Bursa’da sizin de dikkatinizi çekiyordur.

Son haftalarda kabinenin değişik üyeleri ardı ardına Bursa programları yapıyor.

Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti İl Başkanlığı bakan ağırlamaktan yorgun düştüler.   

Bakanların biri gidiyor diğeri geliyor. Daha geçen hafta, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Tarım ve Orman bakanları arka arkaya gerçekleştirdikleri ziyaretlerle Bursa’da bir dizi etkinlik, açılış ve temel atma törenlerine katıldılar.

Kabine üyelerinin Bursa’ya olan bu ilgisi elbette şehrimizin için bir avantaj. Keşke daha sık gelebilmiş olsalar. Zira, onların her gelişi Bursa’nın yararına.

Bursa ülke ekonomisinin lokomotif kentlerinden biri. Dolayısıyla, bakan ziyaretlerinin bu denli sık oluşunu yadırgamıyoruz.

Bütün bunların, yaklaşan genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir bir haberci gibi görüyoruz.

Şu zor ekonomik tabloyla erken olur mu bilmiyoruz ama, bakanların Bursa’ya geliş gidişlerini, iktidar partisinin olası bir baskın veya zamanında yapılacak seçim için de hazırlık olarak değerlendiriyoruz.

Başka bir ifadeyle, iktidar partisi son yerel seçimde koruyabildiği tek büyük kent olan Bursa’yı kaybetmemek için kabine üyelerine Bursa’ya daha fazla ilgi göstermeleri talimatı da vermiş olabilir.

Bu açıdan bakanlar Bursa’ya geldikçe elleri de boş değil. Ya bir açılış ya yeni bir projenin müjdesi ya da bakanlıklarını ilgilendiren kurum ziyaretleri ve programlarla sorumlulukları altındaki projelerin son durumunu da görmüş oluyorlar.

Artan bakan trafiği kadar, değişik nedenlerle bir kaç kez ertelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa’ya planlanan ziyaretinin ertelenmesi muhalefet tarafından farklı yerlere çekilse de, Ankara’nın hemen her seçimde sandıkta ülke ortalamasının üstünde destek aldığı bu büyük kenti önemsediğini gösteriyor.

Bakanların Bursa’ya sık gelişleri belediye başkanlarımızın da işini kolaylaştırıyor. İstek ve projeleri hakkında Bursa’da rahat görüşme fırsatı yakalayabiliyorlar.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa’ya arka arkaya iki kez gelmesi de söz konusu.

İznik’te yapılacak Dünya Göçebe Oyunları ve 29 Ekim’deki yerli ve milli otomobilin, TOGG Fabrikası’nın açılışı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 kez Bursa ziyaretinin olabileceği de konuşuluyor.

  

Emek hırsızlığına geçit yok

Bu ülke 15 Temmuz 2016’da, 40 yılı aşkındır devletin kılcal damarlarına kadar sızmış bir silahlı terör örgütünün kalkışma ihaneti ile karşı karşıya kaldı. 250 şehit verildi, binlercesi yaralandı.

Örgüt, devlete sızarken her yöntemi kullandı. Onlardan biri de değişik kurumlara alınacak personel için açılan seçme sınavı sorularını çalmaktı.

Çalınan sorularlar haksız yere kamuya on binlerce militanını soktu. Soruları ele geçirip teröristlere vererek, milyonlarca insanın kamuda işe girebilme umudunu suya düşürdüler.

Böylece, örgüt kendine de dev bir mali kaynak yarattı. Himmet adıyla, kamuya çalıntı sorularla sokulan sözde devlet memurlarının maaşlarının bir kısmıyla devasa bir haraç bütçesine sahip oldu.

Kamu Personeli Seçme Sınavı da onlar için önemli bir araçtı. Tespit edilebilen 2010 hırsızlığıyla kamuya soktukları militanların bir kısmı OHAL kararnameleri ile görevden ihraç edildi.

Son KPSS’de ise yine bu örgütün yöntemlerini çağrıştıran bir çalıntı olayına rastlandı.

Devlet ve Cumhurbaşkanı anında reaksiyon gösterdi. ÖSYM Başkanı görevden alındı. Devlet Denetleme Kurumu devreye sokuldu, savcılık soruşturma açtı. KPSS iptal edildi, adaylardan özür dilendi.

Hasılı, ülkemiz kamuya eleman seçmede yeni bir soru çalma vakasıyla karşı karşıya.

Çalıntı olayının sorumluları tespit edilerek en ağır biçimde cezalandırılmalı ve kamu ile bağları bir daha nesiller boyu kurulmamak üzere koparılmalı.

Tüm umudunu kamuya girebilmeye bağlayan yüz binlerce yurttaşımızın hakları korunmalı. Devlet hepimizin güvenebileceği bir sınav ortamını yeniden tesis etmeli.

ÖSYM’nin soru hırsızlığı şebekesi çökertilmeli. Kaybedilen güvenin kazanılması konusunda da radikal önlemler alınmalı.

 

Sağlıkta yönetici rotasyonu beklentisi

İktidarın en çok puan topladığı hizmetlerden biri sağlık ve sosyal güvenlik idi. Ancak, son dönem doktorlara ve diğer sağlık çalışanlarına dönük şiddet ve saldırılar,  sık sık gerçekleşen hekim grevleri yüzünden hükümet büyük bir sorunla karşı karşıya Üstüne, muayene randevusu alabilme zorluğu da eklenince sağlıktaki sıkıntı arttı.

Sağlık Bakanlığı’nın personel kulislerinde ise ülke genelinde bir dizi yönetici değişikliği hazırlığı yaptığı konuşuluyor.

Bakanlığın hem merkez hem de Anadolu’daki birimlerinde beklenen o değişikliklerin önümüzdeki günlerde arka arkaya duyurulacağı dillendiriliyor.

Kimi büyük kentlerin başarılı bulunan il müdürlerinin, hastane yöneticilerinin, saha koordinatörlerinin merkeze alınacağı, başarısız ve performansı yetersiz görülenlerin ise görevden el çektirileceği belirtiliyor.

Bu operasyonda Bursa’nın da yeri var mı veya ne kadar bir yöneticiyi kapsayacak?

Bekleyip göreceğiz.