Gemlik Körfezi, sıcak yaz günlerinde insanların serinlediği önemli bir bölge…
‘Doğanın isyanı’ olarak nitelediğim müsilajın ardından alınan önlemler ve kıyı şeridindeki düzenlemelerle cazibesi artmaya başladı.
Sahiller özellikle hafta sonları dolup taşıyor.
Yeni plajlar ve tesisler açılıyor.
Denize girenlerin sayısında artış var.
Hatta Bursa, biri İznik Gölü’nde ikisi de Karacabey’de olmak üzere üç plaja ‘Mavi Bayrak’ dikmeyi başardı.
***
Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nün son raporu da, olumlu bir tabloya işaret ediyor.
Ölçüm yapılan 24 plajın tamamında su kalitesi ‘denize girilebilir’ seviyede bulundu.
Söz konusu ölçümler plaj bazlı olsa da; Narlı’dan Küçükkumla’ya, Büyükkumla’dan Gemsaz’a, Kumsaz’dan Kurşunlu’ya, Mudanya Altıntaş’tan Burgaz’a, Kumyaka’dan Zeytinbağı’na, Eşkel’den Eğerce Plajı ve Karacabey sahillerine kadar uzanan bir alanı kapsıyor. İznik Gölü’nün iki sahili de bunlara dahil.
Buraya kadar her şey güzel…
***
Keşke benim tespitlerim de bu tabloyu destekler nitelikte olsa…
Son günlerde gördüklerim beni yeniden korkutmaya başladı.
Zaman zaman amatör bir kıyı balıkçısı olarak, zaman zaman da deniz keyfi için Bursa’nın farklı sahillerine giderim.
Suyu temiz bulduğum günlerde denize girerim.
Geçtiğimiz cumartesi günü Narlı tarafındaydım.
Zeytinlikler ve fıstık çamları ile kaplı doğa harikası bir bölge.
Eşim ve kızımla bir koya indik.
Deniz ile yol arasında ağaçların altındaki 5-6 metre genişliğindeki sahil bandı gerçekten çok güzel.
Bir de sağa sola savrulmuş çöpler olmasa…
Buna karşın deniz kıyıdan çok temiz görünüyordu.
Dayanamadım girdim.
Biraz açılınca dipte gördüğüm tablo hiç iyi değildi.
İlerledikçe denizdeki görüş açısı düştü.
***
Kıyıya geldiğimde tespitlerimi eşim ve kızımla paylaşırken bir deniz otobüsü sesi duyuldu.
Gemlik tarafına doğru ilerliyordu.
O bölgeye bildiğim kadarıyla bir sefer yok ama nereye gitti bilmiyorum.
Onun güçlü motorlarının oluşturduğu dalga, oturduğumuz dar sahili kapladı bir anda…
Sert dalgalar sahilin arka kısımlarındaki çöpleri de alarak geriye çekildi.
Kıyıda rengi kahverengiye dönüşen denizde artık insanlar değil, çöpler yüzüyordu.
Pet su şişelerinden, plastik kasap tabaklarına, kömür torbalarından rengarenk poşetlere ve meyvesuyu kutularına kadar ne ararsanız vardı.
Deniz adeta isyan ediyor ve ‘yeter artık kirletmeyin beni’ diye haykırıyordu…
***
Sanıyorum millet olarak doğa harikası yerleri kirletme konusunda üzerimize yok.
Yazık.
Kardeşim neden çöpünü sahilde bırakıp gidiyorsun?
Bir uyarım da çevreyi kirleten sanayicilere…
Arıtma yapmadan bıraktığınız atıklar gün gelecek sizin tatilinizi geçirdiğiniz Bodrum’a, Antalya’ya ve Yunan adalarına da ulaşacak.
Sanayiciler ve normal vatandaşlar olarak gelecek nesillerimize layık gördüğümüz tablo bu mu?
Benden söylemesi…
Böyle devam edersek müsilajlı günler uzak değil.