Öncelikle pandemi sürecinden dolayı hepimize geçmiş olsun.
Eğitimci gözüyle çocuklarımıza ve ebeveynlere yardımcı olabilecek birkaç önerimi paylaşmak istiyorum.
Gerçekten de çok zor bir süreçten geçmekteyiz. Pandemi bir yandan ölümlere sebep olurken bir yandan da çoğu öğrencinin eğitim hayatının bitmesine sebep oldu maalesef.
Özellikle gün boyu dışarı çıkamayan ve online dersler için tablet, telefon ile daha fazla içli dışlı olan öğrenciler ister istemez artık oyun ve sosyal medya bağımlısı oldular.
Oyunlarda yapılan hamleler ve hareketler çok hızlıdır ve oyunlar çok eğlencelidir.
Öğrenci oyundan kalkıp masa başına geçtiğinde, derslerde aynı hızı ve eğlenceyi göremediğinde hem eğitimden soğuyor hem de ilgisini çekmediği için dikkat eksikliği yaşamaktadır.
Bu da çoğunlukla eğitim hayatını zayıflatmakta ve öğrencilerin konuları güzelce öğrenip iyi okulları kazanmasına engel olmaktadır. Yani bir nevi öğrencinin eğitim hayatını sektereye uğratabilmekte.
Peki, ne yapmalı? Nasıl hareket etmeliyiz? Bu bağımlılıktan öğrencileri kurtarabilir miyiz? Ya da etkilerini en aza nasıl indirebiliriz?
Telefon, tablet ve bilgisayar alışkanlığı bir bağımlılık olduğu için anne-babanın cihazlara el koyup yasaklaması maalesef sonuç vermemekte öğrenci daha fazla bağlanmaktadır.
Çözüm bulmak için sorunun ana kaynağına inmeliyiz.
Nedir sorunun ana kaynağı?
Öğrenci neden oyun oynamakta ya da internette vakit geçirmektedir. Kabaca değerlendirirsek iki tane ana neden vardır.
Birinci neden keyif alması yani eğlenmesidir.
İkinci neden ise alışkanlık haline gelmiş olmasıdır. Demek ki biz çocuklarımıza keyif alacakları, hoşlarına gidecek ve her gün yapmak isteyecekleri alışkanlıklar kazandırmalıyız.
Size çocuğunuzu bağımlılıktan kurtarmanız için bir teklifim olacak. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre bilgisayar veya telefon oyunları dediğimiz internet tabanlı oyunlar günde 2 saati geçmediği sürece zararlı değilmiş.
Hatta oyun oynamak 2 saati aşmadığı müddetçe beynin ve zekânın gelişmesine faydalı olabiliyormuş.
Bizim anne, baba ve öğretmen olarak tek yapmamız gereken çocuklarımız en fazla 2 saat oyun oynamalarını ya da sosyal medyada takılmalarını sağlamaktır. Bunu düzenlemenin tek yolu oyun oynamayı ya da teknolojik aletleri günde belli saatlerde izne bağlamaktır.
Benim tavsiyem ve öğrencilerimde çok olumlu sonuçlar aldığım yöntemi açıklayayım.
Öncelikle 2 saati tek seferde kullandırmıyoruz.
Oyun ve sosyal medya iznini 1 saat, 1 saat şeklinde 2’ye ayırıyoruz. İlk 1 saatlik hakkını gün içinde veriyoruz yani sabahtan akşama kadar EBA, online dersler vs. planına göre arada bir zaman olmalı.
Ama ne 1 saatten az olmalı ne de çok olmalı. İkinci 1 saat ise öğrencimizin gece yatmadan önceki son bir saatidir. Örneğin gece 23.00’te yatağa giren bir öğrenci ise tablet, bilgisayar veya telefonu 22.00 gibi vermelisiniz.
Neden yatmadan önceki son bir saat veriyoruz. Kullanım hakkı bitince ümidini kessin ve yatağına gidip uyusun. Zaten uyku saati de gelmiştir.
Oynamak için çok da ısrarcı olamaz o saatte, fakat akşamın erken saatleri kullandırırsanız tekrar canı çekecek ve sizi rahatsız edip oyun oynamaya çalışacaktır. Bu kullanım saatleri dışında kesinlikle tablet bilgisayar ve cep telefonu anne ya da babada olmalıdır. (Bilgisayarın kablosu sökülüp alınabilir)
Bu sistemin tam oturması belki 1-2 haftanızı alabilir ama neticede öğrencimiz hem tablet, telefon ve bilgisayarı 2 saatten fazla kullanmadığı için faydasını görür ve zekâsı açılır.
Hem de gün boyu full oyun yerine sadece 2 saat zamanı gideceği için kalan vakitte derslerini çalışıp okul başarısını artırır. Böylece bir taşla iki kuş birden vurmuş oluruz.
Saygıdeğer anne babalar bu oyun hastalığı neredeyse tüm öğrencilerin en büyük eğitim sorunudur. Bu nedenle lütfen bu tekniğimizi kullanarak bu beladan çocuklarımızı kurtarıp avantaja çevirelim.
Oyun ve sosyal medyanın zararlı durumlarını faydalı hale getirebilmeniz ve artık çocuklarınızın kendilerini oyuna değil derse verebilmeleri ümidiyle. Saygılarımla.
Matematik Öğretmeni ve Eğitim Danışmanı
Ömer Karaman