Merhaba. Söz Sizde köşesini sürekli takip ediyorum ve zaman zaman vatandaşın, hemşerilerimizin sesi olan bu köşeye bazen şikâyet, bazen de gözlemlediğim toplumsal olayları yazıyorum. Sizler sayesinde de sesimizi duyurabiliyoruz.
Bursa’nın yerlisi diyebileceğim kadar eski bir Bursalı olarak son yıllarda gözlemlediğim, bazen de yadırgadığım toplumsal bir durumu paylaşmak istiyorum okurlarınızla ve dikkatlerini çekerse yetkililerimizle.
Bazı gelenek ve göreneklerimiz var ki, gerçekten çok güzeldir. Acılarımızı azaltır, sevinçlerimizi çoğaltır.
Bunlardan birisi de, bir yakınımız vefat ettiğinde mahallelinin, komşuların vefat eden ailenin acısını paylaşması, her türlü desteği, yardımı yapmasıdır. 3 gün, 7 gün boyunca cenaze evine komşular tarafından yemek götürülmesi gibi. Gerçi, bu geleneğimizi herkes biliyordur her ne kadar unutulmaya yüz tutsa da, hâlâ uygulanan birçok mahallemiz vardır.
Benim değinmek istediğim husus şu ki: Son zamanlarda çok sıkça rastladığım, üzüldüğüm, yadırgadığım ve bizim geleneklerimize pek de uymayan bir uygulama. Cenazenin defninden hemen sonra mezarlık içinde veya hemen girişinde yapılan ikram. Bu da genelde cantık ve ayran oluyor tabii.
Bakıyorum da, böyle ikramlarda insanlar ya mezarlara basıyor ya yeşillikleri eziyor ya da feci bir çevre kirliliğine sebep oluyor.
Zaten Batı’daki mezarlıklara bakınca bizim mezarlıklarımız kabul edersiniz ki, hiç de öyle bakımlı falan değil. Bir de üstüne çevreye yayılan cantık kokusu ve çöplerin oluşturduğu kirlilik cabası.
Belediyelerimizin çok da güzel bulduğum ve takdir ettiğim uygulamalarından birisi de, cenaze evine bu ikramı kendilerinin yapması. Taziyeye gelenlere belediyelerimiz bu ikramı sağlıyorlar. Defin işlemleri hususundaki hizmetleri zaten herkesce takdir edilmekte.
Cenaze sahiplerinin acısının devletimiz olarak paylaşılması güzel bir davranış.
Öte yandan, Doğu illerimizde gördüğüm ve geleneklerimize daha uygun olan bir uygulamaları var. Taziye çadırı veya taziye evi gibi. Gerekli ikramlar ve taziyeler burada yapılmakta.
Naçizane önerim ve tabii ki öncelikle yetkililerimizin değerlendireceği husus şudur:
Böyle bir hizmetin devam etmesi ancak, bunun mezarlık dışında yapılacak bir alanın, taziye için ayrılması ve buranın ona göre düzenlenmesi. Hatta mahallelerimizde camilerimizin yakınlarına böyle yerler yapılabilir. Caminin yakınında lojman var, çay ocakları var, marketler var. Camilerin altındaki bu yerleri ticarethaneye çevirmek yerine, neden buraları mahalle sakinlerinin taziye yeri olmasın.
Diyanet İşleri Başkanlığımızın, müftülüklerimizin, muhtarlıklarımızın ve belediyelerimizin bu önerimi dikkate almasını temenni ediyorum.
Kemal BAŞEREN
‘Spor merkezlerinde ortak çalışma saatleri uygulanmaktadır’
Sayın Günay Yumruktay, Olay gazetesinin 17 Şubat 2018 tarihli Söz Sizde köşesinde ‘Ovaakça Spor Salonu’ başlıklı bir şikâyete yer verilmiştir.
Belediyemizin tüm spor merkezleri ve tesislerimizde ortak çalışma saatleri uygulaması yapılmaktadır.
Konuya duyarlılığından dolayı okurunuza ve konuyu bize ilettiğiniz için size teşekkür eder, esenlikler dilerim.
Osmangazi Belediyesi
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü