Bursa kozmopolit bir şehir. Sanayi kenti unvanıyla yurdun dört bir yanından aşırı göç alıyor.
Bu yüzden demografik yapısı çok çeşitli.
Anadolu’dan göçmüş on binlerce hemşerimizi bağrında barındırıyor.
7 Haziran genel seçimleri için listeler de belli olduğuna göre artık geri sayım başladı.
Listelerin de teslim edilmesiyle birlikte sonuçlara dönük beklenti başladı.
Şüphesiz;
Bursa listelerinin en fazla konuşulanı AK Parti idi.
Dün AK Parti’nin üç kontenjanlı listesinin yankılarını takip ettik.
Şehirde genel hava, listenin kentin demografik yapısına uygun olmadığı ve kenti kucaklamadığı yönünde.
Bu konuda çok kişi ile konuştuk.
İlçe dengelerinden tutun da Anadolu’dan göç etmiş ağırlıklı nüfus temsilinde de listede bir eksik yaşandığında birleşiyorlar.
Dün sosyal paylaşım sitelerine de göz attık.
Örneğin, Muşlular listede kendilerini görememiş olmanın tepkisini sosyal medyaya en net biçimde yansıtmışlar.
Bu konuda bir hareketlilik var.
Bağımsız aday veya HDP listesinin destekleneceği gibi bir izlenim edindik.
Bu konuda bir araya gelme ve yol haritası belirleme kararı alındığını paylaşan adresler var.
AK Parti’nin 235 kişilik aday adayı listesinde Muş kökenli birden fazla aday vardı.
Hatta, kendilerine çok şans veren isimleri tanıyorduk.
Hiçbiri 18’e bile giremedi.
Benzer tepki Bursa’nın güney ilçelerinde de var.
Sosyal medyada MHP ve CHP’ye yönlendirmeler göz çarpıyor.
Tepkilere dün bizzat şahit olduk.
Olay TV’nin Kent ve Yaşam programı çekimleri için dün Bursa’nın arka yüzündeydik.
Osmangazi ve Keles’e bağlı eski köy yeni mahallelerde herkes AK Parti listesini konuşuyor.
2002’den sonra iktidar partisinin iki kez bölgeyi milletvekilsiz bıraktığını, bu kez de 15. sıraya dolgu amaçlı bir ismi koyduğunu hatırlatan seçmenler, “Bunun bir faturası olur” diyerek AK Parti’ye göndermede bulunuyorlar.
Kentin güney ilçelerinde AK Parti listesine dönük hayal kırıklığının yansıması ne olur?
Bunu şimdiden kestirmek güç.
CHP ve MHP’nin seçilebilir sıralara bölge doğumlu iki ismi koyması dağ yöresindeki seçmene alternatif sunmuş durumda.
MHP’nin ikinci sıraya Vali Kadir Koçdemir’i, CHP’nin 4. sıraya Eczacı Erkan Aydın’ı koyması dağlı seçmenler ve bölge için bir kazanç olarak görülüyor.
AK Parti’nin kente göç etmiş bölge insanını yok saydığı gibi bir anlam çıkaranlar da var.
AK Parti listesindeki dengenin Batı Trakya, Balkanlar, Kafkaslar ve Karadeniz lehine kaçmış olması Bursa’daki seçmenlerin dikkatini çekmiş.
Bu durumun iktidar partisinde siyaset yapan bölge doğumlu yöneticileri de sıkıntıya soktuğunu düşünenlerdeniz.
Elbette, AK Parti’deki karar vericilerin her türlü sonucu göze alarak böyle bir sıralama yaptığı söylenebilir.
2011 seçimlerinde o dönem İl Başkanı olan bu dönemin milletvekili aday adayı Sedat Yalçın’a, “Bölgenin temsil eksikliğinin AK Parti’ye en az bir vekile mal olabileceğini” söylediğimizde, kendisi pek inandırıcı bulmamıştı.
O seçimde sonuçlar açıklandığında AK Parti Bursa’da bir vekilden olmuştu.
Şimdi AK Parti yine aynı tablo ile karşı karşıya.
Vekil sayısı düşerse bize göre sürpriz olmaz.