Hasan Ali Çavuş
Hasan Ali Çavuş
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Soydaşa tarihi sorumluluk…

Köşe Yazısını Dinle

Balkanlar’daki Türk varlığı çok önemli.

Bu noktada Bulgaristan kale konumunda…

Yaklaşık 545 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan ülkede hâlâ yüzbinlerce soydaş yaşıyor.

Daha doğrusu yaşamaya çalışıyor.

Çünkü 1900’lerden başlayarak, 1989 yılına kadar bu insanlar ağır bedeller ödediler.

Önce çetelerin akla hayale sığmaz katliamları, ardından da ırkçılığa evrilen baskı dönemi…

Bulgaristan Komünist Partisi, 1956’da ‘Tek Millet Kararı’ ile azınlık fertlerine Bulgar isimleri verilmesi ve Türk nüfusa Bulgar örf ve adetlerinin benimsetilmesi için düğmeye bastı.

Bu durum göçü beraberinde getirdi.

Belirli aralıklarla ata topraklarını terk etmek zorunda kalan soydaşlar oldu.

***

Bulgaristan’daki azınlık, en büyük kırılmalarından birini 1984 – 1989 yılları arasında yaşadı.

Türklerin yoğun olarak ikamet ettiği köylere ani baskınlar düzenlendi.

İşkencelerle isimler değiştirilmeye çalışıldı.

Ana dilde konuşmak yasaklandı.

Ezan sesi kısıldı, camiler kapatılmak istendi.

Cenaze ve sünnet gibi dini vecibeler ortadan kaldırılmaya çalışıldı.

Yetmedi…

Mezar taşlarındaki Türk isimleri kazındı.

***

Tabii ki bütün bu yaşananlara soydaşın sessiz kalması beklenemezdi.

Türk azınlık direnişe geçti.

En çok ses getiren ve başat eylemlerden birisi, 24 Aralık 1984 yılında Kırcaali ilinin Eğridere ilçesinin Sütkesiği kazasında yaşandı.

Bu barışçıl çığlığa, Bulgar asker ve polisinin tavrı sert olsa da ok yaydan çıkmıştı…

Direniş hızla yayıldı.

26 Aralık 1984 günü Killi’deki eylemde, Bulgar kolluk kuvvetleri kalabalığa ateş açtı.

Bu sırada annesinin kucağında olan 18 aylık Türkan Feyzullah, hain kurşunların hedefi oldu.

Eğridere’nin yanı sıra, başta Mestanlı olmak üzere birçok yerde başka şehitler verildi.

Ama ‘Türkan Bebek’, Bulgaristan Türklerinin direnişinin sembolü haline geldi.

***

Bunun ardından soykırım bitti mi?

Hayır.

Direnişi örgütlediği düşünülen Türk aydınlar ve azınlık önde gelenleri, Belene Kampı’na götürüldü.

Akla hayale gelmeyecek işkencelere maruz kaldılar.

Olayların sınır dışında ses bulmasıyla Belene Kampı 1987 yılında kapatıldı.

Bu kez de, Türk önderler için sürgün ve sınır dışı edilme süreci başladı.

***

Ve…

1989 yılı yazı…

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da gerçekleşen en büyük göç.

1990 yılı sonuna kadar 360 bini aşkın soydaş Türkiye’ye göç etti.

Daha sonra bu sayı 500 bin civarına ulaştı.

Zulüm, Todor Jivkov rejiminin çöküşü ile büyük oranda son buldu.

Neden büyük oranda diyorum…

Çünkü Balkanlar’daki Türk azınlıklar hâlâ hak arama mücadelesi veriyor.

Bu arada…

Nisan 2012’de Bulgaristan Parlamentosu’nun 1987-1989 yıllarındaki asimilasyonunu kınamış olması önemlidir.

Özür niteliğindedir.

Ama ne olursa olsun yaklaşık 35 yıl önce Bulgaristan’da yaşananları unutmamak ve unutturmamak gerekiyor.

***

Gelelim bugüne…

Türkiye’deki 350 bin çifte vatandaş dahil, 1 milyona yakın soydaş Bulgaristan kimliğine sahip.

Son yıllarda bölgeden Avrupa’ya büyük göç var.

Bunun ve azınlıkla ilgili rakam tartışmalarının, ayrıca sorgulanması gereken konular olduğunun altını çizerek ayrıntıya girmeden geçiyorum.

Sadece şunu söyleyebilirim, soydaşın orada kalması için gereken her şey yapılmalı!

Neden mi?

Bakın, pazar günü Bulgaristan’da seçim var.

Her oy altın değerinde.

Çünkü…

1989 yılından bu yana Türk azınlığın en önemli siyasi temsil noktası Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) ilk kez bir Cumhurbaşkanı adayı gösterdi.

Bu isim partinin Genel Başkanı Mustafa Karadayı.

Rakipleri ise Rumen Radev ve Anastas Gerzdhikov.

Aynı zamanda parlamento seçimleri yapılacak.

***

Türkiye’deki 350 bin çifte vatandaş soydaşa tarihi bir görev düşüyor.

Aralarında Bursa’nın da olduğu 19 ilde 135 sandık kurulacak.

Sadece kimlik belgesi ile oy kullanılabilecek.

Cumhurbaşkanı tercihinde Karadayı’da, parlamento pusulasında da Türk milletvekili adayları üzerinde buluşacak oylar, HÖH’ü Bulgaristan’da yeniden kilit parti konumuna getirebilir.

Geçmişte oldu.

Bir kez daha neden olmasın?

Azınlığın ve HÖH’ün Türkiye’deki temsilcileri, önderleri fikir adamları da günlerdir bunu anlatıyorlar.

***

O zaman yapılması gereken belli.

‘Türkan Bebek’ başta olmak üzere bu dava uğruna şehit düşenler için…

Belene Kampı’nda işkence gören kahramanlar için…

Kırılması güç rekorları ile Bulgaristan’daki zulmü dünyaya haykıran Naim Süleymanoğlu için…

Haskovo’da (Hasköy), Filibe’de, Kırcaali’de, Sofya’da, Razgrad’da, Şumnu’da, Eski Cuma’da, Silistre’de, Dobriç’te (Hacıoğlupazarcık), Burgaz’da ve Rusçuk’taki mezarlıklarda yatan atalarınız için…

Bu güzel şehirlerdeki Türk varlığının geleceği için…

Sandık başına gitmek ve oyu Türk adaylara vermek şart…

Anavatanına girdiğinde ilk iş olarak toprağı öpen soydaşa da bu yakışır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X