İhsan Aydın
İhsan Aydın
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Başkanlar işiyle meşgul olmalılar

Köşe Yazısını Dinle

İçişleri Bakanlığı, dün sabah İstanbul Esenyurt’taki CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer’i, ‘bölücü terör örgütüyle bağlantı’ iddiasıyla gözaltına aldı.

Esenyurt, İstanbul’un ve Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri. Burada Kürt yurttaşlarımızın ağırlığı söz konusu. Fakat, burası devletin bölücü terör mensuplarını da yakın takipte olduğu bir yer olarak geçiyor.

Halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanının sahip olduğu devlet imkânlarını bölücü terör örgütü için kullandırma iddiası son derece üzücü.
Hele hele, akademisyen kimliği olan bir insanın böylesi ağır suçlama ile gözaltına alınması da düşündürücü.

Oysa, belediye başkanları sadece yasanın kendilerine emrettiği işlerle meşgul olmalılar, halka hizmete odaklanmalılar. Demek ki, devlet şüpheli görüp, yakın teknik takibe almış.

Şimdi, suçlu olup olmadığına bağımsız yargı karar verecek. Devletin kolluk güçlerinin elindeki delillere göre savcılarımız iddianamesini hazırlayacak, yargıçlarımız da buna göre kararını açıklayacak.

Demokrasilerde seçimle gelip seçimle gitmek aslolandır.

Fakat, seçilmişlik de asla yasaları tanımamak değildir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir ilçesinin belediye başkanı olmak, aynı zamanda onun yasalarına da uygun hareket etmeyi zorunlu kılıyor. Uymadığınız taktirde, böylesi adli durumlarla karşılaşmak da kaçınılmaz oluyor.

Özer’in gözaltı kararına, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, dün kentimizde bulunan Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de tepki gösterdiler.

CHP doğal olarak partili belediye başkanını sahipleniyor. Onun gözaltı kararının kaldırılması ve salıverilmesinin çabasında.

Devlet de kendi aleyhine faaliyet gösterenlerin peşinde.

Bağımsız Türk yargısı, Başkan Özer hakkında ortaya atılan iddiaları ve elde edilen delilleri göz önüne alıp, kararını buna göre verecektir.

Belediyelerimiz de keşke bütün bunlar yaşanmamış olsa.

Çünkü, o kurum ve makamlar sadece halka hizmet etmek için oluşturulmuşturlar.

 

Dayanışma Masası 2 kentin avantajına

Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun elini rahatlatmış görünüyor.

Nitekim bu ünvanla Türkiye’nin ve Anadolu’nun dört bir yanını dolaşma şansına sahip. Oysa, sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kalmış olsa, Anadolu turları iktidar partisince sorgulanıp eleştirilecektir. Geçmişte İstanbul’da meydana gelen felaketlerde il dışında olması çokça eleştirilmişti.

İmamoğlu dün bu minvalde Bursa’yı ziyaret etti.

İlk durağı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in makamının olduğu Tarihi Belediye binasıydı. İmamoğlu’na Bursa’da gösterilen ilgi kendisi için yakıştırılan CHP’nin muhtemel cumhurbaşkanı adaylığının da ispatı gibiydi.

İmamoğlu’nun bina önünde toplanan kalabalığa yaptığı konuşmayı televizyondan izledik. Bursa’ya övgüler yağdırdı. İki büyük kentin dayanışmasının önemine işaret etti. İki kent arasında her anlamda işbirliği için bir dayanışma masası kurulacağından bahsetti. Bursa’nın, Marmara’nın ikinci, Türkiye’nin ise 4. büyük kenti olduğuna işaret etti. Bu iki kent arasındaki dayanışmanın aynı partili iki belediye başkanları arasındaki dayanışmanın çok ötesinde olduğunu vurguladı.

Umarız, o dayanışmadan kentimiz yararlı çıkar. İlimizin, İstanbul’un arka bahçesi yapılma eleştirilerinin yükseldiği bir dönemde, Bursa’nın özellikle ulaşım projeleri için dış finans kuruluşlarından temin edilen kaynaklar konusunda İstanbul’dan destek aradığını biliyoruz.

Dünyanın dev metropollerinden biri olan İstanbul ile Bursa’nın kol kola girmesini avantaj olarak değerlendiriyoruz.

 

Bursaspor sevgisini okullara yaymak

Bursaspor’un yeni yönetimi, teknik ekibi, futbolcuları ve taraftarıyla bütünleştiği müthiş atmosfer kente de olumlu bir hava estiriyor.

Bunun bir yansıması olarak şimdi teknik heyet ve futbolcuların okullara giderek çocuklarımıza Bursaspor sevgisini aşılamaları da önemli bir adımdır.

Daha küçük yaşta kendi şehrinin futbol takımıyla tanışan çocuklarımız gelecekte Bursaspor’u sahipleneceklerdir. Bu açıdan başlatılan uygulamanın Bursa’daki tüm okullarımıza yaygınlaştırılmasında fayda görüyoruz. Bu konuda, futbolculara asli görevlerini aksatmayacak şekilde nöbet yazılmalı. Bursaspor’un futbolcularını okullarında gören öğrenciler onları yakından tanıyıp, kulübü de benimseyeceklerdir. Geçmişte de başlatılan bu uygulamaların ne yazık ki, yaşanan sportif başarısızlıkların ardından devamı getirilememişti.

Şehrin sahiplendiği takımımız şimdi sportif başarısıyla da göz dolduruyor. Mali disiplinin sağlanmasının ardından, borçların da tümüyle tasfiyesiyle özlenen o eski Bursaspor’a kısa zamanda ulaşılacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X