Türkiye siyasetinde değişim rüzgarları esiyor.

Dün yapılan 2. Olağanüstü Büyük Kongre ile AK Parti’de yenilenme süreci başladı.

Önce parti genel başkanı ve başbakan değişti.

Ardından da partinin en üst yönetim kademesi olan MKYK tazelendi.

Ve artık sıra bakanlar kurulundaki yeniden yapılanmaya geldi.

Peki yeni dönemin ipuçlarını ne oranda bulabildik dünkü kongre maratonunda?

OLAY TV‘nin dün gün boyunca yaptığı özel yayında…

Stüdyo konuğu olarak AK Parti’nin kongre heyecanına tanıklık edip…

İzlenimlerimi paylaşma fırsatı buldum.

Herşeyden önce ‘olağanüstü’ sıfatını taşısa da ‘olağan’ bir kongre havası vardı.

Yarış yerine gönüllülük çerçevesinde bir genel başkan değişimini izledik çünkü.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun duygulu, felsefi ve ince siyasi mesajları da barındıran sözleri...

Vefa kavramı üzerinden birlik ve beraberlik vurgusuyla noktalandı.

Yani bayrak sorunsuz biçimde devredildi dünkü kongrede!

Genel başkanlık koltuğuna oturan Binali Yıldırım‘ın Türkiye’ye verdiği ilk mesajları ise…

Üç temel başlık altında toplamak mümkün.

Terörle daha sert biçimde mücadele…

Başbakan Yıldırım’ın “fiili durum” diye özetlediği…

Başkanlık sisteminin anayasa değişikliği ile yasallaşması…

Ve ekonomik icraatların hız kazanması.

Aslında bu başlıklar şimdiye kadar zaten gündemdeydi.

Ancak, dünkü konuşmalarda daha kalın çizgilerle vurgu yapıldı.

Yani yeni hükümetin görevi; bu üç temel başlıkta…

Ve kısa zamanda kesin sonuçlar elde etmek olarak tanımlanabilir!

Heyecandan olsa gerek sesi kısıldı bir ara Yıldırım’ın.

Ama kendi uzmanlık alanlarındaki icraatları ve hedefleri paylaşmaya geldiğinde…

Binali Yıldırım, çok daha rahat ve coşkulu bir ifade tarzıyla konuşmasını sürdürdü.

Yeni dönemin Türkiye açısından özellikle bol projelerle anılan bir dönem olacağının da göstergesiydi bu tablo!

 

Yatırım ve proje dönemi

 

“Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” sözüyle de…

Yıldırım’ın verdiği mesaj çok açık oldu bu anlamda.

Yani yeni hükümetin ekonomiye olası etkileri laftan çok icraatın sahneye çıkması olarak özetlenebilir.

Yıldırım’ın “Üreten, yatırım yapan ve zengin olan bir Türkiye” vaadi…

Aslında ekonomi politikalarındaki ana ekseni belli ediyor zaten.

Nitekim hemen bu haziranda Osmangazi Köprüsü ile körfez geçişi başlıyor.

Avrupa’yı Asya’ya bağlayan 3. köprü olan Yavuz Sultan Selim ise 26 Ağustos için gün sayarken…

Dünyanın en büyük havalimanı 26 Şubat 2018’de gövde gösterisine başlayacak!

Ancak, para politikları ve reformlar konusunda dair net bir ipucu göremedik dünkü kongrede!

Piyasalar da bu nedenle bugünden itibaren kabinedeki değişikliklere…

Ve ekonomi politiklarına dair sinyallere daha fazla odaklanacak.

 

Başbakan değişimi Bursa’ya nasıl yansır?

 

Kabine değişikliğinin Bursa’ya dönük etkilerine gelince…

Projeleriyle ve icraatlarıyla tanınan Yıldırım’ın başbakan olması…

Başta yerel yönetimler olmak üzere bir proje üretim merkezi olan Bursa’ya çok şey katabilir!

Sadece çevremizdeki ulaşım projelerinin hızlanması bile…

Ciddi bir kazanç sunacaktır Bursa’ya.

Keza kentimizin kendine özgün projelerine Ankara’nın daha sıcak bakma ihtimali de…

Bursa ekonomisinin hızlanması adına önem taşıyor!