Üretimi ve istihdamı desteklemek ekonominin şu anki en kritik gündemi.

Çeşitli teşvik mekanizmaları da destek görevini yerine getirme çabasında.

Mesela KGF destekli krediler zor dönemde iş dünyasının yanında oldu.

Ancak, sadece gemiyi su üstünde tutma işlevi gördü bu krediler!

MB’nin faiz indirimleri ise daha genel bir etki yaratmayı hedefliyor.

Hızlı indirime rağmen politika faizinin daha yeni yüzde 14’e inmiş olması sadece normalleşmedir.

Yani henüz tüketimi de üretimi de cezbedecek seviyelere gelemedik faiz cephesinde.

Özellikle üreticinin finansal olarak elinin rahatlatılması tüketimi desteklemek kadar önemli bir mesele.

Hatta daha da önemli.

Çünkü tüketim teşvik edildiğinde sadece yerli değil yabancı üreticileri de desteklemiş olmaktayız!

Oysa yerli üretici desteklendiğinde oluşan yatırımlar ekonomiyi canlandırırken istihdamı da artırmakta.

Daha fazla kişi iş sahibi olduğunda ise tüketim tetiklenmekte.

Üstelik yerli üretimin teşvik edilmesi ithalatı da azaltan bir fonksiyona sahip.

Dolayısıyla “Artık finansal kaynaklarımızı ithalatı desteklemek için kullanmayacağız.” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geç kalınmış bir doğruya işaret etti.

Çünkü bu cümlenin meali “tüketimden ziyade üretim desteklenecek” olarak özetlenebilir!

Peki nasıl?

Bakan Albayrak’ın ana hatlarıyla açıkladığı istihdam odaklı üretim destekleri finansal açıdan 2 yıla varan anapara ödemesiz, 5 yıla kadar vadeli ve çok düşük maliyetli olarak ifade edilmiş.

Yani 3 kamu bankası, kurumsal kredi faizinde indirim yapacak.

Bankalar 1 Kasım itibarıyla reyting oranlarına göre yüzde 13 ile yüzde 15,50 aralığında uyguladıkları kurumsal kredi faiz oranlarını 200 baz puan indirilerek yüzde 11 ile yüzde 13,50 arasına çekecek.

Kısacası Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank vasıtasıyla işletmelere finansal destek sunulmuş olmakta.

Ama sadece kurumsal kredi faizleri ucuzlatılmayacak!

Ana sektörler itibarıyla farklılaşan uygun koşullu paketlerle firmalar ayrıca desteklenecek.

 

Avantaj hizmet ve inşaat sektörlerinde

 

İmalat sanayini hedef alan istihdam odaklı işletme kredisi en az 10 çalışanı olan ve 3 ay içinde en az 5 kişi ilave istihdam artışını taahhüt eden müşterilere sunulacak.

İlave istihdam başına kredi tutarı tekstil ve konfeksiyon için 100 bin TL, diğer imalat sanayi sektörleri için 200 bin TL olarak belirlenmiş.

Bu destekte istihdam artışının kredi vadesi boyunca korunması şartı öne çıkmakta!

Aynı şart ve istihdam sayılarının geçerli olduğu hizmet sektörü paketinde ise ilave istihdam başına kredi tutarı 5 bin TL ile 100 bin TL arasında değişiyor.

İnşaat sektörüne de özel bir fırsat penceresi açılmış durumda!

Devam eden konut inşaat projeleri istihdam odaklı işletme kredisi olarak nitelenen destek yarım kalan inşaatların tamamlanmasını hedefliyor.

Ayrıca yurtdışı müteahhitlik sektörü istihdam odaklı işletme kredisi ile de dış projelere Türkiye’den götürülecek iş gücünün artırılması amaçlanmış.

Çalışan sayısını artırarak tüketim üzerinden üretimi destekleyen bu paketin etkili olması firmaların gelecek projeksiyonlarına fazlasıyla bağlı!

Özellikle imalat açısından iç ve dış pazara dönük beklentiler eleman alımlarına yönelik kararları belirleyecek.

Kısa vadede bu anlamda çok iç açıcı bir tablo yok karşımızda.

Dolayısıyla ilave elemanların maaşı devletten gelecek diye kaç firma yatırım yapar!  

Kısa vadede hizmet ve inşaat sektörlerine ise net bir nefes alma fırsatı sunulmuş vaziyette.