Geçtiğimiz hafta içi Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Antalya Belek’te düzenlediği ‘Sporun Zirvesi’ isimli seminere katıldık. 500 dolayında isim 3 gün boyunca Türk sporunun sorunlarını dinledi.

Seminer, sporun öne çıkmış isimlerini bir araya getirdi.

Hakeminden, spor yazarına, spor müdüründen, teknik direktöre, belediye başkanlarından spor bürokratlarına kadar hemen herkes oradaydı.

Bir bakıma Türk sporunun içinde bulunduğu açmaz masaya yatırıldı.

Yabancı futbolcu serbestisi, Passolig uygulaması, yasadışı bahis, hakem kararları, spor sayfalarındaki adaletsizlik, Anadolu takımlarına yaklaşım, doping ve dijital spor gazeteciliği gibi başlıklar ele alındı.

Zirvenin şüphesiz en çok konuşulan takımlarından biri Bursaspor idi.

Tesadüf ki, seminerin yapıldığı tarihlerde Bursaspor da Antalya’da kampa devam ediyordu.

Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş konuşmacılardan biriydi.

Antalya’da bulunan Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı da zirveyi kısa süreliğine izleyenlerdendi.

Bir şey çok dikkatimiz çekti.

Konuşmacılar Bursaspor’a özel vurgu yaptılar.

2010 yılındaki şampiyonluğa, güçlü altyapıya ve örnek tesisleşmeye dikkat çektiler.

Zirvede bir itiraf geldi.

İstanbul basınının genel yayın müdürleri ve spor sayfalarını yöneten meslektaşlarımız, sayfalarda üç büyükler dışında Anadolu takımlarına karşı adalet olmadığını itiraf ettiler.

Buna örnek verirken, Bursaspor’un 2010 şampiyonluğuna atıf yaptılar.

Adaletin de asla sağlanamayacağını, bunun bir arz talep meselesi olduğunu, Bursaspor’un şampiyon olduğu yıl hazırladıkları sayfaların satışa çok etki etmediğini aktardılar.

“Spor sayfalarına adaleti getirme şansımız yok” ifadeleri, bundan sonra Anadolu’dan hangi takım şampiyon olursa olsun İstanbul basınının yaklaşımın değişmeyeceğinin işaretiydi.

Aslında bu bizim tarafımızdan da bilinen bir gerçek.

Konuşan teknik adamlar Yılmaz Vural, Rıza Çalımbay, Abdullah Avcı, Tolunay Kafkas ve Şenol Güneş de TFF’deki delege yapısına dikkat çektiler.

Ev sahibi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in, kenti sporun başkenti yapma hedefinin altını çizdik.

Olmuş da zaten.

Devre arasında takımların büyük bölümü Antalya otellerindeydi.

Konuşmacılardan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in 42 bin kişilik yeni stadı tanıtması ve şu an 60 bini geçen Passolig satışıyla lider oluşlarına yaptığı vurgu notlarımız arasındaydı.

Başkan Akyürek’in, “Bursaspor bir ilki başardı. Anadolu’dan başka şampiyonlar da çıkmalı” sözü, kentimiz ve takımımız adına kıvandığımız anlardı.

Ağırlıklı futbol konuşuldu.

Ama bir gerçek var ki, Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin’de vurguladığı gibi, Türkiye 480 milyar dolarlık dünya futbol pastasında 1,5 milyar dolarlık bir paya sahip.

Futbolun çok konuşulduğu ve bu alana en fazla yatırımın yapıldığı bir ülkenin payı bu mu olmalı?

Bir vurguyu da İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu yüklenicilerinden Özaltın Şirketler Grubu’nun sahibi olduğu Gloria Golf Oteli ile Gloria Sports Arena’ya yapmak istiyoruz.

Hepsi mükemmel tesisler.

Bursa’nın bu konuda Antalya’yı geçmesi mümkün değil.

Nuri Altın ilerlemiş yaşına rağmen, Antalya’ya, içinde stadyumun da olduğu 50 spor dalına birden hizmet veren yeni otel kazandırmış.

Antalya’da kusursuz bir organizasyon gerçekleştiren TSYD Genel Başkanı Naci Arkan ile TSYD Bursa Şube Başkanı İlhan Öztat ve Şubelerden Sorumlu Yönetici Bursalı meslektaşımız Erdal Akçay’ı kutluyoruz.