Ağaçlar kendilerini devamlı yenileyen, naturelliğini hiç kaybetmeyen, çevresine daima tazelik sunan oganik canlılardır. Yaşadıkları toprakları hiç azaltmazlar eğer azaltsalardı dünyanın şimdiye kadar bitmiş olması gerekirdi. Toprağa sıkıca bağlıdır, topraktan aldıklarından çok fazlasını toprağa verirler. Kökleri ve yapraklarıyla toprağı yeniler. Bu işlemleri yaparken kendisine yardımcı olan suların daima temiz kalmalarını sağlar. Bunun için topraktaki suyu onbeş gün kendilerine çeker. Kendilerinin içindeki yararlı minarelleri toprağa geri vererek bizim arıtma dediğimiz olayı gerçekleştirir.

Ağaçlar bu oluşumu yaparken kendi eski yapraklarının içinde gelişen mantarlarla dezenfekte edip toprağa verirler. Bu oluşum toprak-ağaç arasındaki dayanışmadır. Bir de hava ile dayanışmaları var. Bizim hoyratca kullandığımız oksijeni ağaçlar solunumla onun içindeki karbondioksidi yaprakları vasıtasıyla filtre ederek tekrar atmosfere bırakırlar. Zifiri karanlıkta ormanlara yakın bir yerde bunları çıplak gözle görmek mümkün. Dikkatlice baktığınızda ağaçların kendi şekline paralel fosforumsu bir aydınlık görürsünüz. O aydınlık, karbondioksit gazının oksijene dönüşmesinde ağaçların harcadığı enerjinin aydınlığıdır. Ağaçların bunu neden yaptığını düşünürsek bütün canlıların yararlanmaları için olduğunu anlarız.

Ağaçların bir annenin yavruları için yapmış olduğu çabalardan çok ötede o yavrular için çalıştığını görürüz. Bir anne yiyecek temin eder ama oksijen temin edemez. Ya da çok temiz su temin edemez. İşte ağaçlar bizim yaşam kaynağımız. Eğer huzurlu ve sağlıklı bir yaşam istiyorsak ağaçların öneminin ekmekten çok önemli olduğunu bilmemiz yeter. Çünkü ekmek et, süt, meyve ve her türlü gıdamızın kaynağının o oganik canlılardan geldiğini, bütün bitkileri korumamızı, çevremizi kirletirken gelecek için çok iyi düşünmemiz gerektiğini bilmeliyiz.

Bir ağacın dalını kırarsan önce feryadını duyarsın sonra da kırdığın yerde gözyaşları görürsün. Bir dal kırmakla ya da bir ağacı kesmekle ne kaybettiğimizi anlatabildiysem ne mutlu bana.

Atnen Baltacı

Ulaşım hizmeti alamıyoruz

Arabayatağı Mahallesi’nde oturuyorum. Yakındoğu Çevre Yolu’nda toplu taşıma hizmeti olmaması hayli sıkıntı yaratıyor. En yakın dolmuş ya da otobüs durağına gitmek için 700-800 metre yürümek zorunda kalıyoruz. Kış şartlarında bu durum daha da zorlaşıyor. Oysa ki yolumuz dolmuş ve otobüs seferlerine son derece müsait. Başta öğrenciler ve kadınlar ulaşım konusunda mustarip. İşe ve hastaneye gidiş gelişlerimiz de öyle. Konuyu yetkililerin dikkatine sunuyorum.

Celal Kervan

Cenaze aracı şikayeti

İsmim Mertcan Ayva. Önceki gün köşenizde cenaze aracı sürücülerinin mağduriyetiyle ilgili yayımlanan okur şikayetini yazan Mertcan Ayva adlı kişiyle isim benzerliğinden başka bir ilgim bulunmamaktadır. Bu yazıyı kendim yazmadığım gibi aynı isimli şahsı da tanımamaktayım. Bir yanlışlığa meydan verilmemesi için durumu belirtiyorum.