursa’yı ziyaret eden Erdoğan’a ise, TOFAŞ Spor Salonu’ndaki coşkunun aksine, Valilik ziyaretine giderken hemşerilerimizin caddelerdeki ilgisi eskisi gibi değildi. Bunda belki soğuk havanın da etkisi vardı.

Ona rağmen, kongre salonundaki teşkilat coşkusunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kentimizden memnun döndürdüğünü düşünüyoruz. 

 

Köylü kazandı Valilik kaybetti

Doğayı etkileyebilecek kimi yatırımlarda Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarına Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği il müdürlükleri valiler adına gerek görmeyebiliyor. Bunu, mahkemeye yansıyan çoğu projede yaşadık.

Orhaneli ilçemize bağlı kırsal Dağgüney Mahallesi’nde açılmak istenen mermer ocağı için Bursa Valiliği’nin aldığı ‘ÇED gerekli değildir’ kararı idari yargıya taşınmıştı. 

Köylüler hukuk mücadelesini ikinci kez kazandılar.

Dağgüney sakinlerinin topraklarına ve sağlıklarına zarar vereceğini düşündükleri mermer ocağı için ÇED’e gerek duymayan Bursa Valiliği aleyhine Bursa 2. İdare Mahkemesi’ne açtıkları davada önce yürütmeyi durduma kararı aldırmışlardı. Mahkeme nihai olarak da karar metninde, “Dava konusu sahada yapılacak maden faaliyetinin toprak, su ve havada oluşturacağı olumsuz etkilere karşı yeterli önlem ve taahhütlerin sunulmadığı anlaşıldığından, dava konusu mermer ocağı işletme projesi için verilen, ‘Çevresel Eki Değerlendirme Gerekli Değildir’ kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir” satırlarına yer verdi. 

Dağgüney Mahallesi Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hüseyin Yüce, toprak, su ve havanın korunması, yollarının bozulmaması ve meyvelerinin tozlanmaması için verdikleri mücadeleyi hep birlikte kazandıklarını, bunu da birlik beraberlik ve kararlılıkla başardıklarını söyledi.  

Şüphesiz, bu karar Dağğüney için büyük bir hukuk zaferi, vilayet ve ilgili firma için de hukuki yenilgi demek. 

Adı geçen firma süreç içinde yeniden ÇED başvurusu yapar mı bilmiyoruz. 

Bildiğimiz tek bir şey var, o da Dağgüney sakinlerinin topraklarına sahip çıkma kararlılığı. 

Şimdi benzer bir mücadele Keles ilçemizin Kozağacı bölgesinde açılmak istenen kömür ocakları için de yeniden başlıyor. 

 

Şehir kulüp birlikteliği böyle bir şey olsa gerek

Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ’nin Atatürk Stadyumu Millet Bahçesi’nde açtığı Yeni Yıl Meydanı her geçen gün dolup taşıyor. 

Meydanda önceki akşam da Bursasporlu futbolcuların forma imza etkinliği vardı. 7’den 70’e, kadın çocuk, yaşlı genç Bursaspor sevdalıları yıldız futbolculara forma imzalatabilmek için kuyrukta bekledikler. 

Üstelik, yağışlı ve soğuk havaya rağmen Bursasporlu futbolcuları görmek ve imzalı forma alabilmek için saatlerce sıraya girdiler.

Bursaspor şehrimiz ile yeniden kenetlendi. Şehir Bursaspor’a sahip çıktı. Bunu herkes fark ediyor. Hafta sonu Bursa’yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, kent ve takım bütünleşmesinin önemine işaret edip, Bursaspor’u ve şehrimizi tebrik etti.

Doğru kararlar alındığında, doğru tercihler yapıldığında başarı ve sahiplenme de arkadan kendiliğinden geliyor.

Ligi yenilgisiz bitirme hedefindeki Bursaspor’a biz de başarılar diliyoruz.