Günay Bey, ben 74 yaşında, 52 yıldır İsviçre’nin Bern şehrinde yaşayan ancak dededen Çekirgeli bir Bursalıyım.

Geçenlerde uzun bir aradan sonra mahalleme geldim.

Vatandaş olarak aradan geçen yıllar sonra geldiğim semtimde birkaç gözlemimi paylaşmak istiyorum.

1. Murat Camii’nin bulunduğu yolda iki tane karşılıklı yıkılacak duruma gelen metruk bina var.

Bir zamanlar bunlar otel olarak kullanılıyordu.

Metruk ve çöplük haline gelmiş bu binalar demek ki uzun süredir ne sahipleri tarafından ne de Belediyeler tarafından ilgilenilmemiş. Çok kötü bir görüntü var.

Abdest almak için Cıkcık hamamına girdim kurnaların bazıları bozuk, sıcak su bile akmıyor.

Oysa buranın çok güzel ve bol suyu vardı.

Aşağıdaki horhoru gezeyim dedim orası değişmiş müze haline gelmiş eskisinden bambaşka bir yer olmuş. Eskiden fakir fukara burada yıkanırdı.

Armutlu Meydanı’ndaki yoldaki çukurlardan araçlar epey zorlanıyorlar onu fark ettim.

Küplüce Hamamı’nda güzel restorasyon yapılmış ama oranın da suyu hak getire.

Bir zamanların en güzel mekânlarından Hüsnügüzel kapanmış.

Havuzlupark’a indim ama orası da kapatılmış, içi görülecek gibi değil.

Ağaçlardan ve otlardan giremedim.

Avrupa’da olsa böyle bir tesisin bu hale gelmesine kimse izin vermezdi. Yazık olmuş tesise.

Havuzlupark’ın başındaki eski Hünkar Otel vardı ama bu kadar yüksek değil 2-3 kat kadardı.

Yıllar sonra Muradiye Parkı’nı gezdim.

Muradiye Külliyesi tertemiz olmuş.

Mezar taşları, çevre derlenip toparlanmış.

Çok beğendim, harika bir yer olmuş.

Hizmeti geçenleri tebrik ediyor Allah razı olsun diyorum.

Fakat arkasındaki park beton yığını maalesef. Sabah erken saatlerde ağaçlar seyreltildiği için güneş altında oturabiliyorsunuz.

Yolları nedense çok geniş yapmışlar. Yolları toprakla orijinal hale getirip, ağaç sayısı çoğaltılabilirse harika olur bence.

Çok fazla bir şey yapmaya gerek yok aslında, küçük dokunuşlarla park daha işlevsel hale gelir ve daha çok vatandaş faydanabilir bu güzel ortamdan.

Spor aletlerinin olduğu yer yağmurdan sonra batak oluyor. Bunun yetkililerce görülmesi gerek.

Gurbette yaşayan ve yıllar sonra semtini ziyaret eden bir okurunuzun gözlemlerini aktarmaya çalıştım.

Bursa’ya emeği geçenlere teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Nuri Sabırlı