Günay Yumruktay / Söz Sizde
Günay Yumruktay / Söz Sizde
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Mudanya Arnavutköy sahili

Merhaba. Ben, doğduğum 1959 yılından beri Bursa’da yaşamaktayım. 30-40 sene evvel sahiller nasılsa bir kısmı hariç hâlâ aynı durumda nerdeyse. Üstüne üstlük nüfus arttı, sahil kenarlarındaki tarlalar, bağlar bahçeler, zeytinlikler yerleşim yeri oldu.

31 Mayıs 2016’da kendi aracım olmadığı için hem de yakın olması nedeniyle belediye otobüsü ile Mudanya Arnavutköy’e sahile gittim. Sabah saatleriydi, binbir keyifle güneşleneceğim diye sahile indim.

Şaşırdım gördüğüm manzara karşısında. yat limanı ve balıkçı barınakları yakınındaki yere Mudanya Belediyesi’nce uydurma bir plaj yapılmış, boğulma olayı olmaması için uyarı levhası asılmış. Bunu bir yere kadar anlayabiliyorum.

Ama sahil cam kırıkları, PVC boruları yosun tutmuş çevre, çöplük gibi bir yer olmuş kısacası. Denize girme hevesim kalmadı açıkcası. Mahrum ve mağdur oldum.

Bazen afişleri görüyorum da sahillerle ilgili, şöyle temizlendi, böyle bakım yapıldı falan. Artık hiç de inandırcı gelmiyor bana nedense. Belki yapılıyordur ama buraların sürekli denetim altında tutulması, bakımının, temizliğinin yapılması gerekmez mi?

Dışarıdan gelen insanlar, biz Bursalılara söyledikleri “Çok şanslısınız Bursa’da yaşıyorsunuz. Sahiliniz var, Uludağınız var, doğal güzellikleriniz var” diyorlar. Ama ne yazık ki ben bir Bursalı olarak bütçemin elverdiği ölçüde ne bir sahile gidebiliyorum, ne Uludağ’a çıkabiliyorum ücretinin yüksekliğinden, ne doğal güzellikleri gezebiliyorum. Alt gelir grubunun faydalanabileceği ölçüde bir ücretlendirme yok maalesef.

Bizim gibi emekli olup, kıt kanaat geçinebilen insanların da faydalanabileceği temiz sahillere ihtiyacımız var.

Yetkililerimizden rica ediyorum, Mudanya Arnavutköy’deki sahil ile lütfen ilgilenin. Burası halka açık bir plaj ise ona göre bakımı yapılsın. Değil ise bunun için gerekli önlemler alınsın.

Saygılarımla.

Kemal BAŞEREN

 

Medeni olmak temizlikle başlar

 

İşim gereği sürekli dışarıda bulunuyorum. Gerek şehir içinde ve gerekse ilçelerini geziyorum. İbadet için o an bulunduğum yerdeki camiye gitmeye çalışıyorum. Abdest almak için cami civarındaki lavabolara gittiğimde neredeyse hepsinin çok pis, bakımsız olduğunu gördüm. Temizliğe önem veren dinin mensuplarının en temizlik kuralına dahi bu kadar ehemmiyetsiz davranması hem üzücü, hem düşündürücü. “Temizlik imandandır” sözünü ya anlamamışız ya öğretememişiz ya da yanlış anlamışız. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Sadece cami tuvaletleri değil, çevredeki umumi tuvaletler daha beter durumda. Yine söz sonuç olarak denetime geliyor galiba. Ama önce insanın kendi kendini denetlemesi gerekiyor. Biz galiba toplumsal yaşamın en temel kuralı olan temizliği öğretemedik, öğrenemedik. Bence cami vaazlarında, ilk önce temizlik öğretilmeli. Bir tuvaletin nasıl kullanılacağı öğretilmeli. Belediyeler toplumu ilk önce temizlik konusunda bilinçlendirmeli. Okullarda öğretmenler önce çocuklara temizlik bilincini vermeli diye düşünüyorum. Çevre ve temizlik bilinci olmayan bir toplumun ne kadar medeni olacağı, medeniyetten ne kadar nasipleneceği tartışılır diye düşünüyorum. Saygılarımla.

Bir okur

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X