Elektrikli otomobiller Türkiye için, çevreci mi, yoksa daha ötesi, 2040 yılından sonra, Türkiye’yi bekleyen çevre ve hava kirliliğinin, yeni bir felaket kapısı mı?..
Avrupa aldığı kararla kömür ile çalışan termik santrallerini kapatmaya başladı.
2038 yılında Almanya’daki son santral de kapatılarak bir devir sona erecektir.
Türkiye’ye gelince, ilk defa bu ramazan ayında ürettiği elektrik ile tükettiği elektrik kendini karşılayamadı.
Ülkemizde 62 adet termik santralimiz var.
Bunların 51 tanesi faal olarak çevreyi kirleterek elektrik üretmeyi sürdürüyor.
Ayrıca mevcutların yanında 8 tane daha yeni termik santral ruhsatı izni verildi.
Ülkemizde her yıl ortalama 800.000’in üzerinde yeni otomobil trafiğe çıkıyor.
Bunun anlamı da 2040’da otomobillerin yarısı elektrikliye dönüşmüş olacak demektir.
Benzinli ve mazotlu otomobiller 2045’ten sonra % 75’i devreden çıkacaktır.
Devreye giren elektrikli otomobillerin aküsünü hangi enerji ile şarj edeceğiz?
Kömür ile çalışan termik santraller devrede kaldığı sürece Türkiye’de hava kirliliği kaba hesapla bugünlere göre % 50 daha artacak demektir.
Ülkemizin bu konuda şimdiden hazırlıklar yapması gerekmektedir.
Rüzgâr ve güneş enerjisi üretimi günümüze göre yüzde 500 artırılmalı ya da Türkiye’nin en büyük rezervlerinden biri olan elimizdeki bor madenlerinden yakıt elde edilip elektrikli otomobillerin akü şarjında uygulamaya hazır hale getirmeliyiz.
Diğer taraftan şu ana kadar ülkemizde satışa sunulan elektrikli otomobiller hem fiyatları hem de getirdiği vergi yükü ile teşvik edici değil… Daha cazip hale getirilmeli.
Elektrikli otomobiller, kömür santralleri enerjisiyle ülkemiz için, getireceği hava kirliliği bakımından hem çevre sağlığı hem de insan sağlığı açısından kârdan çok zarar getirmesi muhtemeldir.
Necmettin Şengül Yer.Ynt.ler ve İş Uz.
Covid-19’da umudumuz aşılamanın başarıya ulaşması
Günay Bey, geçtiğimiz günlerde Bursa İl Sağlık Müdürümüzün açıklamalarını gazetenizden okudum.
Sevindirici ve güzel olan Bursamızda aşı sıkıntısının olmadığı.
Aşılama konusunda sağlık merkezlerimizdeki altyapımız da yeterli.
Ancak aşılanacak insanlara ulaşmada sıkıntı olduğu anlaşılıyor.
Muhtemel ki, aşı olmaya gidemeyenler yaşları ve durumları itibarıyla aşı randevusu almakta sıkıntı yaşıyor olabilirler.
Malum, herkesin elinin altında bilgisayar veya akıllı telefon yok.
Önerim, vatandaş aşıya gelemiyorsa, aşının vatandaşa ulaştırılması ve bu konuda çözümler üretilmesi.
Köy, belde veya şehrin dış mahallelerine aşı ekiplerinin ulaşarak aşılamayı hızlandırması yerinde bir karar olur.
Ekrem Hayri Peker
Söz Sizde okurlarının dikkatine!
♦Değerli okurlarım, sizlerin sesi olan Söz Sizde köşesine telefonla, [email protected], gunayyumruktay@ gmail.com elektronik posta adresi veya sosyal medya hesaplarından da (Facebook- Instagram) ulaşabilirsiniz. Sizlerden ricam, yazılarınıza lütfen ad, soyad ve iletişim kurabileceğim bir telefon eklemeniz ve şayet isminizin yayımlanmasını istemiyorsanız bunu belirtmeniz yeterlidir.