Sosyal güvenlik sistemine göre; çalıştığı dönemde ödediği primlerin karşılığı olarak emeklilerin ihtiyaç duyduğu sağlık yardımını ücretsiz alması gerekiyor. Fakat pratikte bu mümkün olmuyor.
Aldığı maaşla temel ihtiyaçlarını ancak karşılayan emekliler, sağlık yardımı karşılığında maaşından yapılan kesintiler nedeniyle zorlanıyor.
Uygulamaya bakarsak, SGK hasta olan emeklilerden; muayene(ayakta tedavi) katılım payı, öğretim üyesi muayene farkı(hoca farkı), protez katılım payı, ilaç katılım payı, ilaç başı katılım payı, yatarak tedavide otelcilik farkı, sağlık hizmeti ilave ücreti, istisnai sağlık hizmeti ilave ücreti, yataklı tedavi katılım payı, telefonla randevu katkı payı, aile hekimliği muayene ücreti olmak üzere çeşitli isimler altında katılım payı alıyor. Birçok emekli, maaşından kesilecek düşüncesiyle hasta olmasına rağmen tedaviden kaçınıyor, doktora gitmiyor. Kulaktan duyma ilaçlarla tedavi olmaya çalışıyor.
12 Eylül 2010’da Anayasa’da yapılan değişiklikler, yaşlıların pozitif ayrıma tabi tutulacak olmalarını, emekliler yönünden koruma ve destek uygulamalarının artırılmasını öngörmüştür.
Çalıştıkları dönemlerde yüksek bir oranda sağık primi ödemiş olan emeklilerin sağlık hizmetlerinin sunumunda katkı payından muaf tutulması, sosyal devlet ve sosyal güvenliğin bir gereği olarak değerlendirilmeli.
Kaldı ki ilaç, reçete okuma, muayene, telefonla randevu, katkı payı ile ilgili düzenleme hükümetin vaatleri arasında. Bunun geciktirilmeden gerçekleşmesi emeklileri biraz olsun rahatlatacaktır.
Hamdi Öz
Bisaş Parkı etrafı çöplük
Eşimin tetkikleri için Devlet Hastanesine gittik. Eşim sırasını beklerken ben de oğlum ve torunumla birlikte hastane önündeki Haşim İşcan BİSAŞ Parkı’ ndan Bursa”yı yukarıdan izlemek istedik. Parkın temizliğinden sorumlu tek bir kişi var. O da park içindeki çöpleri süpürüyor. Duvar dibine yapılan yol çöpten, plastik şişeden, poşetten içki şişelerinden ve inşaat artıklarından geçilmiyor. Büyükşehir Belediyesi’nde temizlik işlerinden sorumlu yöneticilerin anlaşılan bu görüntüden malumatları yok. Zira burası unutulmuş ve kaderine terk edilmiş durumda. Buraya bir değil, en az iki görevli vermek, ortamı kirletenlere ceza yazıp, çevreyi koruma bilincini kazandırmak, etrafı temiz tutmak bu kadar mı zor?
Necmettin Şengül
Çuvalı aldık yabana geliyoruz
Orhaneli’de termik santral ve kömür işletmesi satıldı. Şetat Maden işletmesi kapandı. Sanayi bölgesi dersen yok. Eee… Bize de böylelikle yol göründü, ne yaparsın? Yapılacak bir iş var. O da sırtımıza çuvalı aldık, yabana geliyoruz…
Suriyeli misafirlerimiz bile kendi hayatlarını düzene soktu, bizler hala yerimizde sayıyoruz. Elektrik faturalarını bile ödeyemiyoruz. Kirada olan arkadaşlarımızın Allah yardımcısı olsun. Söylenecek söz yok.
İsmail Kaya