07.11.2015 saat 20:00 sularında Beşevler Karafatma durağından B44/B numaralı özel halk otobüsüne bindim. Engelli Bukartımı okuturken şoför karta tekrar baktı ve elini havaya kaldırarak adeta “bıktık sizden” der gibi tavır yaptı. Arkaya doğru ilerledim ve düğmeye bastım. İlk durakta inince şoför de otobüsten indi ve benimle tartışmaya başladı. Bana “senin yüzünden bu kadar yolcu rencide oluyor, onları bekletmeye ne hakkın var, biz burada ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz” şeklinde ileri geri konuştu. Ben de kendisine “bu biz engellilere devletimizin tanıdığı bir haktır” şeklinde cevap verdim. O da bana “git o zaman devletin arabasına bin” dedi ve otobüse binip yoluna devam etti.

Bu ve benzeri saygısızlık yapan sürücülerle ilgili şikayetler bitmek bilmiyor. Engelli vatandaşlara verilen bu hakkı nasıl oluyor da kısıtlamaya çalışıyorlar? Anlaşılan yeterli uyarı ve ceza işlemi yapılmıyor. Bukartla eskiden sınırsız binme hakkımız varken özel halk otobüsçülerinin baskısıyla Büyükşehir Belediye Meclisi ilgili yönetmeliğe rağmen sınırlandırma getirdi. Bu yanlışlıktan da dönülmeli.

İsminin yayımlanmasını istemiyor

Tuzak gibi

Kapağı olmayan mazgal olur mu demeyin. Bal gibi oluyormuş ama biz buna tuzak gibi diyelim. Öylesine bir olay başıma geldi ki kolum ya da bacağımın kırılması an meselesiydi. Çarşamba pazarı Pazarpark’ ın önünde yaşadım tüm olup bitenleri. Karanlıkta ayağımın boşluğa girmesiyle birlikte dizimi, dirseğimi ve kaburgamı incittim. Allah’tan kırık ve çıkık yok. Ucuz atlatmış olmam şans. Oldukça tehlikeli bir durum. Sanırım hırsızlar dadanmış ama böyle bırakılır mı? Tam bir sorumsuzluk. Yahu koskoca Buski’de bu işleri kontrol edecek bir birim yok mu? İlla ki vatandaşın canı yandıktan sonra mı tedbir alınacak, çözüm getirilecek.

Ufuk Alıntaş

Sahibini arayan mektuplar

Bak postacı gelmiyor, selam vermiyor, herkes ona bakmıyor, merak etmiyor… Tornistan ettiğim bu sözlerin tersi çocukluğumuzun en revaçta şarkısı idi. Ya şimdi öyle mi? Örneği fotoğraf anlatmakta. Postacı arama, sorma ya da iade için geri götürme zahmetine girmemiş. Sitenin bahçesine bir tomar mektubu bırakmış. Kimi rüzgarda uçmuş kimi yağmurda ıslanmış. Kala kala sahibini arayan mektuplar kalmış.

MY